Ali Poyrazoğlu Tepki Almaya Devam Ediyor

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Son günlerde tartışma konusu olan ve büyük yankı bulan “Fatmagül’ün Suçu Ne” isimli televizyon dizisindeki tecavüz sahnesine, Habertürk’te yayınlanan Gölgede Muhabbet programında bir skeçle yer veren ve bu şekilde tecavüzün bir alay konusu yapılarak meşrulaşmasına neden olan Ali Poyrazoğlu, tepki almaya devam ediyor. Hafta sonu bu konuyla ilgili yapılan iki eylem haberine aşağıda yer veriyoruz.

“Fatmagül’ün Suçu Yok, HaberTürk’ün Suçu Çok!”

İstanbul Feminist Kolektif’in (İFK) çağrısıyla dün öğle saatlerinde, HaberTürk’ün bulunduğu Ciner Yayın Holding binasının önünde toplanan bir grup kadın eylem ve basın açıklaması yaptı.

17 Ekim gecesi HaberTürk kanalında Ali Poyrazoğlu’nun sunduğu “Gölgede Muhabbet” adlı programda “Fatmagül’ün Suçu Ne?” dizisindeki tecavüz sahnesi parodi olarak sergilenmişti. Ali Poyrazoğlu’na, tecavüzü normalleştirerek meşrulaştırdığı tepkileri gelmiş; izleyiciler kanala ve programa şikâyette bulunmuşlardı. Tepkilere rağmen program süresince ve program sonrasında Ali Poyrazoğlu ve kanal yönetiminden bir açıklama ve beklenen özür gelmemişti. Bunun üzerine, artan tecavüz vakaları ve kadın düşmanlığını, adli takipsizlikleri, suçluların cezasız kalmasını ve kanalın “tecavüz sahnesini” meşrulaştırmasını kınamak isteyen kadınlar İFK’nın çağrısıyla bir araya geldi.

Kadınlar ayrıca Sincan’daki toplu tecavüz davasının sanıklarının serbest bırakılmasını da protesto etti. Dava konusu toplu tecavüz Mart ayında Sincan’da gerçekleşmişti. Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 19 Ekim’de görülen davanın üçüncü duruşmasında tecavüz sanıkları serbest bırakıldı.

Yüze yakın kadının bayrakları ve dövizleriyle bir araya geldiği eylemde dikkat çeken sloganlar şunlardı;
“Fatmagül ün suçu yok, Habertürk’ün suçu çok”, “Sincan’da tecavüz, Habertürk’te teşvik, mahkeme de tahliye!”, “Yaşasın feminist hareket!”, “Adli Tıpa isyan, Yargıya isyan, medyaya isyan!”

Basın açıklamasının ardından taşıdıkları bayrak ve dövizlerle taksim meydanına yürüyen kadınlar eylemlerini burada sonlandırdı.

İstanbul Feminist Kolektif imzalı basın açıklamasının tam metni ise şöyle:

“Tecavüzden reyting umanlara, tecavüzleri koruyan adli tıbba, tecavüzleri sokağa salan yargıya öfkeliyiz!

Habertürk “Gölgede Muhabbet” programında olduğu gibi tecavüzden reyting umanlar, tecavüz sahnelerine gülebilenler, tecavüzcüleri cesaretlendirdiklerini görmüyorlar mı?

Reyting kaygılarınıza malzeme yaptığınız görüntüler cinsiyetçilikten beslenenlerin ekmeğine yağ sürerken, sanki tecavüz, taciz; kadına yönelik suç değilmiş gibi davranıyorsunuz. Bu zihniyetin sonucu 2010’un ilk 9 ayında Türkiye’de 478 kadın tecavüze, 722 kadın tacize uğradı. Bunlar kayıtlara geçebilenler, ya geçemeyenler?

Mardin NÇ davası kararında da görüldüğü gibi, erkek egemen sistem tecavüz kardeşliği yaparken , medya, adli tıp, yargı, polis kadın düşmanları gibi davranarak, tecavüzcüleri kolluyor.Sincan’da kaçırılarak tecavüze uğratılan kadının yaşamı cehenneme çevrilirken, tecavüzcü 2 erkek adli tıp raporu yok diye serbest bırakılıyor. Adli tıp kadının ruhsal ve bedensel bütünlüğünün zarar görüp görmediğine ancak 2 yılda karar veredursun, yapanın yanına kar kalır anlayışı bir kez daha adli tıpla yargı arasında üretiliyor.

Sınıfı, eğitimi ne olursa olsun kadın katili erkekler, tacizciler, tecavüzcüler kollanırken, hayatımızı kıskaç içine alan sisteminizin suçlusu bizlermiş gibi gösterilirken, kadın düşmanlığınız gem’i azıya almış gidiyor. Her gün onlarcamız tecavüze tacize uğruyoruz, her gün en az üçümüz öldürülüyoruz.

