17. Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nün düzenlediği 17. Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali yarın Verdi’nin ”Aida” operası ile açılacak. Festival kapsamında bu akşam ilk kez ücretsiz halk konseri düzenlenecek.

Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Rengim Gökmen, düzenlediği basın toplantısında, 1 Temmuz’a kadar sürecek festivalde, 3 yabancı konuk topluluğun yer alacağı toplam 8 etkinliğin sanatseverlerle buluşacağını söyledi.

Opera ve balenin çağdaşlaşmanın en büyük göstergesi olduğunu belirten Gökmen, ”Aspendos Antik Tiyatrosu’nun sunduğu olağanüstü akustik, Antalya’nın doğal güzellikleri ve beraberinde sanatın dil, din, ırk ve sınır tanımayan yapısı ile 17. yaşını kutlayan Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali, Antalya’nın en önemli kültür organizasyonudur” dedi.

Bu yıl İstanbul’da düzenlenecek opera festivaliyle, Aspendos’un Türkiye’nin tek opera ve bale festivali olmaktan çıkacağını vurgulayan Gökmen, buna karşın mekanın Aspendos kadar büyüleyici olmadığına dikkati çekti. Gökmen, ”Biz bu festivali başlattık ama Aspendos Opera ve Bale Festivali sadece Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğünün malı değildir. Biz festivalle gurur duyuyoruz ve onu Antalyalılar ile birlikte organize etmek istiyoruz” diye konuştu.

Avrupa Festivaller Birliği (EFA) üyesi olan Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivalinin, ”The Independent” gazetesinin yaptığı araştırmada dünyanın en iyi 10 festivali arasında yer aldığına dikkat çeken Gökmen, festivale Antalyalılar’ın sahip çıkması gerektiğini söyledi.

Festivalin Antalyalılar tarafından fark edilmesi ve bütünleşmesi için bu yıl ilk kez ücretsiz halk konseri düzenleneceğini ifade eden Gökmen, Cumhuriyet Meydanı’nda bu akşam Hakan Aysev ve üç sopranonun en sevilen aryalar, türküler ve napolitenleri seslendireceğini kaydetti.

Gökmen, bu konserin bir geleneğin başlangıcı olacağını ve bundan sonra her yıl tekrarlanacağını bildirdi.

“Hiç olmazsa konaklamalara para vermeyelim”

Festivallerin düzenlenmesinde sponsor desteğinin önemine dikkati çeken Gökmen, festivale bağışlanacak bir kuruş ile bir trilyon liranın kendileri için aynı önemde olduğunu ifade etti.
Festivale destekleri için Başbakanlık Tanıtma Fonu, Antalya Büyükşehir Belediyesi, Antalya Tanıtım Vakfı, AKTOB, TÜROFED, Anadolu Hastanesi, Avea, Teksan Jeneratör ve basın sponsorlarına teşekkür eden Gökmen, tüm iyi niyetli desteklere rağmen 17 yıldır festival bütçesine gereken kaynağın aktarılamadığını söyledi.

Gökmen, festival için gelen sanatçıların otellerde yurtdışından tur operatörleriyle gelenlerden daha fazla ücrete konakladığını, bu masrafların da genel müdürlüğün bütçesinden karşılandığını kaydetti.

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin desteklediği Altın Portakal Film Festivali ve Uluslararası Piyano Festivalini de öven Gökmen, ”En azından film festivaline verilen bütçenin dörtte birini rica ediyoruz” dedi. Gökmen, ”Bu festivalin ‘nasılsa bütçeye sahip, devlet destekliyor’ diye görülmemesi lazım. Festivalin bütçesi 17 yıl önce neyse bu yıl da o. Biz genel müdürlüğün genel bütçesinden festivali hazırlıyoruz” diye konuştu.

Festival bütçesinin bu yıl 1.5-2 milyon TL civarında olduğunu dile getiren Gökmen, Başbakanlık Tanıtma Fonu’ndan bunun 7-8’de birini aldıklarını kaydetti. Kültür ve Turizm Bakanlığının vermek zorunda olduğu hizmetlerin genel bütçeden aldığı paydan çok daha fazla olduğuna dikkati çeken Gökmen, yerel yönetimlerin bugüne kadar festivale maddi desteklerinin hiç olmadığını vurguladı. Gökmen, buna karşın manevi desteklerini her zaman hissettiklerini söyledi.

