‘Alemdar’, Engin Alkan Rejisiyle Sahnede

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Türk tiyatrosunun önemli yazarlarından Orhan Asena’nın ‘Tohum ve Toprak’ adıyla da bilinen oyunu ‘Alemdar’ izleyicisiyle buluşuyor. Oyun, sezon boyunca Engin Alkan’ın rejisiyle İBB Şehir Tiyatroları sahnelerinde olacak.

Alışılmışın aksine bir Osmanlı oyununu modern bir sahnelemeyle seyirciyle buluşturacak olan ‘Alemdar’, tarih ve kurguyu iç içe geçiren bir hikaye. Oyunda III. Selim’in katledilmesi ve II. Mahmud’un tahta geçiş dönemine denk gelen tarihsel süreç, bir haremağasının ağzından anlatılıyor.

SİYASİ BİR DÖNEMEÇ

Oyun, Alemdar Mustafa Paşa ile isyancıların elinden kurtardığı, Osmanlı tarihinin en ilerici padişahlarından biri olarak tarihe geçen II. Mahmud’un ilişkisi merkezinde ilerleyerek dünün tarihiyle bugünü birleştiren siyasi bir dönemeç de sahneye taşınıyor.

Oyunun dramaturgluğunu Sinem Özlek, dekor tasarımını Gamze Kuş, kostüm tasarımını Duygu Türkekul, ışık tasarımını ise Mahmut Özdemir yapıyor.

TAAMMÜDEN RÖPORTAJ

Hazırlayan: Sinem Özlek (dramaturg)

SİNEM ÖZLEK: Birazdan gerçek bir olaydan yola çıkarak kaleme alınmış “Alemdar”ı izleyecek olan seyircilere oyunun tarihsel arka planından biraz bahseder misin?

ENGİN ALKAN: Oyunumuz III.Selim’in siyaseten katledildiği günden başlayıp, Alemdar Mustafa Paşa’ nın katline kadar olan yaklaşık üç aylık sürede geçmekte. III. Selim’ in tahta çıktığı 1789 yılı aynı zamanda Avrupa’daki değişimler ve devrimler tarihi açısından çok önemli bir nitelik taşımakta. Osmanlının modernleşme ve yenileşme çabaları sürerken, beri yanda durmaksızın yinelenen askeri isyanlarla başkent kaos içinde. 1800’ler… Fransa’ dan esmeye başlayan cumhuriyetçi rüzgarlarlarla monarşilerin çatırdamaya başladığı, Avrupa devletler dengesinin günden güne yeniden çizildiği ve bu yeni resmin içinde Osmanlının yaşam mücadelesi verdiği sancılı yıllar tarihsel arka planımızı oluşturmakta.

SÖ: Orhan Asena,  ilk kez  1963’te sahnelenen “Alemdar”ın; oyunu yazdığı döneme gönderme yaptığını söyleyerek, “bugünün dünlerdeki izdüşümünü yakalamıştım” diyor. Neredeyse elli yıl önce kaleme alınan Alemdar’da  bugüne dair ne yakaladın?

EA: Bildiğin gibi çok partili döneme geçişin ardından DP’ ye karşı yapılan 27 Mayıs darbesini “yetersiz” bulan genç subaylar yeni bir darbe girişiminde bulunmuşlar ve aynı niyete haiz güçler arasında bir hesaplaşma yaşanmıştı. Bu bağlamda oyunumuzun 27 Mayıs 1960 darbesi ve hemen akabinde başarısız bir darbe girişimi olarak tarihe geçen Talat Aydemir vakasının alegorik izlerini taşıdığını söylemek mümkündür. Bununla birlikte oyunumuz günümüzde halen büyük siyasi kırılmalara neden olan “Batılılaşma”, “Modernleşme”, “Merkeziyetçilik”,”Jakobenizm”, “Askeri darbeler” ve “Vesayet rejimi” kavramlarının öne çıktığı bir tarihsel arka plan üzerinden bu güne dair bir okuma da sağlamakta. Ben Sayın Asena’ nın yaşasaydı bu gün daha da berraklaşmış çelişkiler açmazında, sözünü ettiği “izdüşüm” den fazlasını bulacağına eminim.

SÖ:  Oyun kurgusu dahilinde konuşacak olursak;  Osmanlı’nın en ilerici padişahlarından biri olarak tarihe geçen II. Mahmut’la, III.Selim’in başlattığı yenileşme, ilerleme hareketlerini sürdürme kararıyla yola çıkan Alemdar Mustafa Paşa’yı karşı karşıya getiren şey ne sence?

