Avignon Festivali’nin Ardından (2)

Pinterest LinkedIn Tumblr +

KADMOS Gençleri, Mathaler Projeleri…

KADMOS Gençleri Avignon’daydı…

13 Mart 2009’da, Barselona’da gerçekleştirilen basın toplantısı ile birlikte resmilik kazanan KADMOS projesi bu yıl genç sanatçıların İstanbul Tiyatro Festivali ve Avignon Festivali kapsamında gerçekleştirilen buluşmalarına destek verdi. KADMOS ağı, belli bir tarihi, organizasyon şeması, kendine ait bir biçim ve sanatsal profili olan ama aynı zamanda kimi değerleri ve özellikleri paylaşan dört festivalin; Avignon Festivali, Atina-Epidarus Festivali, Barselona Grek Festivali ve İstanbul Tiyatro Festivali’nin bir araya gelmesi ile oluşturulan bir çalışma ağı. Bu festivallerin en önemli özelliği ise Akdeniz Havzası içinde yer almaları ve çağdaş sahne sanatları alanında önemli kültürel etkinlikleri festival programları içinde izleyicilere sunmaları…

KADMOS Projesi’nin 2010 yılındaki etkinlikleri Akdeniz Havzası’ndan gelen genç sanatçıları İstanbul Tiyatro Festivali ve Avignon Festivali’ne davet ederek, festivallerdeki oyunları izlemelerini sağlamak, diğer katılımcılarla sanatsal paylaşımlarını geliştirmek, tartışma zeminleri hazırlamak ve onların önerileri doğrultusunda bu ağı daha da geliştirmek ve güçlendirmek.

KADMOS gençleri ilk olarak 22-26 Mayıs tarihleri arasında 17. İstanbul Tiyatro Festivali’nin konuğu oldu. İki İspanyol, iki Fransız ve iki Türk sanatçı ile birlikte proje koordinatörlerinin de katılımıyla gerçekleştirilen program kapsamında birlikte oyunları izlediler, tartıştılar ve yeni projeler geliştirme fırsatı buldular. Aynı ekip bu kez iki Yunanlı, iki Cezayirli ve bir Beyrutlu sanatçının katılımı ile daha geniş bir ekip olarak 20-25 Temmuz tarihlerinde Avignon Festivali’ne konuk oldu. Bu proje gelecek yıl Barselona Grek ve Atina Epidarus Festivali’ne bu kez farklı genç sanatçıların katılımıyla devam edecek.

Marthaler’den iki oyun: Papperlapapp ve Schutz Vor der Zukunft

Avignon Festivali direktörleri Vincent Baudriller ve Hortense Archambault festivalin başına geçtikleri 2004 yılından bu yana çeşitli sanatçılarla birlikte çalışıyor, onların görüşleri doğrultusunda festival programını oluşturuyorlar. Bu yılın ortak sanatçıları İsviçreli yönetmen Christoph Marthaler ve Fransız yazar Olivier Cadiot idi.

Christoph Marthaler 1980 yılından bu yana Avrupa’nın en önemli tiyatro ve opera mekânlarında eserlerini sahneye koyuyor. Marthaler’in çalışmalarının en önemli özelliği ve başarısı sözlü ve müzikal bölümleri, kelimelerle notaları, sözlerle şarkıları iç içe geçirebilmesi. Bu özelliği da tabii ki müzik eğitiminden ve kariyerinden kaynaklanıyor. 68 Mayısı sonrasında Paris’te Jacques Lecoq okulunda oyunculuk eğitimi alan Marthaler’in tiyatro ile tanışması da bu yıllarda başlıyor. On yıl boyunca öncelikle tiyatro oyunları için müzik yapıyor. Müzik ve tiyatroyu bir araya getiren ilk çalışması “Indeed” 1980 yılında Zürih’te sahneleniyor.