Gökmen, ”Bu festivali çok daha yukarılara çekebilmemiz Antalyalılar’ın festivali olmasına bağlı. Biz hiç olmazsa konaklamalara para vermeyelim” dedi.

Festival programı

Festival açılışı yarın ünlü İtalyan besteci Giuseppe Verdi’nin ”AIDA” Operası ile Ankara Devlet Opera ve Balesi tarafından yapılacak.

İtalyan rejisör Vincenzo Grisostomi Travaglini’nin yorumuyla seyirciyle buluşacak ölümsüz eserde ışık tasarımı yine bir İtalyan, Giovanni Pirandello tarafından yapılacak. Orkestrayı Kazak sanatçı Şef Renat Salavatov yönetecek, Ahmed Agadi ‘Radames’, Gülzat Daurbayeva ‘Aida’ ve Asel Bekbayeva ‘Amneris’ rolünde sahne alacak. Eser Ankara İtalyan Kültür Merkezi ve TÜRKSOY’un katkılarıyla seyirci ile buluşacak.

11 Haziran’da Ankara Devlet Opera ve Balesi’nin sergileyeceği Alexander Dumas’nın ”Üç Silahşörler” adlı balesi eğlenceli danslarıyla festivale konuk oluyor. Müzikleri G.Verdi ve B.Hoinic’e ait, mizahi ögeler taşıyan ve dövüş sahneleriyle de meşhur olan eserde rol alan erkek dansçılar zorlu bir eğitimden geçti. İlk kez 1998 tarihinde Ankara seyircisiyle buluşan eser, o dönem kapalı gişe oynadı.

İstanbul Devlet Opera ve Balesi 14 Haziran’da Fransız besteci Georges Bizet’nin ölümsüz eseri ‘CARMEN’ Operası’nı sahneleyecek.

Japonya’dan Festivale konuk olarak gelen Tokyo Balesi Aspendos Antik Tiyatrosu’nun büyülü atmosferinde üç farklı eser ile izleyici karşısına çıkacak. W.A.Mozart’ın ‘Don Juan’, M.Theodorakis’in ‘Yunan Dansları’ ve M.Ravel’in eşsiz eseri ‘Bolero’yi dünya dans arenasının ünlü ismi koreograf Maurice Bejart’ın yorumu ile sahneliyor. Türkiye’ye ilk kez gelen topluluk 17 Haziran’da sahne alacak.

İlk kez seslendirildiği 1937 yılından itibaren dünya sahnelerinin en popüler konser seçeneği olmayı sürdüren ‘Carmina Burana’, festivalin bir diğer yabancı konuk topluluğu olan Berlin Radyo Korosu ve çeşitli ülkelerden bir araya gelen 450 koro sanatçısıyla oluşan Sing Along Turkey Korosu tarafından seslendirilecek.

Eserde, opera yıldızları soprano Malin Christensson, tenor Erdem Erdoğan ve bariton Mark Stone dünyanın önde gelen koro şeflerinden Simon Halsey şefliğinde akustik harikası Aspendos Antik Tiyatrosu’nda ihtişamlı bir konser ile 19 Haziran’da seyirciyle buluşacak.

Festivalin üçüncü konuk topluluğu Makedonya Opera ve Balesi, Verdi’nin ‘En sevdiğim eserim’ dediği ve romantik üçlemesinin ilk halkası ‘Rigoletto’ Operasını 23 Haziran’da sahneleyecek.

19. yüzyıl Alman sanatında romantizm akımının ve romantik opera repertuvarının en seçkin örneklerinden, opera sanatını kökten bir değişime yönelten besteci Richard Wagner’in üç perdelik ‘Uçan Hollandalı’ Operası, orijinal dilinde İzmir Devlet Opera ve Balesi’nin prodüksiyonuyla seyircisiyle buluşacak.

Türkiye’nin ilk profesyonel kadın opera sanatçısı Semiha Berksoy’un 100. doğum yıl dönümü adına ithaf edilen eser, çok büyük bir fırtına esnasında Ümit Burnu’nu mutlaka geçeceğine yemin etmiş ve bu yüzden şeytan tarafından yıllarca denizleri dolaşmakla cezalandırılmış yedi yılda bir karaya çıkabilen denizcinin lanetinden kurtulmasının ancak ona ölümüne sadık kalacak bir eş bulabilmesiyle mümkün olabileceğini hikaye ediyor ve 26 Haziran’da sahne alıyor.

Cumhuriyet

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.