ATM Sanatçılarına Ertuğrul Günay Formülü

Pinterest LinkedIn Tumblr +
Emre Erdem‘in bu yazısı Referans Gazetesi’nin portalinden alınmıştır.
Kültür Bakanımız Sayın Ertuğrul Günay’ın ATM sanatçılarına karşı tasarlamakta olduğu 4b/4c uygulaması kültür ve sanat dünyasında yeni bir artçı sarsıntıya neden oldu. Uzmanlık alanım olan kültür politikası ve tiyatro bilim alanında uzun seneler yurtdışındaki özel ve ödenekli sanat kurumlarının yönetimi incelemekte olan bir bilirkişi olarak ülkemde yaşanan bu çarpık sistemi değerlendirip; alternatif modeller üzerinde çalışmaktayım. Planlanan yeni uygulamayı size, bizden ve yurtdışından farklı modellerle betimlemek isterim. Dünyada kadrosu en kalabalık Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Tiyatrosu ardından 2000 kişiyi aşkın çalışanıyla TC Devlet Tiyatrosu yer almakta. Çin’in nüfusuyla kıyaslandığında kadronun yoğunluğu anlaşılabilir gerekçeler taşırken bizde 81 kentimizin salt bir kısmına hizmet edebilen bu kısırdöngü ister istemez eleştirilmesi gereken bir olgu. Ne zaman bu sezonda 2 milyon izleyiciye ulaştık denilebilecek acaba? Bu rakam asla ütopik değil. Ya da ülke nüfusunun yüzde 10’unu hedeflemek rüya mı olsa gerek?
 
Rekabet piyasayı artırır
İsviçre’nin Fransız kantonundan bir örnek vermek gerekirse; ödenekli/yarı ödenekli tiyatrolarda üretim asla ara vermeden devam eder. Yeni bir oyun sahnelenmiştir, bir bakarsınız ki seyircinin ilgisini çekmez, eleştirmenlerin hedefi oluverir. Aynı anda başka bir oyunun provasına başlanır. Tiyatro tarafından yapılan yanlışlar sorgulanırken yönetmen oyuncu bilişim teknolojisindeki tempoda yeni eserler koymak için maksimum enerjiyle çalışır. Almanya’daki tiyatrolar ise belediyelerin kültür-eğitim fonlarından destek alırlar. Böylece irili ufaklı her kentin bir şehir tiyatrosu/opera ve balesi kültür politikasının olmazsa olmazlarındandır. Düşünün ki, 81 kentinde Türkiye’nin seksen bir tiyatro, opera ve balenin kurulmasıyla genç nüfusumuzun eğitim ve kültür seviyesinin yükselmesinde nasıl önemli bir katkı sağlarız. O zaman yeni mezun işsiz genç sanatçılarımız torpil arayışına ve kadro sırasında beklemeye gereksinim duymazlar.
Sayın Günay’ın ATM sanatçılarına karşı geliştirilmesini öngördüğü 4b/4c uygulamasında ise ‘tiyatro, opera ve balede görev yapacak yeni sanatçıların sözleşmesi her yıl yenilenecek’ ve ‘istenmeyen sanatçıların sözleşmesi bir yıl sonra feshedilebilecek.’ Düşünün ki, sanatçı ve yönetim arasında bir kan uyuşmazlığı oldu ve oyuncuya rol verilmedi. Sözleşme iptal edildi ve sanatçı kapı dışarı edildi. Bu sistemde ölçme değerlendirme her şeyin başında gelmeli. Kriterler nedenleriyle öznellikten tamamen uzak nesnel bir biçem kazanmadığı takdirde yönetici ve sanatçı arasında kul-köle ilişkisinden ileri gitmeyen sancılı bir sürece zemin hazırlanmış olur. Aslında bu sorunsalın ardında yatan neden şu: “Kalitesiz dizilerde rol almaya gelince, takla atanların kadrolu oldukları kurumlarda senelerce görev almaması ve keyfe keder hareket etmesi.” Alman tiyatrosunda kadrolaşma modelinde ise minimum dört senelik sözleşmelerle sahne önü ve gerisinde yer alan tüm elemanlara uygulanır. Bu süre içerisinde bireysel performans önemli bir kıstastır. Bakarsınız ki, tiyatronun genel sanat yönetmeni yeni atılımlarda bulunmuş, seyirci oranı yükselmiş, halkının beğenisine uygun eserlere yer vermiş ve medyadan geri bildirimlerle başarılı bir grafik çizmekte, sözleşmesi yine dörder yıllık periyotlar gözetilerek uzatılır. Diyelim ki, sözleşme uzatılmadı, o zaman bir başka iş bulana dek işsizlik sigortası devreye girer. Sanatçı mağdur bırakılmaz. Kolektif çalışmanın üzerine temellendirilen sanat yönetiminde oyuncuların zaten dışarıda çalışmalarına gereksinimleri ekonomik anlamda yoktur. Asal görevleri ait oldukları kurumda başarılı bir kariyere imza atmaktır.
 
4b/4c modeli, Günay’ın imza attığı müze kartı projesi kadar özenli dizayn edilmeli. Duymamış olanlarınız için yinelemek isterim. Senelik uygun bir rakam ödeyerek ülke genelinde Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı tüm müzeler yıl boyunca ziyaret edilebiliyor. Yoğun ilgiyle karşılanan, örnek bir proje Ertuğrul Günay ile anılacak kültürel kazanımlardan biri. Dilerim sanatçı alımları için uygulanacak model kültür adamlarıyla bir platformda buluşularak yeniden revize edilir ve gerek Devlet Tiyatroları gerek Devlet Opera ve Balesi ve kültür dünyamız için uzun soluklu ve verimli bir form kazanarak, uygulamaya geçer.
Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.