Aşkta stratejim olmaz
ŞENAY GÜRLER
Oya nasıl bir karakter?
– Biraz dağınık, savruk, şaşgaloz ve enerjik…
Siz zaten genelde enerjik karakterleri canlandırıyorsunuz. Öyle bir kadın mısınız?
– Evet. Ben de enerjisi yüksek bir kadınım. Hızlı hareket ederim. Yavaş hareket edildiği zaman sıkılırım.
Avrupa Yakası’ndan beri aynı zamanda hep aşk kadın rollerini canlandırdınız…
– Kadın erkek ilişkileri hayatımızda önemli yer tutuyor. Ama hayatımın odak noktasında tamamen kadın erkek ilişkisi var diyemem.
Canlandırdığınız Oya karakteri aşkı strateji üstüne kuruyor. Sizde durum nasıl?
– Benim hayatımda strateji yok. İçimden gelen sesi dinleyerek aşkı yaşarım. Duygusalım ama mantıklı hareket etmem gerektiği anlarda ne kadar iç çatışma yaşasam da mutlaka mantığımın sesini dinlerim.
Oyunda erkeklere karşı güvensizlik var. Sizce erkekler kadınlara çok mu çektiriyor?
– Kadınlar çekiyor ama o kadar da değil bence; erkekler de çekiyor. Bu yüzden sadece erkekler kadınlara acı çektiriyor demek yanlış olur.
Sizin de hayatınızda Deniz Arcak’ın oyunda canlandırdığı karakter gibi ilişkiler konusunda akıl hocalığı yapan arkadaşlarınız var mıydı?
– Benim hayatımda arkadaşım dostum diyebileceğim çok az insan var. Onların sözlerini önemserim. Çünkü objektif olabileceklerini düşünürüm. Aslında size bir şey söyleyeyim… Genelde bu akıl hocaları kendileri nasıl davranması gerektiklerini hiç bilmezler.
Bir yandan dizi bir yandan televizyon dizisi. Tezcanlı bir kadın mısınız?
– Evet. Beni tek engelleyen İstanbul trafiği olabilir.
Sevgilim beni ben olduğum için sevmeli
FAİK ERGİN
İnteraktif bir oyun oynamak daha mı zor?
– Çok önemli bir deneyim ama zor değil keyifli. İzleyici sahnede sizin en ufak bir mimiğinizi bile kaçırmıyor. Tepkiler sizi bambaşka bir havaya sokuyor.
Oyunda aşkta izlenecek strateji çok önemli olarak sunuluyor. Sizce strateji ilişkilerde ne kadar önemli?
– Strateji kurmanın ilişkilerde çok hayırlı bir şey getireceğine inanmıyorum. Siz ne kadar strateji kurarsanız kurun, önemli olan karşı tarafın düşüncesi ve istekleri. Ben erkek olarak duygulara çok inanıyorum. Beynin hep ön planda olduğunu düşünmek ve öyle davranmak insanların pişmanlık duymasının en büyük nedeni…
Sizin de pişmanlıklarınız var mı?
– Ben kalbimle hareket ettiğim bir noktada, sonrasında yanlış olduğunu anlasam bile pişmanlık duymam. Demek ki onda öyle hissetmiş ve davranmışım. Ama çok yapmayı istediğim bir şeyi yapmadıysam beynimi ve düşüncelerimi ön plana tuttuysam hayatı pas geçtim demektir.
Oyunda erkeklere karşı bir güvensizlik var. Sizce neden sizce kadınlar böyle düşünür oldu?
– İki cins de hayatında belli noktalarında saçmalıyor. Erkekler de kadınlar gibi çeşit çeşit. Örneğin ben oyunda tuvaletçi adamı ve Julide’nin eski sevgilisini canlandırıyorum. Birbirinden çok farklı karakterler. Önemli olan egoları belli bir noktada eşitlemeyi sağlamak.
Canlandırdığınız karakterlerde sizden neler var?
