Beyanatında; “Kimdir bu kaymakam, nerede yetişmiştir, hangi zihniyete hizmet etmektedir; Taş Devri’nin mi kaymakamıdır” diye sorması ve “Düşünebiliyor musunuz, bir ilçemizin belediye başkanlığı kültür etkinliği düzenliyor, bir tiyatroyu ilçesine davet ediyor, derken o ilçenin Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Keşan Belediye Başkanlığı’na bir yazı gönderiliyor. Ve deniliyor ki; salon uygun değil. Neden? Aynı gün okul provası varmış da ondan o salonda tiyatro oynanamazmış. Sevsinler böyle mazereti. Bir kaymakamın tiyatro sanatına karşı böylesine hoyrat davranışı, bir anlamda geleceğimizin önyüzü gibidir” şeklinde özetlenebilecek beyanatı üzerine açılan dava, Keşan Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü ve Üstün Akmen’in, üzerine atılı hakaret suçuna ilişkin kastı bulunmadığına ve atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığına karar verildi.
Beraatı konusunda görüşü sorulan Üstün Akmen, eleştiri ve değer yargılarının bir kısmının sert, çarpıcı bir dille yapılmış olabileceğine dikkat çekerek, “Eleştirinin sert üslupla gerçekleştirilmesi, kaba olduğu ya da nezaket sınırlarını aştığı anlamına gelmez. Kaldı ki, kamu görevinde bulunanların sıradan kişiliklerden daha sert eleştirilere muhatap olmaları, doğal karşılanmalı ve buna alışılmalı. Ben meraklı mıyım sert beyanat vermeye? Bazı idarecilerin inanılamayacak mertebedeki yanlış ve haksız kararları, ister istemez psikolojimi etkiliyor, sertleşiyorum” dedi.