Necla Yıldız Ankara’da savcılığa “tehdit edildiğini” bildirmişti. Devlet Necla Yıldız’ı o kadar korudu ki önceki gün öldürüldü.

Kadınların bitirilen hayatları daha ne kadar sizin parodileriniz, komedileriniz olacak, daha ne kadar güleceksiniz, daha ne kadar sırıtacak dişleriniz.

Bedenlerimiz ruhundan koparılarak rant malzemesi yapılıyor.

Siz, tecavüz sahnelerine gülerken, siz tacize alkış tutarken kaç kadın daha erkek şiddetine maruz bırakılıyor farkında mısınız?

Cinsiyetçi fütursuz tutumlarınız yaşamımızı tehdit ediyor.

Tecavüzcüyü kollamak, tecavüzü övmek, suçu ve suçluyu övmektir. SUÇLUSUNUZ.

Yeter artık kadın bedenlerinden, tecavüz sahnelerinden nemalanmalarınız, yeter artık tacizlere gülmeleriniz. Yeter artık, kadına yönelik erkek şiddetinin ekmeğine yağ sürmeleriniz.

Tecavüz sahnelerinden reyting uman medya, tecavüz olayını karikatürize eden Ali Poyrazoğlu, kadına yönelik bunca şiddete gülen herkes “bu suça” ortaktır. Sözünüzün kimleri mağdurlaştırdığını düşünerek konuşun. Öfkemizi sınamayın.

Kim ki kadına yönelik şiddetten nemalanıyor kim biz acı çekerken gülüyor, takipçisiyiz.
Öfkeliyiz, çok öfkeliyiz. Asla susmayacağız.”

http://kaosgl.org/icerik/fatmagulun_sucu_yok_haberturkun_sucu_cok

Kadınlardan sonra erkeklerden Habertürk protestosu

“Fatmagül’ün suçu ne?” adlı dizinin tecavüz sahnesini parodileştiren Ali Poyrazoğlu’na, kadınların ardından erkeklerden de tepki geldi. Bir grup erkek, programın yayınlandığı Habertürk televizyonu önünde eylem yaptı, “Erkeklik buysa biz erkek değiliz” dedi.

Biz Erkek Değiliz İnisiyatifi (BEDİ), 17 Ekim gecesi Habertürk Tv kanalında Ali Poyrazoğlu’nun sunduğu “Gölgede Muhabbet” adlı programda, “Fatmagülün suçu ne?” dizisindeki tecavüz sahnesini parodi olarak kullanmasını Habertürk binası önünde protesto etti.

BUNDA GÜLÜNECEK NE VAR?

“Bunda gülünecek ne var?” yazılı pankart açan BEDİ üyeleri, temsili kameralar taşıdı. İnisiyatif adına açıklama yapan Çağatay Apaydın, Ali Poyrazoğlu’nun programında, “saha, takım, gol, kale, skor” gibi futbol kavramlarını kullanarak tecavüz olayını betimlediğini hatırlattı. Gülünmesi beklenen bu skece gülemediklerini söyleyen Apaydın, “Gülmek bir yana adete kanımız dondu. Çünkü eğlence adına yapılan şey, tecavüzü normalleştiren ve bu anlamda meşrulaştıran bir gösteriydi. Skeci yapanlar, TV programı içinde yer verenler, alkışlayanlar ve gülenler, tecavüzü yani en yok edici haliyle cinsel şiddeti, futbol stadyumlarında kanıksamış olan bir çeşit erkek taşkınlığına eşitlemiş oldular” diye konuştu.

Apaydın, bir kısmı ölümle, geri kalanı ise fiziki ve ruhsal ağır tramvalarla sonuçlanan tecavüzü, “Biz erkeklerin doğası böyledir işte, napalım” diyerek hoş göremeyeceklerini, gülüp eğlenemeyeceklerini ifade etti, “Bunda gülünecek ne var?” diye sordu.

‘ERKEK EGEMEN ÇARKIN PARÇASI OLMAYACAĞIZ’

“Her gün toplumun her katmanında, coğrafyasında erkekler taciz ve tecavüz ediyor” diyen Çağatay Apaydın, erkek egemen çarkın, erkek tahakkümünü ve eril şiddeti sürekli olarak kollayıp mazur gösterdiğini ve yeniden ürettiğini söyledi.

Apaydın, erkek egemen çarkın bir parçası olmak istemediklerini ifade ederek şöyle konuştu: “Eğer erkeklik, eşitsizliği savunmak, hükmetmek, ezmek, şiddet uygulamak ve yok etmekse biz erkeklikten istifa ediyoruz. Eğer erkeklik buysa biz erkek değiliz diyoruz.”

http://www.etha.com.tr/Haber/2010/10/24/guncel/biz-erkek-degiliz/

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.