“Düşsem Bile Kalkarım”

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Theater Freiburg ve garajistanbul’un Kabine/Cabinet adlı ortak projelerinin bir uzantısı olan dans tiyatrosu Palavracı ve Dolandırıcı (Hochstapler und Falschspieler), 6 ve 7 Eylül akşamları Türkçe üst yazılı olarak garajistanbul’da sergilendi ve salonu dolduran seyircilerden uzun süre alkış aldı.

Yönetmenliğini Ursula Freiburghaus ve Johannes Kasperczyk’in üstlendiği, Inga Schonlau ve Patrick Wymann’ın dramaturgluğunda sahnelenen gösteride Nicola Fritzen, Kate Harman, Uta Krause, Philippe Nauer, Dominique Rust, Tobias Schramm, Martin Schütz, Angelika Thiele, Michael Wolf Staging ve Christoph Frick sahne alıyor. Martin Schütz’ün enerjik müziği eşliğinde sahnelenen gösteride oyuncuların tümü sahneye Clarissa Herbst’in tasarladığı tek tip kostümlerle çıktılar.

Orta sınıfın “yükselme” ve kısa yoldan zengin olma ihtirasının sorgulandığı ve burjuvazinin ikiyüzlü ahlak anlayışını mizahi bir dille hicvedildiği gösteri için garajistanbul’un program dergisinde şu ifadeler yer alıyor:

“İnsanları kandırmanın sosyal hayatın sıradan bir parçası haline geldiği bu günlerde sahtekârlık, inandırıcılığı açısından çok büyük bir ustalık gerektiriyor, özellikle de izleyenlerin daha da yakından gözlemleyebileceği bir mekân olan sahnede sergileniyorsa.

Sahnede bireyi temsil eden bir dolandırıcı, sahneyi paylaştığı baştan aşağı kendisi ile aynı giyinmiş sekiz kopyası ile rekabet halinde, bulunduğu pozisyonu koruyarak sahtekârlıktaki ustalığını konuşturmaya çalışıyor.

Talep edilen sadece hilebazlıktaki ustalık değil, aynı zamanda başkalarını yalanlara inandırabilmek için yalanların yeteri kadar inandırıcı bir şekilde sunulması da gerekli. İşin içine biraz da tiyatro girdi mi, yalanların gerçeğe dönüşmesi an meselesi oluyor.

Tüm bunlardan sonra geriye yapılacak tek şey kalıyor: Elinden geldiğince blöf yapmak! Bu iş hem bedensel hem de zihinsel akrobasi gerektiriyor. Sahtekârlar kariyer basamaklarını korkusuzca bir bir tırmanıp ardından serbest düşüşlerle iniyorlar, ama tüm bunlar olurken karizmayı çizdirmemeye devam ediyorlar.

Tek bir sloganları var: Düşsem bile kalkarım.”

Projeksiyon kullanımı sebebiyle Bülent Acımaz’ın güzel çevirisini takip etmek biraz zor olsa da gerek oyuncuların beden dili gerekse kritik yerlerde kullandıkları Türkçe kelimeler sayesinde gösteriyi akıcı bir şekilde izlemek mümkün oluyor. Oldukça güzel yazılmış bir metin ve ona yakışır şekilde icra edilen beden kullanımı birleştiğinde ortaya seyir zevki yüksek bir gösteri çıkmış.

Burak Akyunak / Mimesis

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.