MKM “Şîret” Oyunuyla Boğaziçi’ndeydi

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Mezopotamya Kültür Merkezi bünyesinde çalışmalarını sürdüren Teatra Jiyana Nû’nun Şîret isimli oyunu 16 Mart 2010 tarihinde Boğaziçi Üniversitesi’nde sergilendi. Barış İçin Sanat Girişimi, Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu ve Boğaziçi Üniversitesi Newroz İnisiyatifi’nin 15-30 Mart tarihleri arasında düzenlediği Newroz Haftası kapsamında sergilenen oyundan sonra, grup üyeleri ve izleyicilerin katıldığı bir söyleşi yapıldı.

Namus cinayetlerine kurban giden kadınların anılmasıyla başlayan Kürtçe oyun, töre ve erkek zihniyetiyle derdi olan, öldürülmemek için ölmeyi seçen ve bu nedenle intihar etmeye çalışan Şîret isimli bir kadının hikayesini konu ediniyor. Şiret’in intihar etmek üzereyken erkek bir çerçi ile karşılaşması üzerine akışı değişen öykünün devamında ise “namus” nedeniyle ölüme sürüklenen kadınların durumu irdeleniyor.

Oyunun hazırlıkları yaklaşık dört ay sürmüş. Dekor ve kostüm tasarımı, rejisi, ışık ve müzikleri grubun kolektif çalışması sonucu hazırlanmış. Gerçek bir hikayeden yola çıkarak Sedat Barış tarafından yazılan oyun metni oyuncuların katkısıyla prova sürecinde değişikliğe uğramış. Söyleşide grup üyeleri, tamamı Kürtçe oynanan oyunun özellikle Kürt bölgelerinde sergilendiğinde seyircinin sahnede kendisini ya da bir akrabasını, bir tanıdığını bulduğunu belirttiler. Oyunu izleyen seyircilerden bazıları gelip kendi hikayelerini anlatmış ve bu şekilde grubun topladığı birçok gerçek yaşam öyküsü olmuş.

Oyunda Şîret’i intihar kararından vazgeçirmeye, onu kurtarmaya çalışan çerçi yanlışlıkla kadının ölümüne neden oluyor. Grup üyeleri bu “yanlışlıkla öldürme” eylemini özel olarak tercih ettiklerini söylediler. “Namus temizleyerek” kadını ve ailesini kurtaracağını iddia eden erkeğin bu “kurtarma” eyleminin kadını yıkıma sürüklediğini, oyundaki “kurtarayım derken yanlışlıkla öldürme” eyleminin bu gerçekliğe tekabül ettiğini belirttiler. Oyunun finalinde ölen kadınların mezar taşları sergileniyor. Oyun kadrosu finaldeki bu tablonun, oyunu oynamaya başladıkları zamandan bu yana öldürülen kadınların isimlerini içerdiğini ve oyun oynandığı sürece de isimlerinin ekleneceğini belirtti.

Söyleşide bahsi geçen diğer bir konu ise “töre cinayetleri” olgusunun özellikle ana akım medya tarafından Kürt kültürüne has bir sorunmuş gibi yansıtılması idi. Grup üyeleri bu bakışın hem Türkiye’de hem de bir çok Avrupa ülkesinde gerçekleşen kadın ölümlerini görmezden geldiğini, aşk ya da kıskançlık nedeniyle işlenen cinayetlerin de temel mantık itibariyle aynı erkek egemen kültürün ürünü olduğunu vurguladılar.

Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenen Newroz haftası etkinlikleri 30 Mart’a kadar devam ediyor. Etkinliklerin programına bu linkten ulaşılabilir.

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.