– Serhat karakterinde benim çekingenliğim var. Aslında dışarıdan çekingen olarak algılanmam ama kendime ait kapalı alanlarım vardır. Muhafazakar bir adamım. Murat karakteri gibi içip içip eski sevgilisini arayan çok arkadaşıma da eşlik ettim. Akıl verdim.
Oyunda aşık olduğunuz kadın kız arkadaşının sözüne çok kulak veriyor. Siz de böyle sorunlar yaşadınız mı özel hayatınızda?
– Kadınlar ve erkeklerin kendi aralarında geliştirdikleri jargonlar var. Örneğin lise yıllarında kız arkadaşının arkadaşıyla kurduğun ilişki sizin ilişkinizin kaderini belirler ya… Ben buna asla inanmıyorum. Bence birine kendini sevdirmek kadar manasız bir hareket yoktur. Hayatım boyunca böyle bir çaba içine girmedim girmemde. Çünkü o zaman kendin olmazsın. Seni sevmesi için başka bir adam olursun. Sevgilim beni ben olduğum için sevmeli.
Mükemmelliyetçilik gerzeklikmiş
DENİZ ARCAK
Uzun zamandır sizi göremiyoruz. Neler yapıyordunuz?
– Beş buçuk yıl müziğe ara verdim. Biraz televizyon programları, tiyatro yaptım. Jingle seslendirdim. Nisan ayında bir maksi single çıkardım. Fakat dağıtımcı firma promosyon yapmak istemedi. Bir de single’da genç bir grup aranjmanlarımı yaptı. Sanırım tam istediğim tarzda bir çalışma olmadı.
Bu kadar uzun süre ara vermenizin sebebi neydi?
– Ben herşeyi çok kolay becerebilen biri değilim. Yaptığım işi de çok iyi yapmaya çalışıyorum. Gerçi büyüdükçe mükemmeliyetçi olmanın gerzeklik olduğunu öğrendim. Çünkü sonu yok. Ama ben bu huyumdan vazgeçemiyorum.
Oyuna da son anda dahil olmuşsunuz…
– Evet. Benim projeye dahil oluşum aslında çok saçma. Kuzenlerimle bir etkinliğe gidiyorduk. O sırada bu oyundan bir kadın oyuncunun ayrıldığını ve yerine beni önerdiklerini söylediler. Tam da o sırada albümle ilgili bir maratona girmeye karar vermiştim. Ama saçımdan süreklenerek oyunla ilgili ilk görüşmeye getirildim. Sadece sekiz gün provalara katıldım. Elimden geldiğince çalıştım.
Sizce bu oyuna izleyiciyi ne çeker?
– Bu oyun bir çeviri olmasına rağmen çok iyi uyarlanmış ve başarılı bir adaptasyon. Kızlar birbirlerinin psikoloğudur. Çok iyi yönlendirme yapabilirler.
Karakterinizin sizinle benzeşen yanları var mı?
– Ben role kısa sürede hazırlandığım için kendimdeki malzemeyi rolüme katmak durumunda kaldım. Üstünde çok fazla da düşünemedim. Aslında bir de lezbiyen canlandırıyorum. Bir yaşıma daha girdim Allah sizi inandırsın!
ALTI AY HAZIRLANDILAR
Ayışığı Tarifesi oyununun çalışmalarına altı ay önce başlandı. Yönetmenliğini Hakan Pişkin üstlendi. Şimdi her çarşamba Taksim Old City Comedy Club’da saat 21.00’de sahneleniyor. 3 Aralık’ta da Ankara Tiyatro Festivali’nde sahne almaya hazırlanıyorlar. Oyunun konusuysa kısaca şöyle: 30’lu yaşlarını sürmekte olan Oya (Şenay Gürler) bir mobilya şirketinin katalog fotoğrafçısıdır. Yalnız bir kadın olan Oya, aşkı ararken beklenmedik bir şekilde Doktor Serhat’la (Faik Ergin) tanışır. Oya ve Serhat arasında başlayan aşka Oya’nın en yakın arkadaşı Jülide de (Deniz Arcak) tanıklık eder.
