Tarihe Tanık Tirat

Pinterest LinkedIn Tumblr +

(Yazan: Melih Anık)

(Öfkeli, kinayeli, saldırgan, küstah, pervasız, çılgın, terbiyesiz tonlarda okunabilir. Oyuncunun üzerinde tiratta ismi geçen karakterlerden toplama bir giysi vardır. Yer yer zırh parçaları görülür orasında burasında. Kafasında demir miğfer, maske düştü düşecek. Oyuncu, seyircide “Gerçek olamaz, düş ” hissi uyandırsa iyi olur. Oyuncu, sahneye girerken “düşman” arıyor sanki. Elinde kırmızı renkli, plastik bir gürz vardır.)

(Uzun uzun bakınır.)

Kararı verdim, cezayı kestim. ASTIM, samimiyetsiz, riyakârı, bacaklarından.

Her şeyi bilmesem de olur. Bildiğim bana yeter! Zaten gerçek, ÇIRILÇIPLAK gözümün önünde! BEN! Kör müyüm!?

İddia ediyorum, suçluyorum… Cevap istiyorum CEVAP!

Açıklama bekliyorum HAKLILIĞIMA!

Kararı BEN yazdım, gerekçeyi BAŞKASI yazsın!

ÖNCE infaz ettim, sorguluyorum ŞİMDİ! Ne fark eder, sonuç değişmeyecek nasılsa!

Ben Karşıyım yargısız infaza, iftiraya.

Tutarlı olmalı insan! Bakın bana!

“İnsan, limonun ekşiliğini kesmeden önce duyar”

“Sevmek için insan kendini dinlemeli”

“ Kalp sertleşir, ruh kendi üzerine kapanır”

(Durur..Bakınır..)

“Desiselerin en muzırrı kendi nefsimizi iğfaldir”

(Son bir şey söylemesi gerekirmiş gibi)

“Oyuncaksız kalan çocuk edep yeriyle oynar”

Nerden takılmış bunlar aklıma?

(Miğferin içinden bir sünger parçası çıkarır, sıkar ve yerine koyar özenle. Süngerden su akar.)

Vazgeçmem! Kafamdaki TEK çözümü uygularım her soruna!

İnanmam! Pişmanlık ne, özür ne!

Anlamam! Pire ne, yorgan ne!

Aldırmam! Nereye gider bu yol!

Saymam! Aklıma uymazsa okuduklarım!

Bana ne, bana NE! NE?!

(“NE” ardarda yankılanarak söner.. Oyuncu önce çekingen sonra mutlu, sanki kendisi yapmış gibi gururlu.)

SONUCA bakarım. Bilmem gerekeni BİLMESEM bile düşüncelerim SAĞLAM.

Sormam soruşturmam, kendimden kuşku duymam. Kapattırmam. Yutmam. Özür dilemem. Teşhir ederim. Benden kaçmaz. Bulurum.

Tiyatroda şebeke yok! Var diyenin ağzını yırtarım.

Konuştukça neden YOK oluyorum!

(Ani bir korku ile)

Vicdanım! Vicdanım nerede, bulamıyorum!

(Aniden…En en yüksek tonda..Kendini kaybederek…)

Utanın! Yalancılar, ırkçılar, şantajcılar, köpekler, sansürcüler, rüşvetçiler, iftiracılar, cadı kazancıları, suç ortakları, omurgasızlar, riyakârlar, ikiyüzlüler, etik bilmezler!

Göz yumdular, sustular… Hâlâ susuyorlar be!

(Durgunlaşır.)

Giyindim, kuşandım o kadar. Neden kimse çıkmıyor meydana!

Manzara—-m vahim hem de bu sıcakta, zırhlar içindeyim tangır tungur.

(Sakin)

Dil söze, el işe, kafa düşünceye YABANCI; her yer PİSLİK. İğreniyorum. Bir tek BEN varım, delikanlı, mahallede!

(Parlar.)

Uyarıyorum: “Vur, kır parçala! Buradan çıkış yok! Yansın yaş, yanacaksa, kurunun arasında.”

Ramak kaldı açıklayacağım BİLMEDİKLERİMİ! Düştü düşecek demir maske, gözlerimin önüne!

(Elindeki gürz patlar. Miğferin maskesi gözlerinin önüne düşer. Şaşkınlık.)

Alev alev yanıyor meydan! Üstümde demirden cenk elbisem! Kimse yoksa BEN varım tangır tungur!

(Gürzü ve maskeyi düzeltmeye çalışır.)

Yoldaşlarımdır Tuzsuz Deli Bekir, Aydınlı, Gazi Boşnak, Lüfer Mehmet, Beberuhi, Tulumbacı, Matiz, Kopuk!

(Gürzü fırlatır atar. Maskeyi kaldırır gözünün önünden.)

Ruhum hepsinden biraz almış, ne mükemmel bir sentezim!

Tarihte hep varım! (Yankılanır söner..)

TARİH yazdım, DEMİR gibi “duruşum”la, elime sağlık!

Herkesi selamlarım. Nerde benim alkışlarım?

(Oyuncu arkasında bir duman bırakarak sahneden uçarak çıkarken son replikleri duyulur. Duman dağılırken, ışıklar kararır ve PERDE!)

Alıntılar:

“Zamanımızın Kahramanı” – Lermontov (Tercüme- Servet Lunel )

“Yalnız Gezerin Hayalleri” J.J.Rousseau (Tercüme-Reşat Nuri Darago)

“Odamda Seyahat” – X.de Maistre (Tercüme-Sitare Sevin)

“Tiryaki Sözler”- Cenap Şahabeddin

melihanık.blogspot.com

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Melih Anık

Yanıtla