Kediler, İstanbul’u Kuşatmaya Geliyor

Pinterest LinkedIn Tumblr +

iDANS çağdaş dans festivalinin bu seneki programında ilginç bir proje yer alıyor. iKEDİ adlı bu etkinlikte üç tane dev kedi ve 500’e yakın 1 metrelik hayvan kuklaları, halktan katılımcılarla birlikte yapılıp bir ay boyunca İstanbul’un mahallelerini dolaşacak.

Türkiye’deki çağdaş dans çevresini ilk kez bir festivalde buluşturan iDANS Uluslararası Çağdaş Dans ve Performans Festivali’nin, bu sene ekim ayında dördüncüsü düzenleniyor. Ancak bu yılki festivalde öncekilerden farklı olarak ilginç bir proje de yer alıyor: ‘Biz de İstanbulluyuz’ ya da kısa adıyla iKEDİ. Kedi, zaten iDANS’ın simgesi. Bu projede ise dev kedi kuklaları yapılacak ve içindeki insanların hareket ettirmesiyle İstanbul’un çeşitli mahallelerini dolaşacak. Bu kuklaları, Dünya Kupası’nın açılış ve kapanış törenlerindeki dev gübre böcekleri ve fil kuklalarıyla hatırlayabileceğiniz Roger Titley tasarlıyor. Projenin en önemli yanı, halkın katılımıyla gerçekleştirilecek olması. Yanlış anlaşılmasın, sadece izleyici olarak değil, bu üç kedinin yanı sıra yaklaşık 500 adet hazırlanacak küçük hayvan kuklalarının yapımına da isteyen herkes katılabilecek. Projenin detaylarını, iDANS’ı düzenleyen Bimeras Vakfı’nın kurucularından Aydın Silier’den öğrendik. Ayrıca Roger Titley ve projenin sanat yönetmeni Airan Berg’in görüşlerini aldık.

– Böyle ilginç bir projeyi çağdaş dans festivali bünyesinde yapma fikri nasıl ortaya çıktı?

– Çağdaş dansın sadece elit, dar bir çevrenin ötesine, yeni izleyicilere ulaşmasını istiyoruz. Bunda giderek başarılı olduğumuzu da gördük. Bu sene hazırlıklarımızı, bunu yeni bir seviyeye ulaştırmak niyetiyle yaptık. iKEDİ projesinin geniş adı ‘Biz de İstanbulluyuz’. Çünkü İstanbul’un hayvanlarıyla, toprağıyla, bitkisiyle, suyuyla bir bütün olduğu bilincini vurgulayan bir etkinlik bu. Yani iDANS artık sokağa taşıyor.

– Nasıl hayata geçecek proje?

– Beyoğlu Belediyesi bu projeye ortak oldu. Öncelikle Beyoğlu’nun bütün mahallelerinde atölye çalışmaları yapacağız. Her yaştan genci atölye çalışmalarında bir araya getirip, bu hayvan kuklalarının yapılmasını öğreteceğiz ve birlikte yapacağız. Nasıl hareket ettiklerini öğreteceğiz. Aynı zamanda bir koreografik etkinlik. Çünkü hareketli yaratıklar bunlar.

– Boyutları nasıl?

– Öncelikle üç tane büyük kedi, gönüllü sanatçılarla birlikte Beyoğlu Belediyesi’nin sağlayacağı bir atölyede hazırlanacak. Daha sonra içlerine giren dansçılar onları hareket ettirecek. Bunlar kamyonlara yüklenecek ve İstanbul’un mahallelerini dolaşacağız. Müzik de olacak tabii. Resmi geçit gibi yürünecek mahallelerde. Atölyelerde yapılacak küçük kuklalar da yaklaşık 1-2 metre arasında. Bir kişinin rahatlıkla hem yapabileceği hem de hareket ettirebileceği kuklalar. Kedi, köpek, kuş, balık gibi İstanbul’un hayvanları olacak bunlar. 500 tane yapılmasını hedefliyoruz. Bunlar da halktan katılımcılarla birlikte yapılacak, sonra da spontane gösteriler olacak.

SOKAK HAYVANLARINA DESTEK OLMAK İÇİN

– Ne zaman?

– Eylül ayının başından itibaren üretilmeye başlanacak bu büyük kediler. Burada da gönüllüler bu üretimi gerçekleştirecekler. Katılımcılık yönü çok yüksek bir sosyal proje olarak değerlendiriyoruz bunu. Örneğin ev kadınları çocuklarıyla gelsin, gençler katılsın istiyoruz. Yaratıcılığın keyfini tatsınlar. İDANS festivali ekim ayı boyunca sürüyor, o sürede bu etkinlik de hafta sonları sürecek.

– Kukla yapımına katılmak isteyenler nereye başvurmalı?

– www.idans.info adresinde bütün ayrıntılar duyurulacak. Hangi tarihte, nerede çalışma olacağı…

– Roger Titley ile nasıl bağlantıya geçtiniz?

– 2009’da Avrupa Kültür Başkenti, Avusturya’nın Linz kentiydi. Linz Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nda sahne sanatları direktörü olan Airan Berg, bu sene bizimle çalışmaya başladı. Onun bize önerdiği bir projeydi bu. Geçen sene bunun çok daha büyük çaplı versiyonunu Linz’de gerçekleştirmişlerdi. Biz bunu bu sene bir pilot proje olarak yapıyoruz, önümüzdeki senelerde çok daha büyük çapta gerçekleştirmek üzere çalışacağız. Linz’te 40 ayrı çeşit hayvan kuklası vardı mesela. 500’den fazla büyük boy hayvan vardı.

– Amaçlarınız nedir böyle bir projeyle?

– Öncelikle, sanatsal üretime yalnız seyirci olarak değil doğrudan üreten olarak çok daha geniş katılımlı bir etkinlik düzenlemiş olacağız. Ayrıca İstanbul’un havasını, suyunu paylaştığımız sokak hayvanlarına dikkat çekmek istiyoruz. Onlarla birlikte yaşama konusundaki bilince katkıda bulunmayı umuyoruz. Çünkü bizim toplumumuzda her zaman mahallenin bir parçası olarak yaşamış kedi ve köpekler. Biz bunun mümkün olduğunu ve sürdürülmesi gerektiğini savunuyoruz.

MELİS D. ÇALAPKULU

Cumartesi Sabah

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.