Türk tiyatrosunun önemli yazarlarından Orhan Asena’nın ‘Tohum ve Toprak’ adıyla da bilinen oyunu ‘Alemdar’ izleyicisiyle buluşuyor. Oyun, sezon boyunca Engin Alkan’ın rejisiyle İBB Şehir Tiyatroları sahnelerinde olacak.
Alışılmışın aksine bir Osmanlı oyununu modern bir sahnelemeyle seyirciyle buluşturacak olan ‘Alemdar’, tarih ve kurguyu iç içe geçiren bir hikaye. Oyunda III. Selim’in katledilmesi ve II. Mahmud’un tahta geçiş dönemine denk gelen tarihsel süreç, bir haremağasının ağzından anlatılıyor.
SİYASİ BİR DÖNEMEÇ
Oyun, Alemdar Mustafa Paşa ile isyancıların elinden kurtardığı, Osmanlı tarihinin en ilerici padişahlarından biri olarak tarihe geçen II. Mahmud’un ilişkisi merkezinde ilerleyerek dünün tarihiyle bugünü birleştiren siyasi bir dönemeç de sahneye taşınıyor.
Oyunun dramaturgluğunu Sinem Özlek, dekor tasarımını Gamze Kuş, kostüm tasarımını Duygu Türkekul, ışık tasarımını ise Mahmut Özdemir yapıyor.
TAAMMÜDEN RÖPORTAJ
Hazırlayan: Sinem Özlek (dramaturg)
SİNEM ÖZLEK: Birazdan gerçek bir olaydan yola çıkarak kaleme alınmış “Alemdar”ı izleyecek olan seyircilere oyunun tarihsel arka planından biraz bahseder misin?
ENGİN ALKAN: Oyunumuz III.Selim’in siyaseten katledildiği günden başlayıp, Alemdar Mustafa Paşa’ nın katline kadar olan yaklaşık üç aylık sürede geçmekte. III. Selim’ in tahta çıktığı 1789 yılı aynı zamanda Avrupa’daki değişimler ve devrimler tarihi açısından çok önemli bir nitelik taşımakta. Osmanlının modernleşme ve yenileşme çabaları sürerken, beri yanda durmaksızın yinelenen askeri isyanlarla başkent kaos içinde. 1800’ler… Fransa’ dan esmeye başlayan cumhuriyetçi rüzgarlarlarla monarşilerin çatırdamaya başladığı, Avrupa devletler dengesinin günden güne yeniden çizildiği ve bu yeni resmin içinde Osmanlının yaşam mücadelesi verdiği sancılı yıllar tarihsel arka planımızı oluşturmakta.
SÖ: Orhan Asena, ilk kez 1963’te sahnelenen “Alemdar”ın; oyunu yazdığı döneme gönderme yaptığını söyleyerek, “bugünün dünlerdeki izdüşümünü yakalamıştım” diyor. Neredeyse elli yıl önce kaleme alınan Alemdar’da bugüne dair ne yakaladın?
EA: Bildiğin gibi çok partili döneme geçişin ardından DP’ ye karşı yapılan 27 Mayıs darbesini “yetersiz” bulan genç subaylar yeni bir darbe girişiminde bulunmuşlar ve aynı niyete haiz güçler arasında bir hesaplaşma yaşanmıştı. Bu bağlamda oyunumuzun 27 Mayıs 1960 darbesi ve hemen akabinde başarısız bir darbe girişimi olarak tarihe geçen Talat Aydemir vakasının alegorik izlerini taşıdığını söylemek mümkündür. Bununla birlikte oyunumuz günümüzde halen büyük siyasi kırılmalara neden olan “Batılılaşma”, “Modernleşme”, “Merkeziyetçilik”,”Jakobenizm”, “Askeri darbeler” ve “Vesayet rejimi” kavramlarının öne çıktığı bir tarihsel arka plan üzerinden bu güne dair bir okuma da sağlamakta. Ben Sayın Asena’ nın yaşasaydı bu gün daha da berraklaşmış çelişkiler açmazında, sözünü ettiği “izdüşüm” den fazlasını bulacağına eminim.
SÖ: Oyun kurgusu dahilinde konuşacak olursak; Osmanlı’nın en ilerici padişahlarından biri olarak tarihe geçen II. Mahmut’la, III.Selim’in başlattığı yenileşme, ilerleme hareketlerini sürdürme kararıyla yola çıkan Alemdar Mustafa Paşa’yı karşı karşıya getiren şey ne sence?
