Ankara Devlet Opera ve Balesi Müdürü Erdoğan Davran, Ankara bölgesi olarak sadece 3 ‘yetersiz’ sahneleri olmasına rağmen, 2009-2010 sanat sezonunda, toplam 189 etkinlik gerçekleştirdiklerini belirterek, 87 bin izleyici ile bu yıl rekor kırdıklarını kaydetti.
Ankara Devlet Opera ve Balesi Müdürü Erdoğan Davran, 2009-2010 sanat sezonunu değerlendirdi. Bu yıl, Başkent seyircisinin “rekor” kırdığını söyleyen Davran, “Bu sezonda 189 etkinlik gerçekleştirdik ve ilk kez dış mekanlar hariç, 87 bin izleyiciye ulaştık. Uzun yılların ardından yüzde 74’lük bir izlenme oranı yakaladık” dedi. Anakara Devlet Opera ve Balesi’nin Opera Sahnesi, Leyla Gencer Sahnesi ve Operet Sahnesi’yle, büyüklükleri ve altyapıları yetersiz olmalarına rağmen, üstün bir seyirci sayısına ulaştıklarını vurgulayan Davran, “Türkiye genelinde 6 bölge içinde en fazla seyirciye ulaşan Ankara Devlet Opera ve Balesi oldu. 20’nin üzerinde turne yaptık. Aralık-Ocak-Şubat aylarında en yüksek seyirci rakamına ulaşıyoruz. Gelecek sezonda hedefimiz bu rakamın üzerine çıkmak değil, bunu koruyabilmek olacak” diye konuştu.
TÜRKİYE’DE BİR İLK: WAGNER OPERASI
Gelecek sanat sezonunda da yoğun ve ilgi çekici bir programla karşılayacaklarını anlatan Davran, geçen sezon 7 temsil kapalı gişe oynayan Aida Operası başta olmak üzere Verdi’den 2 opera, biri Ekim’deki yeni sezon açılış temsili olmak üzere 2 Puccini, bir Mozart, bir Hendel operaları, baleler, Modern Dans topluluğu ve Birim Dans Tiyatrosu’nun çeşitli gösterilerini izleyenlerle buluşturacaklarını kaydetti. Davran, gelecek sezon Türkiye’de ilk kez bir Wagner Operası sahneye koyacaklarını müjdelerken, “Bu operada, sadece Ankara’daki sanatçılarla değil Türkiye geneliyle çalışmayı düşünüyoruz” dedi. Cermodern’de halk konserleri de vereceklerini belirten Davran, “Bir izleyici gişeye geldiğinde, seçme hakkı olabilsin diye yelpazeyi oldukça genişletmek istiyoruz” dedi. Davran, 40 bin Euro’ya ulaşan yüksek bedelleri nedeniyle kendi eserlerine ağırlık vereceklerinin de altını çizdi.
SİNCANLI 40 ÇOCUK MÜZİKLE TANIŞACAK
Çocuk oyunlarının öncelikli olacağına dikkat çeken Davran, önümüzdeki yıl bir de Avrupa Birliği ile ortaklaşa bir program gerçekleştireceklerini açıkladı. Avrupa Birliği hibe projesi kapsamında Sincan Bölgesi’nden 20 kız, 20 erkek olmak üzere buradaki çocukları müzikle tanıştıracaklarını anlatan Davran, “Her birine kendilerine ait olmak üzere birer enstrüman vereceğiz. Eğitmenlerimiz, Leyla Gencer Sahnesi’nde çocuklarımıza müzik eğitimi verecek” diye konuştu.
SAHNE SIKINTISI DEVAM
Ankara’daki tüm bu başarılara rağmen, yeterli alt yapı, büyüklük ve donanım konusunda hala sahne sıkıntısı çektiklerini ifade eden Davran, “Arık bu konuyla ilgili kamuoyu oluşturmamız lazım. Bu sadece bizim değil, küçük salonda eser izlemek zorunda kalan seyirciyi de ilgilendiren bir durum” diye konuştu. Bursa’da yeni yapılan Atatürk Kültür Merkezi’ni örnek gösteren Davran, “Bursa’nın eti ne kemiği ne? Çok güzel bir merkez yapmışlar, burada o yok. Oysa Ankara en zengin şehir, para akışı buradan sağlanıyor. Ama kültür-sanat açısından en fakir kent. 5 milyon nüfuslu bir kentin en büyük salonu 600 kişilik” dedi. Davran, gelecek sezon Akün ile Cüneyt Gökçer Sahnesi olmak üzere Devlet Tiyatroları ile sahne paylaşımı yapabileceklerini, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin’in bu konuda kendilerine yeşil ışık yaktığını da sözlerine ekledi.
