Tiyatro Pera’dan Sihirli Kitap

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Çocuklar ve içindeki çocukla tekrar karşılaşmak isteyenler için!

Tiyatro Pera, 2001-2002 sezonunda Nesrin Kazankaya tarafından kurulan yedi yıllık okul alt geçmişine sahip bir tiyatro topluluğu. Şimdiye değin iki çocuk oyunu sahnelediler. ‘Aman Aman’ adlı çocuk oyununu 2002 yılında, ‘Sihirli Kitap’ 2004 tiyatro sezonunda izleyicileriyle buluştu. Tiyatro Pera, Anadolu yakasındaki yetişkin izleyicilerinin çocuk tiyatrosu talebine karşılık verebilmek için bu yıl yeniden Sihirli Kitap’ı sahnelediler.

Nesrin Kazankaya’nın yazdığı Sihirli Kitap’ı Caddebostan Kültür Merkezinde izledim. Domuz gribinin salgın olduğu şu sıralar ebeveynlerin çocuklarını tiyatroya getirmekten kaçınmalarına rağmen Sihirli Kitap küçük izleyicileriyle buluşabildi. Sadece gişe satışı yapan, sponsor desteği almadan oyununu sahneleyen topluluk 60 kişilik ebeveyn ve çocuk izleyiciye ulaştı. İzleyicilerin yaş ortalaması ikiden başlayıp ona kadar çıkıyordu. Kapıda seyircileri oyunun dramaturgu Şafak Eruyar, sıcak yaklaşımıyla karşılıyor ve seyircileri salona alıyordu.

Oyun aynı mahalledeki beş çocuğun, üç masal çevresinde maceralarını anlatıyor. Her oyun kişisinin birer olumsuz özelliği var, bu özellikler alınganlık, oyunbozanlık, çabuk inanma, fazla yönlendirici olma, kolay beğenmeme gibi olumsuz davranışlar. Oyun kişilerinin her biri bu olumsuz özelliklerden birine sahip. Mahalledeki çocuklar arasında başlayan sokak oyunu bir bavulun bulunmasıyla yön değiştiriyor. Çocuklar bavulu her açışlarında içindeki sihirli kitabın masalları birer birer yansılanmaya başlanıyor. Maruşka masalıyla külkedisinin, Kıvırcık masalıyla rapunzelin değiştirilmiş hallerini izliyoruz. Bremen mızıkacıları üçüncü masalımız. Oyun kişileri, masalları oynayarak birlikte oynamanın tadına varır ve olumsuz davranışlarını, oyunla bir tarafa bıraktıklarının farkına varırlar. Onlar bu farkındalığı yaşadıklarında artık sihirli bavul kendisine ihtiyacı olan çocuklar için başka bir mahalleye gitmiştir. Oyunumuz şarkıyla son bulur.

Oyunun öyküsünü böyle anlattığımızda diğer oyunlardan bir farkı olmadığını düşünebiliriz. Bu oyunun en önemli özelliği gerçekten çocukların dünyasına girebilmiş olmasıdır. Kazankaya, çocukların kendi aralarında oynadığı oyunların mantığında oyununu yazarak, seyredilirken sanki gerçekten çocukların kendi aralarında oynadıkları hissini seyirciye geçirebilmiştir. Bu kadar basit olanı yakalamanın zor olduğunu düşünüyorum. Çocuk oyunları nasıl kesik kopuksa, mahalledeki çocukların oyunları da öyleydi. Bir anda balık tutabiliyorlar, başka birinin önerisiyle kovboyculuk oyununa çok doğal bir geçiş yapabiliyorlardı. Bu sahnelerde oyun karakterlerinin özelliklerini tanımamız mümkün oldu.

Oyunda eklektik bir yapı görmüyoruz. Tümüyle göstermeci biçim kullanılmış.  Başından sonuna her ayrıntı tıpkı bir evcilik oyununda olduğu gibi basit ve naif düzenlenmiş. Dekor ve kostümler bu göstermeci yapıyı mükemmel şekilde tamamlayacak biçimde hazırlanmış. Dekor olarak gri taş görüntüsü verecek üç adet yükselti kullanılmış. Bu yükseltilerden ikisi üst üste konulmuş; kule yada üstüne bir örtü atarak ev, saray olarak düzenlenmiş. Aksesuar kullanımları bu yapıyı destekleyecek biçimde kullanılmış. Kostümlerden çok kostüm parçalarıyla masal kahramanları yansıtılmış.  Küçük batik bir masa örtüsü deniz, birkaç bez parçası da o denizde yüzen balıklar olabiliyor. Bir telin ucuna düğümlenmiş kısa bir ip olta olurken, bir yandan da büyük bir huni, kamera olarak kullanılabiliyor ve başka bir oyuna geçiş yapılabiliyor.