EA: İktidar hırsı, statüko, yaş farkı, saraylılık-taşralılık, ego sorunları vb. daha dar izlekleri bir kenara bırakırsak “yenileşme” ve  “modernleşme” hareketinin içinde kahramanlarımız iki farklı teze sahiptirler. II. Mahmut’un yönetimi tek elde toplayarak merkezi otoriteyi güçlendirme çabasına karşın, Alemdar Mustafa padişahın yetkilerini sınırlayarak “ayan” meclislerini yönetime katılmasını planlamakta. Merkezi otoritenin imzalanan Sened-i İttifak’ ı yok saymasıyla biten kanlı kavga çok benzerlikler bulduğum Cumhuriyet’in kuruluş süreçlerine dair bir okuma da sağlamakta.

SÖ: Ödenekli tiyatrolarda pek çok kez sahnelenmiş Osmanlı tarihini konu eden oyunlardan birini sahnelerken bir yönetmen  olarak “farklı” ya da “yeni” bir cümle kurma hedefin oldu mu?

EA: Geçmişe sırt çevirerek, tarihimizle yüzleşmeden bir gelecek kuramayız. 60’ lı yıllardan bu yana modernizmin etkisiyle tarihi oyunların bir sahnelenme üslubu(!) oluşmuş geleneğimizde. Ne yazık ki, birbirini taklit eden, sözü ve biçimi eskimiş köhne algılar pek çok iyi metnin üstünü örtmüş durumda. Pek değerli bu metinlerin çoğu “repertuarımızda bizden de bir oyun olsun” kaygısıyla yinelenmekte. Yapmaya çalıştığım çağdaş estetik arayışlarla yeni okuma biçimleri kurmak ve yeni seyirciye ulaşmak.

SÖ: Oyun bitip salon ışıkları açıldığında, şimdiki zamana, şimdiki hayata dönen izleyicinin oyun hakkında kuracağı ilk cümle ne olsun isterdin?

EA: Alelacele bir cümle kurmasını istemezdim. Temiz havaya çıktığında gördükleri hakkında düşünmesini, merak etmesini isterdim.

OYUNUN KÜNYESİ

YÖNETEN                                              ENGİN ALKAN

DRAMATURG                                       SİNEM ÖZLEK

SAHNE TASARIMI                                GAMZE KUŞ

GİYSİ TASARIMI                                  DUYGU TÜRKEKUL

IŞIK TASARIMI                                     MAHMUT ÖZDEMİR

OYUNCULAR

Amber Ağa                                             ERHAN ABİR

Alemdar Paşa                                          CAN BAŞAK

II. Mahmut                                              SERDAR ORÇİN

Ramiz Efendi                                          EMRAH ÖZERTEM

Lala Mehmet Bey                                               HAKAN ARLI

Ayşe Sultan                                             OYA PALAY

Kamertap                                                YELİZ GERÇEK

Gülten Kalfa                                           BERNA ADIGÜZEL

Naciye Kalfa                                           ÇİĞDEM GÜREL

Hünkâr İmamı Ahmet Ağa                                  ZAFER KIRŞAN

Bayburtlu Süleyman – Bölük Ağası                     ÜMİT DAŞDÖĞEN

I. Cariye                                                  ASLI ALTAYLAR

II. Cariye                                                 ESRA KARABAŞ

Tayyar Ağa – Ulak                                              TOLGA COŞKUN

Hurşit Ağa                                                           HÜSEYİN TUNCEL

Akağa                                                     MURAT ÜZEN

ASİSTANLAR                                        MELİSA DEMİRHAN

TOLGA COŞKUN

SUFLÖZ:                                                FERİHA EYÜBOĞLU

IŞIK UYGULAMA                                 CEYHUN ERGÜL

FİLİZ KAFDAĞI

EFEKT UYGULAMA                             FATİH YIKILMAZ

SAHNE TEKNİSYENLERİ                     MUSTAFA KONYA

FAİK KAHVECİ

EMRE KONYA

MUSTAFA DEMİR

EMRAH ÖZTÜRK

AKSESUAR SORUMLULARI                FİKRET YAYAN

CENGİZ ÖZSOY

SAHNE TERZİLERİ                               FATMA PAMUKÇU

FATİH ÖRDEK

KUAFÖR                                                KANBER DAMAR

ERHAN KOÇAN

SAHNE UYGULAMA                            GÖKHAN USLANMAZ

SİNAN SARAÇOĞLU

KOSTÜM UYGULAMA                         YAĞMUR HABORA

MURAT İPEK

FOTOĞRAFLAR                                    SELİN TUNCER

AHMET ÇELİKTAŞ

Tarih danışmanımız Prof. Dr. BAHA TANMAN ve Doç.Dr. ZEYNEP TARIM ERTUĞ’ a Reji ve dramaturji çalışmalarında bizlere eşlik eden VOLKAN KAELEŞ, AZER ŞELTE, ÇETİN EROL; stajyer asistanlarımız CENGİZ EŞİYOK ve ÇAĞDAŞ ATAMAN’ a teeşkkür ederiz.

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.