İstanbul Tiyatro Festivali’nde Ölü Bir Oyun…

Pinterest LinkedIn Tumblr +

İstanbul Tiyatro Festivali, ilk günkü açılış gösterisi ile izleyenleri derinden sarsmış, bunun neticesinde gösterimdeki oyunlar olumlu bir havada sürüp gitmişti. Fakat ne var ki bazı durumlar bu olumlu havayı yok ediyor. Amerikalı yazar Irwin Shaw’ın güncelliğini yitirmiş oyunu “Ölüleri Gömün” teatral bir facia olarak festival sahnelerinde boy gösteriyor.

İlk kez 1936 yılında Amerika’da (New York) seyirci karşısına geçen oyunda, 1930’lu yılların zombiyi andıran insan tiplemelerini görüyoruz. O dönemin korku sinemasının işlediği konulardan yola çıkarak, ‘Ölüleri Gömün’ fazlasıyla sinema senaryolarına özentili bir metin diyebiliriz. Savaşta vatanları için (!) öldüğü iddia edilen bir grup askerin gömülmeyi reddederek dünyada kalmak istemelerini konu edinen gösteri, anlattığı yıllar itibari ile günümüzden çok uzak.

Amerika’nın 1929 yılında yaşadığı büyük ekonomik buhranın ince ince anlatıldığı oyunda, Martha’nın 18 dolar için neden yaşamak gerektiğini anlattığı sahne dışında oyunun geneli ekonomik açmazlarla dolu. 6 askerin gömülmeyi reddeden yapıları bir yana, toplumun içinde bulunduğu psikolojik ve ekonomik yıkım askerlerin trajedilerinden daha ön planda. Durum böyle olunca ‘savaş karşıtı’ diye pohpohlanan bir oyunun aslında o dönem toplumunun yaşam mücadelesi olduğu ortaya çıkıyor.

Şakir Gürzumar, ‘Ölüleri Gömün’ oyununu festivale yetiştirme telaşından olacak, oyuncuların rol seçimlerini tespit edememiş. Özellikle konunun işleyişi fazlaca kalabalık bir kadro için boğucu bir hale dönüşüyor. Basit ve sade tutulan dekorun oyunun geniş konseptine uymaması, zaten fazlaca psikolojik gerilimi içinde barındıran oyunu daha bir anlaşılmaz hale sürüklüyor. Kostüm seçimlerindeki yanlışlar, askerlerin pespaye sahne duruşları yönetmeni çok zor bir durumla karşı karşıya bırakıyor.

 Konunun bir türlü ilerlemeyen dil yapısını da düşünürsek sahnede ne denli berbat bir çevirinin yer aldığını anlarız. Coşkun Büktel ikili diyaloglarda psikolojik gerilimleri anlamayarak, düz konuşma metinleri yaratıyor. Bugünkü çeviri programları ‘Ölüleri Gömün’ oyununu Coşkun Büktel’den daha iyi çevirebilir. Irwin Shaw’ın isim olarak sanat dünyasında bıraktığı etki yazdığı oyunlarına da yansımış olacak ki, konuda bir türlü oluşmayan bütünlük yönetmen tarafından görülmemiş ya da görülmek istenmemiş. Shaw, savaş karşıtı felsefeden yola çıkarak yazdığı bir diğer senaryoda da yıllar önce büyük hayal kırıklığı yaşatmıştı. 1958 yılında yazılan ‘The Young Lions’ Alman Nazilerinin yaptığı katliamlar üzerine kurgulanan basit bir anlatıdan oluşuyordu. Eser, Marlon Brando sayesinde sinema dünyasında ses getirebilmişti. Yazarın konu seçimlerindeki evrensel duruşu eserlerindeki işleyişe pek yansımamış. ‘Ölüleri Gömün’ oyunu da bu kategori içinde yer alıyor.

Musa Uzunlar, Dündar Müftüoğlu, Civan Canova, Ömer Hüsnü Turat, Ali Fuat Çimen, Cengiz Daner, Ali Ersin Yenar, Erdal Bilingen, M. Alp Sunaoğlu, Ekrem Tuna Öztunç, Murat Barış Kavrukkoca, Serhan Süsler, Cenk Demirel, Can Baykan, Burak Altay, Yasemin Atasu, Belir Yarar Altay, Gözde Okur, Fulya Ceylan Aksütlü, Duygu Eren Tosya, Berrin Arısoy Akhasanoğlu, Ediz Baysal, Alper Saylık, Can Güvenç, Gökhan Türkal, Bengi Heval Öz, Ebru Kaymakçı, Seda Çavdar, Cansu Dağdelen, Yasemin Yalçınkaya, Ahmet Taşdemir, Birol Engeler, Burak Yıldız, Mehmet Onur Büyüktopçu, Serkan Özcan, Alper Saylık, Fatih Koşkan, Alparslan Ataman, Çağrı Aslan, Gökhan Türkal, Can Güvenç oyunda görev alan oyuncular.

Şakir Gürzumar, kendisini aşan bir işin altına girdiğinin farkındadır umarım. Oyuncuların rol dağılımları kesinlikle tekrar gözden geçirilmeli. Dündar Müftüoğlu ve Ali Fuat Çimen oyunda sivrilen isimler. Işık tasarımında Yakup Çartık son derece başarılı.

 Son olarak metnin militarizme eleştirel baktığı nokta, Amerika’nın dünyaya getirmek istediği demokratik reformlar kadar sahte kalıyor. Savaşlardan beslenen toplum yapısı, sadece kişiler üzerinden eleştiri boyutuna taşındığı için insanlığı ilgilendirmeyen bir noktadan ileriye gidemiyor. Oyun İstanbul Devlet Tiyatroları’na yakışmamış. Daha keskin daha güzel daha sert metinlerle savaş karşıtlığı pekala anlatılabilir.

tiyatronline.com

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Yaşam Kaya

Yanıtla