EA: İktidar hırsı, statüko, yaş farkı, saraylılık-taşralılık, ego sorunları vb. daha dar izlekleri bir kenara bırakırsak “yenileşme” ve “modernleşme” hareketinin içinde kahramanlarımız iki farklı teze sahiptirler. II. Mahmut’un yönetimi tek elde toplayarak merkezi otoriteyi güçlendirme çabasına karşın, Alemdar Mustafa padişahın yetkilerini sınırlayarak “ayan” meclislerini yönetime katılmasını planlamakta. Merkezi otoritenin imzalanan Sened-i İttifak’ ı yok saymasıyla biten kanlı kavga çok benzerlikler bulduğum Cumhuriyet’in kuruluş süreçlerine dair bir okuma da sağlamakta.
SÖ: Ödenekli tiyatrolarda pek çok kez sahnelenmiş Osmanlı tarihini konu eden oyunlardan birini sahnelerken bir yönetmen olarak “farklı” ya da “yeni” bir cümle kurma hedefin oldu mu?
EA: Geçmişe sırt çevirerek, tarihimizle yüzleşmeden bir gelecek kuramayız. 60’ lı yıllardan bu yana modernizmin etkisiyle tarihi oyunların bir sahnelenme üslubu(!) oluşmuş geleneğimizde. Ne yazık ki, birbirini taklit eden, sözü ve biçimi eskimiş köhne algılar pek çok iyi metnin üstünü örtmüş durumda. Pek değerli bu metinlerin çoğu “repertuarımızda bizden de bir oyun olsun” kaygısıyla yinelenmekte. Yapmaya çalıştığım çağdaş estetik arayışlarla yeni okuma biçimleri kurmak ve yeni seyirciye ulaşmak.
SÖ: Oyun bitip salon ışıkları açıldığında, şimdiki zamana, şimdiki hayata dönen izleyicinin oyun hakkında kuracağı ilk cümle ne olsun isterdin?
EA: Alelacele bir cümle kurmasını istemezdim. Temiz havaya çıktığında gördükleri hakkında düşünmesini, merak etmesini isterdim.
OYUNUN KÜNYESİ
YÖNETEN ENGİN ALKAN
DRAMATURG SİNEM ÖZLEK
SAHNE TASARIMI GAMZE KUŞ
GİYSİ TASARIMI DUYGU TÜRKEKUL
IŞIK TASARIMI MAHMUT ÖZDEMİR
OYUNCULAR
Amber Ağa ERHAN ABİR
Alemdar Paşa CAN BAŞAK
II. Mahmut SERDAR ORÇİN
Ramiz Efendi EMRAH ÖZERTEM
Lala Mehmet Bey HAKAN ARLI
Ayşe Sultan OYA PALAY
Kamertap YELİZ GERÇEK
Gülten Kalfa BERNA ADIGÜZEL
Naciye Kalfa ÇİĞDEM GÜREL
Hünkâr İmamı Ahmet Ağa ZAFER KIRŞAN
Bayburtlu Süleyman – Bölük Ağası ÜMİT DAŞDÖĞEN
I. Cariye ASLI ALTAYLAR
II. Cariye ESRA KARABAŞ
Tayyar Ağa – Ulak TOLGA COŞKUN
Hurşit Ağa HÜSEYİN TUNCEL
Akağa MURAT ÜZEN
ASİSTANLAR MELİSA DEMİRHAN
TOLGA COŞKUN
SUFLÖZ: FERİHA EYÜBOĞLU
IŞIK UYGULAMA CEYHUN ERGÜL
FİLİZ KAFDAĞI
EFEKT UYGULAMA FATİH YIKILMAZ
SAHNE TEKNİSYENLERİ MUSTAFA KONYA
FAİK KAHVECİ
EMRE KONYA
MUSTAFA DEMİR
EMRAH ÖZTÜRK
AKSESUAR SORUMLULARI FİKRET YAYAN
CENGİZ ÖZSOY
SAHNE TERZİLERİ FATMA PAMUKÇU
FATİH ÖRDEK
KUAFÖR KANBER DAMAR
ERHAN KOÇAN
SAHNE UYGULAMA GÖKHAN USLANMAZ
SİNAN SARAÇOĞLU
KOSTÜM UYGULAMA YAĞMUR HABORA
MURAT İPEK
FOTOĞRAFLAR SELİN TUNCER
AHMET ÇELİKTAŞ
Tarih danışmanımız Prof. Dr. BAHA TANMAN ve Doç.Dr. ZEYNEP TARIM ERTUĞ’ a Reji ve dramaturji çalışmalarında bizlere eşlik eden VOLKAN KAELEŞ, AZER ŞELTE, ÇETİN EROL; stajyer asistanlarımız CENGİZ EŞİYOK ve ÇAĞDAŞ ATAMAN’ a teeşkkür ederiz.