Profesyonel oyuncular iki aylık prova süresinde metni doğaçlama oyunculukla oya gibi işleyerek, özellikle ayrıntılar üzerinde çalışmışlar. Oyun sahnelenirken metne yaptıkları yaratıcı katkılar sezilmekte. Çocuk oyunlarında ki naifliği sahneye taşırken oyuncu disiplinini elden bırakmayarak bedenlerini sahne plastiğine uygun olarak kullanmayı başardılar. Oyuncular efekt ve müzikleri de kendileri yaparak bu göstermeci biçimi korudular.

Oyun tümüyle bir ekip ruhunu yansıtmakta. Seyirci, karşısında müziği, dekoru, kostüm ve aksesuarlarıyla bir ekibin yazarından dekorcusuna, oyuncusundan  ışıkçısına kadar tamamlanmış bir ekip çalışması görebilmekte. Oyuncuların ekip ruhu taşıdığı ve yaptıkları işi sevdikleri oyunun sahnelenmesinden açıkça belli olmakta. Yetişkin oyunlarında oynayan oyuncuların çocuk oyunlarını ‘zoraki-istemeyerek’ oynadıkları bir oyun yok karşımızda. Ekip bu oyunu sahneye koyarken tüm yaratıcılığını ortaya koymuş ve belli ki çok eğlenmişler.Tüm ekip bir çocuk oyunu oynamanın sorumluluğunun bilincinde keyifli bir seyirlik hazırlamışlar çocuklar ve yetişkinlerin içinde ki çocuklar için.

Çalışmalarında ki bu özen seyirciye de yansıdı. Yetişkinler yüzlerinden okunan mutlulukla oyunu izlerken, çocuklar büyük bir dikkatle oyunu takip ettiler. Sihirli Kitap, iki yaşını henüz bitirmiş çocuklardan on yaşını doldurmuş olanlara kadar tiyatro izlemenin büyüsünü yaşattı. Ancak böyle özenle çalışılmış oyunlar geleceğin seyircisini yaratabilir ve onları televizyon, bilgisayar dünyalarından alıp tiyatronun büyüsüne çekebilir. Üç yaşına yaklaşan bir çocuğun tiyatrodan ayrılmak istememesi, boş sahneye bakıp durması, fuayede zaman geçirmesi bunun kanıtı değil mi? Bu oyun bize bir kez daha çocuk, genç ve yetişkinler için yapılan tiyatro olmadığını, sadece iyi ve kötü tiyatronun olduğunu kanıtlıyor.

Oyunun bir özelliği de  yönetmen yardımcılığını, çok genç bir yaşta sahnede yaşamını yitiren Eren Uluergüven’in yapmış olması. Oyunu izlediğimizde bu kaybın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlıyor ve kendisini saygıyla anıyoruz.

Gönül ister ki böyle örnekler çoğalsın, bu güzel oyun yıllarca sahnelerde kalsın. Tiyatro Pera çocuk oyunlarının seyirci yetiştirme sorumluluğunun bilincinde olan bir grup olmasına karşın, maalesef bu oyunu fiziksel sorunları nedeniyle sadece kasım ayında Caddebostan Kültür Merkezinde sahneleyeceklerini belirttiler. Sizlere önerim yanınızda çocuk olsun olmasın bu oyunu izleyip çocukluğunuzun o saf dünyasına geri dönmeniz.

Sihirli Kitap

Yazan-Yöneten: Nesrin Kazankaya

Dramaturgi: Şafak Eruyar

Işık: Yüksel Aymaz

Dekor-Kostüm: Münibe Millet

Yön.Yrd.: Eren Uluergüven

Oynayanlar:

Ayşe: Başak Meşe

Nazlı: Neylan Özgüle

Pınar: Eda Yapanar

Aslı: Zeynep Özden

Ali: Volkan Aktan

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Ceren Okur

Yanıtla