Yedi Kardeş ile Flamenko

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Dans Platform İstanbul Ana Festival Haftası programında 21 Eylül akşamı Los Vivancos grubu yer alıyordu. İspanyol flamenko topluluğu, çocukluklarından beri birlikte dans eden yedi erkek kardeşten oluşuyor. Barselona Konservatuar’ında dans eğitimlerini tamamladıktan sonra her biri ayrı çalışmalarda yer alan kardeşler, 2004 yılında bir araya gelerek Los Vivancos grubunu kuruyorlar.

Vivancos kardeşler, flamenko ekseninde hazırladıkları özel gösterileriyle şimdiye kadar dünyanın pek çok yerinde sahne aldılar. Flamenkoyu merkeze alarak tap dance, break dance, bale gibi farklı dans disiplinlerinden unsurları da sahnelemede kullanan grup üyelerinin her biri aynı zamanda çeşitli enstrümanlar da çalıyor. Yer yer sahnedeki müzisyenlere eklenerek müzik icrasına katılan dansçıların da katkısıyla performansta müzik ve dans iç içe sunuluyor. Dans icraları ise, her bir grup üyesinin dans etme yetisini, atletik bedenini ve erkeksi yönlerini ön plana çıkaracak ve gösteri süresince vurgulayacak şekilde tasarlanmış. Seyirciyi bu dinamizm ve “show” ile kavramaya ve takdir almaya niyetli dansçıların performansı CRR’deki seyircilerin büyük kısmı tarafından da coşkuyla karşılandı.

Festival haftasının son sahne üstü temsili olan bu gösteri öncesinde, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Sahne ve Gösteri Sanatları Yönetmeni Beyhan Murphy sahneye çıkarak bu etkinliğin gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti. Murphy, festivalin başlamasından itibaren geçen 7 gün boyunca, hem eğitmenlerin, hem katılımcıların hem de festival çalışanlarının çok yoğun, aynı zamanda keyifli ve verimli bir programla çalıştığını belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Festival boyunca her gün, tüm gün boyunca, CRR binası 4 ayrı stüdyo ve sahnede çeşitli dans ekolleri, müzikleri ve tınılarıyla renklendi. Çağdaş ve klasik dansçılar aynı anda bale yaptılar, aynı anda çağdaş atölyelerde buluştular. 12 yaşındaki konservatuar öğrencileri dünya yıldızlarının derslerini izlediler. Hip-hop dansçıları ile modern ve klasik dansçılar sevgili Kadir Memiş’in o keyifli liderliğinde hepimizi coşturdular. Misafir eğitmenlerimiz İstanbul’da olmanın keyfini yaşarken bazıları da ilk defa Türk dansçıları ile çalışma fırsatı buldular. Kıdemli koreograflar yeni yetişen koreograflarla aynı sahnede buluştular.” Beyhan Murphy, Dans Platform’un devam edip etmeyeceğinin kendisine sıkça sorulduğunu, buna şu anda olumlu bir yanıt veremediklerini, ancak İstanbul’un Avrupa Kültür Başkenti olması sebebiyle yapılan yatırımların İstanbul’a geri dönmesini, ve bu gibi projelerin uzun soluklu olarak var olmasını ümit ettiklerini belirterek konuşmasını tamamladı.

Sezin Gündoğan / Mimesis

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.