Kaptan-ı Derya Barbaros Hayreddin Paşa Bursa Sahnesi’ndeydi

Pinterest LinkedIn Tumblr +

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ile Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nün ortak çalışması olan, sanat yönetmenliği ve koreografisi Beyhan Murphy’e, müzikleri Mercan Dede’ye ait “Barbaros Çağdaş-Dans Drama Prodüksiyonu”nun, sezon öncesi son temsili, 29 Eylül Çarşamba günü, ülkemizin hizmete açık ve dünya standartlarında teknik imkanlara sahip tek opera ve bale binası olan Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde Bursalı sanatseverlerle buluştu.

Kaptan-ı Derya Barbaros Hayreddin Paşa’nın hayatını ve 16.yüzyıl Akdeniz Türk akıncılığını çağdaş dans ve tiyatro üslubuyla anlatan Barbaros’u, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Genel Sekreteri Yılmaz Kurt, Devlet Opera ve Bale Genel Müdürü Prof. Dr. Rengim Gökmen, Bursa Valisi Şahabettin Harput, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe başta olmak üzere yaklaşık bin kişi izledi. Gösteri sonunda Yeşil Beyaz Bursaspor bayrağıyla izleyicileri selamlayan dansçılar büyük alkış topladı.

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Sahne ve Gösteri Sanatları Yönetmenliği ile Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nün işbirliğinde hayata geçirilen “Barbaros Çağdaş Dans-Drama” projesi, Aspendos, İstanbul ve Bodrum’da sahnelenmesinin ardından Eylül ayında son temsilini Bursa’da gerçekleştirdi. Kaptan-ı Derya Barbaros Hayreddin Paşa’nın hayatını ve 16.yüzyıl Akdeniz Türk akıncılığını çağdaş dans ve tiyatro üslubuyla anlatan Barbaros, 29 Eylül Çarşamba günü Bursa Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde sahnelendi. Halihazırda Türkiye’nin faal durumdaki tek opera ve bale salonu olan Osman Gazi Salonu’nda gerçekleşen temsil, izleyicileri adeta büyüledi.

Usta Bir Ekip Çalışmasının Eseri Barbaros

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Sahne ve Gösteri Sanatları Direktörü Beyhan Murphy tarafından tasarlanan ve koreografisinin de Murphy’e ait olduğu “Barbaros” projesi özgün tasarımlı bir çağdaş dans-drama özelliği taşıyor.

Devlet Opera-Balesi’nin solist nitelikli 52 dansçısından oluşan geniş bir kadroyla bugüne kadar gerçekleştirilen en büyük sahne prodüksiyonu olma özelliğiyle sanat çevrelerinden büyük ilgi topluyor.

İstanbul’un denizle olan dokusunu, çağdaş yaşamda insan-su ilişkisini tarihsel bağlantılarla işleyen; Barbaros kardeşler ve onların dönemindeki Reislerin hayatından yola çıkan eser; dans, müzik, görsel tasarım ve yazın gibi sanatın farklı dallarını çağdaş bir platformda buluşturuyor.

İstanbul, Samsun, Mersin, Antalya, Ankara ve İzmir Devlet Balelerinden seçilmiş bir kumpanyanın toplanmasıyla ortaya çıkan ve Müzik Yönetmenliği’ni Mercan Dede’nin yaptığı özel bir prodüksiyon olan “Barbaros”; Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nün 2004 yılında gerçekleştirdiği “Güldestan” projesiyle de benzer yapısal ve sanatsal özellikler taşıyor.

Aspendos’tan İstanbul’a, Bodrum’dan Bursa’ya…

Provaları Ankara ve İstanbul’da Mayıs ve Haziran aylarında gerçekleştirilen “Barbaros”un dünya prömiyeri 1 Temmuz 2010 tarihinde 17.Aspendos Uluslararası Opera Bale Festivali’nin kapanış töreninde gerçekleştirildi.

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü işbirliğiyle 15 ve 16 Temmuz tarihlerinde Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde İstanbul seyircisi ile buluşan çağdaş dans-drama projesi “Barbaros”, 14 Ağustos 2010 tarihinde 8.Uluslararası Bodrum Bale Festivali’nin açılışında sahnelendi. Devlet Opera ve Balesi’nin olağan temsil sezonu başlamadan önce Barbaros’un, İstanbul’da sahnelendiği son temsil ise, Haliç Kongre Merkezi’nde, 25 Eylül 2010 tarihinde, Barbaros Hayreddin Paşa’nın Andrea Dorya’ya karşı zafer kazandığı Preveze deniz savaşının yıl dönümünün hemen öncesinde gerçekleştirildi.

Merinos’un Üretimden Sanata Uzanan Yolculuğu

Cumhuriyet tarihinin sembol işletmelerinden biri olan Merinos İplik Fabrikası, Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından, kapsamlı bir restorasyon ve yeniden yapılandırma çalışmasıyla, Türkiye’nin sayılı kongre ve kültür komplekslerinden biri haline getirildi. Merinos Parkı içinde, aslına uygunluğu gözetilerek restore edilen fabrika binasıyla bütünleşen Kongre ve Kültür Merkezi’nin 1659 koltuk kapasitesine sahip iki balkonlu, en büyük kapasiteli salonu olan Osman Gazi Salonu’nda, opera, tiyatro ve bale gösterilerinden konferans ve konserlere kadar, kapsamlı etkinlik ve organizasyonların gerçekleşmesine olanak verecek elektronik, mekanik ve akustik altyapı kuruldu.

Salon; sahne ve sofito kısımları, hareketli ve kayar sahneler, hareketli orkestra çukuru, simultane tercüme odaları ve her türlü teknik mekânlar da dahil olmak üzere son teknoloji ile donatıldı. İdari kısımda bu teknolojiyi destekleyecek gerekli sanatçı soyunma ve çalışma odaları, atölyeler, prova odaları, ofisler, kütüphane, arşiv ve özel otopark alanına da yer verildi.

İstanbul2010

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.