Christoph Marthaler’in Anne Viebrock ile birlikte sahneye koyduğu ve festivalin açılış oyunu olarak Papalar Sarayı’nda sahnelenen Papperlapapp aslında Avignon Papalığı’nın öyküsü. Bir anlamda oyunun sahnelendiği Papalar Sarayı’nın gerçek hikâyesi. Fransa kralı Philippe le Bel ile Papa VIII.Boniface arasındaki dini-siyasi çatışmanın sahneye taşınması. Papaların Fransa’ya yerleşmesinden yaklaşık 701 yıl sonra ünlü Papalar Sarayı’nın Şeref Avlusu için Christoph Marthaler ve Anna Viebrock tarafından yapılmış bir enstalasyon Papperlapapp. Bu büyük ve büyüleyici avluyla birlikte ve onun için tasarlanmış, sadece festivalde izlenebilecek bir çalışma. Tekrarı yok ve ne yazık ki olanaksız. Bu mekânın mimarisinden ve yapısından etkilenen Marthaler labirent şeklindeki saraydan ve burada yaşayanlardan yola çıkarak bir müzikal tiyatro yaratmış. Çok sayıda pencerenin ve camın, kapıların ve ışık deliklerinin, mezarların içinde gizlenmiş ya da gizlenmekte olan doğrular ya da yanlışlar, gerçekler ya da oyunlar… Bir müzeyi gezen bir grubun bir anda kendilerine açıklama yapan, mekânın hikâyesini anlatan rehberleri aracılığıyla kendilerini bir tür oyunun içinde bulmaları…

Felsefe ve sanat tarihi eğitimi aldıktan sonra Düsseldorf Sanat Akademisi’nde sahne tasarımı eğitimi gören Anna Viebrock’un tasarımıyla oyun çok farklı bir boyut ve gerçeklik kazanmış. Bir köşede bir kilisenin içi, diğer tarafta sahnenin farklı bölümlerine yerleştirilmiş mezarlar, kâh üzerinde kâh çevresinde yer alan oyuncular ve zeminin her dekora göre farklı malzeme ile döşendiği ve böylece sahneyi aynı anda zemin dokusuyla da farklı mekânlara bölen bir tasarım. Viebrock’un festival süresince devam eden “Miroirs du réel” (Gerçeğin Aynaları) sergisini ve burada sergilenen maketleri gördüğünüzde çalışmasının inceliklerini çok daha iyi kavrıyorsunuz.

Christoph Marthaler’in Avignon Festivali’ndeki ikinci oyunu “Schutz Vor Der Zukunft” (Gelecekten Korunmak)tı. Merkezden 20 dakika mesafede bir lise bu kez oyun mekânına dönüştürülmüş. Üç bölümden oluşan bir oyun ve enstalasyon. Viyana’da Otto Wagner adında, mermer ve altından oluşan mimarisiyle dikkat çeken ve bir bölümü tiyatroya dönüştürülmüş bir hastanenin öyküsü oyunda anlatılan. 2005 yılında yeni oyunu için mekân arayan Marthaler bu hastanenin öyküsünden çok etkilenmiş ve hastanenin gizli yüzünü ortaya çıkaran bu oyunu sahnelemiş. Hastane 1940-45 yılları arasında ve belki de biraz daha uzun bir süre çocuk ve yetişkin akıl hastalarının kapatıldığı, üzerlerinde çeşitli deneylerin yapıldığı ve öldürüldüğü bir merkez. Mekânların ve kentlerin hikâyelerinden ilham alan ve çalışmalarını bu hikâyelerle kurgulayan Marthaler “Schutz Vor Der Zukunft”la Nazi dönemindeki ötenaziye dikkat çekmekle kalmıyor aynı zamanda “anormallikler”inden “kusur”larından kurtulmaya çalışan bir dünya yaratma eğilimini de eleştiriyor. Oyunun ilk bölümü hastanenin salonunda verilen bir davetle başlıyor. İzleyiciler kirli tabak ve kahve fincanlarının bulunduğu masaların dizili olduğu salona alınıyor ve diledikleri masaya oturuyorlar. Sahne üzerine yerleştirilmiş kürsüden yöneticiler sırayla konuşurken hastalardan oluşmuş orkestra kimi zaman küçük bir konser veriyor… Kimi zaman tam çalmaya yeltenirken yöneticiler tarafından susturuluyor… Salonda bulunan izleyici-misafirlere hizmet edenler ise türlü sakarlıklarına rağmen işlerini yapmaya çalışan hastalar… Oyunun ikinci bölümü okulun bahçesine ve iç mekânlarına yerleşmiş oyuncular tarafından okunan hasta biyografilerinden oluşmuş. Bir anda ortadan yok olan hasta çocukların öykülerine tanık oluyorsunuz. Oyun hasta gençlerin sunduğu gösterilerle sona eriyor…

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Leman Yılmaz

Yanıtla