Usta Oyuncu Erol Günaydın Belçika’daydı

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Yaklaşık yarım asırdır Belçika’da yaşayan Türk toplumu her geçen gün daha fazla sanatla kendisinden söz ettirir hale geldi. Çok farklı şehirlerde amatörce de olsa çok sayıda tiyatro grupları var. Türk gençlerin sanatsal yönünü ortaya koyan gruplardan birisi de Binfikir Tiyatro Okulu. 2008 yılında faaliyete başlayan Brüksel’deki tiyatro okulu, kısa zamanda başarılara imza attı.

Binfikir Tiyatro Okulu, 2010-2011 eğitim yılına usta tiyatroucu Erol Günaydın’ın verdiği ilk dersle başladı. Açılış programı çerçevesinde Binfikir Tiyatro Okulu öğrencilerinin sunduğu ”Post Modern Köy” adlı kabarenin yanı sıra Erol Günaydın da bir söyleşi gerçekleştirdi. Günaydın, geçtiğimiz yıl da tiyatro okulunun “Saint Nicolas, Nasrettin Hoca ve Gülmeyen Kız” adlı çocuk oyununu kapsamında meddah ve geleneksel tiyatroyu anlatmış ve Binfikir’in yayınladığı çizgi romanın tanıtım resepsiyonuna katılmıştı.

Tiyatro Okulu’nun 2010-2011 eğitim yılının ilk dersini vermek üzere Brüksel’e gelen Erol Günaydın izleyicileri ile de buluştu. Açılış programı çerçevesinde Erol Günaydın hayranları ile söyleşti. Tiyatrocular da Belçika’daki Türk toplumunun komik halleri, Türk-Belçikalı önyargıları ve yanlış anlamalarından kaynaklanan komik durumları anlatan “Post Modern Köy ” adlı kabareyi sahneledi. Programda ayrıca Binfikir Tiyatro Okulu minik öğrencilerinin 5 Aralık’ta sahneleyecekleri “Minik Nicolas, Minik Nasrettin Çevre Canavarı Petman’e Karşı” çocuk oyunundan bir dans gösterisi de sunuldu.

Tiyatro eğitimine katılarak sertifika almaya hak kazanan katılımcılar Erol Günaydın’ın elinden sertifikalarını aldı. Törende bir konuşma yapan Brüksel Devlet Bakanı Emır Kır, Erol Günaydın’a ”Burada sizin olmanız bizim için çok önemli. Bu salonu dolduran özellikle Belçikalı Türklerin tiyatroya bambaşka bakacağından hiç şüphem yok.” şeklinde seslendi.

TELEVİZYONLARDA KULLANILAN TÜRKÇE TÜRKÇE DEĞİL

Usta tiyatrocu Erol Günaydın ise tiyatro ve televizyonlarda Türkçenin yanlış kullanılmasına dikkat çekerek “İstanbul ve Ankara’da, televizyonda kullanılan Türkçe Türkçe değil. Türkçe kaybolmuş gitmiş, erimiş gitmiş. Türkçeyi mahvetmişler. Spikerle bile bilmiyor Türkçeyi. Bugün sadece Anadolu lehçesiyle konuşulan oyunlar yazıyorlar. Hiç güzel akıcı bir Türkçeye rastlanmıyor televizyonlarda. Üzüldüm. Onun için sizlerden burada gördüğüm Türkçe çok daha güzel onlardan. Tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum.” dedi.

BEN TİYATROCU OLACAĞIM DEYİNCE HERKES AYAĞA KALKTI

“Ben bugün bu çocukları seyrettim, hepsine hayran oldum. Bana geçmişimdi amatör günlerimi hatırlattılar.” diyen Erol Günaydın, şöyle devam etti: “Bundan tam 60 yıl önce tiyatroyla tanıştım. Galatasaray Lisesi’nde okuyordum. Konservatuara gitmedim ama konservatuar bana geldi. Çok değerli hocalarım oldu. Tiyatrocu olmak o zamanlar makbul bir meslek değildi. Ailem çok kızdı. ‘Artiz’ derlerdi adama. Ben tiyatrocu olacağım deyince herkes ayağa kalktı. Sen koca Galatasaray Lisesi’ni bitir de gel artiz parçası ol diye. 1955 yılında Haldun Dormen’in tiyatrosunda sahneye çıktım. Heyecan doruktaydı. Perde açıldı birisi beni içeri itti. Giriş o giriş, riya gibiydi. Alkış, çığlıklar kıyamet gibi. Ben başka bir dünyadayım, ayaklarım yerden kesildi. Oyun bitti, yüzümü sildim. Kadıköy’den oturduğum Beşiktaş’a vapurla geçtim. Hala farkında değilim. Yattım uyudum. Bir uyandım ki aradan 60 sene geçmiş. Ben hala tiyatrodayım.”

Star Gündem

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.