Avignon Festivali’nin Ardından

Pinterest LinkedIn Tumblr +

7-27 Temmuz 2010 tarihleri arasında 64’üncüsü düzenlenen Avignon Festivali 27 Temmuz’da sona erdi. Yeni oyunlar, performanslar, dans gösterileri ile 200’ü aşkın gösterinin yanısıra farklı konularda düzenlenen panelleri, buluşmaları, okumaları, basın toplantıları ve anma programlarıyla dolu dolu geçen bir festival.  Resmi festivalden birkaç gün sonra başlayan ve bu yıl 900 toplulukla 1200 gösterinin programlandığı, tümüyle farklı bir ekiple düzenlenen, Avignon Sokakları’nı renk renk afişlerle donatan, tanıtımlarını yapabilmek için günün hemen her saatinde bir köşe başında oyunlarından, gösterilerinden küçük bir parçayı izleyenlere sunan OFF Festivali topluluklarıyla tiyatro, dans, sirk, dans dolu cıvı cıvıl bir üç hafta…

Avginon Festivali 1947 yılında Fransız Tiyatro yönetmeni Jean Vilar tarafından kuruldu ve bugün Avignon çağdaş sahne sanatları gösterileri ile uluslararası düzeyde en önemli festivallerden biri. Her yıl Temmuz ayında bir Ortaçağ kenti, kültürel ve tarihi mekanlarıyla birer gösteri mekanına dönüşüyor. Gece 22.00’de başlayan açık mekan oyunları ve gösterileri ile sabahın ilk ışıklarını yorgun ama bu mekanlarda izlediğiniz oyunlardan etkilenmiş, daracık Avignon sokaklarında hızlı adımlarla uyumak için can attığınız otele doğru ilerlerken kafanızda bir taraftan izlediğiniz oyunu tartışmak, ya da yanınızdan geçenlerin oyunla ilgili sözlerine tavşan misali kulaklarınızı dikerek kulak misafiri olmak… Ertesi gün tekrar aynı ama bu kez farklı oyunlarla bu deneyimi yeniden yaşamak… Kimi zaman artık süre içinde tanıdığınız tiyatrocularla karşılaşıp ayaküstü oyunlarla ilgili paylaşımlarınızı yaşamak… Kaldığınız süre içinde tiyatrodan, danstan başka bir şey düşünmemek… Bir sele kapılıp gitmek… Avignon’u büyüleyici kılan da bu sanırım… Ve içinizde tekrar gitme isteğini uyandıran da…

Avignon Festivali Temmuz ayında olması ve tatile denk gelmesi nedeniyle aynı zamanda hem Fransızların hem de yurt dışından katılımcıların çoluk-çocuk, ailece ve her yaştan katılımına olanak verecek bir yapıya sahip… Seyirci sayısı yaklaşık 120.000. Bu yıl festival direktörlerinin verdiği bilgiye göre 122.000’e yaklaşmış. Resmi programda yer alan oyunların, gösterilerin biletleri aylar öncesinden tükenmiş. Bizleri de özellikle uyarıyorlar: “Biletlerinize sahip çıkın!” Kaybetmeniz durumunda bir başka bilet bulmanızın imkanı yok çünkü…

Avginon Festivali’nin ulusal ve uluslararası çok sayıda izleyicinin buluşma yeri haline gelmesinin en önemli nedenlerinden biri ise uluslararası önemli sanatçılarla birlikte gerçekleştirilen ortak yapımlar ve bu yapımların büyük bir bölümünün festivalde prömiyer yapması… Kimi zaman bu oyunları sadece festivalin mekanlarında izleyebilme olanağı yani mekana ve festivale özel olmaları… O ilk gecelerin heyecanı… Kimi zaman yuhalamalar kimi zaman alkışlarla seyircilerin beğenisini çekinmeden ifade edebilmesi… Alkışların gücü ya da zayıflığından sahnede selama çıkan oyuncuların tedirgin ifadelerini okumak… Bir an kendinizi onların yerinde düşünmek, aynı tedirginliği yaşamak… Yönetmenlerin ise bir sonraki gün çıkan gazeteleri sabahın ilk saatlerinde alıp daha bir café köşesine çekilemeden sokak ortasında  oyunları ile ilgili eleştirileri okumalarına tanık olmak… O anda orada bir festival yöneticisi, yönetmen ya da oyuncu olmak yerine sadece “seyirci” olmanın getirdiği bir derin rahatlama…

2004 yılından bu yana Vincent Baudriller ve Hortense Archambault festivali birlikte yürütüyor. Festivalin programını oluştururken yüreklerinde iki hedef var: Sanatsal yaratıcılık ve her yıl daha fazla seyirciye ulaşmak. Bu nedenle de önceki yıllar Paris’te olan festival ofisini ve ekibini Avignon’a taşımışlar. Böylelikle sanatçılarla da bir araya gelerek festivali daha da geliştirmenin olanaklarını arıyor, festivali içinde yer aldığı alanın bir parçası haline getirmeye, yerel yöneticilerle daha verimli bir işbirliği geliştirmeye, yıl içinde de o bölgede yaşayanlara çeşitli sanatsal etkinlikler sunmaya çalışıyorlar. Bunun yanısıra Avrupa ile lişkileri daha da geliştirip, festivali kültürlerarası bir buluşma ortamına dönüştürmek. Bu açıdan festival sanatçılara ve teknik ekibe destek olarak ortaya çıkan projelerin aynı zamanda yapımcısı da oluyor. Baudriller ve Archmabault’nun projelerinin bir diğer yenilikçi yanı ise festival programlarını hazırlarken bir ya da iki sanatçı ile çalışmaları. Onlarla görüş alışverişinde bulunmaları, böylelikle her program için farklı bir sanatsal bakışı gündeme getirmeleri. 2004 yılında Thomas Ostermeier, 2005’te Jan Fabre, 2006’da Josef Nadj, 2007’de Frédéric Fisbach, 2008’de Valérie Dréville ve İtalan sanatçı Romeo Castellucci, 2009’da Wajdi Mouawad ekibin program için birlikte çalıştığı sanatçılar. 2010 yılının yani bu festivalin ortak sanatçıları ise İsviçreli Christoph Marthaler ve Fransız yazar Olivier Cadiot oldu.

Tabii ki bu programı oluşturup uygularken teknikten operasyona çok büyük bir ekiple birlikte çalışıyorlar. Yaklaşık 900 kişilik bir ekip… Ve %98-99 doluluk oranı ile gerçekleşen bir festival.

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Leman Yılmaz

Yanıtla