Lizbon Yeterliliklerine Eğitimde Tiyatro/Drama Perspektifinden Bakış

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Gökçen Özbek

Bu çeviri, Türkiye’deki Eğitime Drama ve Tiyatro uygulayıcılarına Ekim 2010’da Brüksel’de toplanan DICE (Drama Improves Lisbon Key Competences in Education- Drama Lizbon Anahtar Yeterliliklerini Geliştirir) Konsorsiyumu’nu tanıtmak ve bu proje kapsamında yapılan çalışmalara dair örnekler vermek için hazırlanmıştır. Bu yazı kapsamında projenin amaçları, süreci ve sonuçları da Türkçe’ye çevrilerek okuyucularla paylaşılmaktadır.

DICE Uluslararası ve Avrupa Birliği destekli bir projedir. Bu projede, Lizbon’da belirlenen “hayat boyu öğrenme” yeterlilikleri amaç olarak belirlenmiştir. Türkiye’yi de yakından ilgilendiren ve 23-24 Mart 2000 tarihinde Lizbon’da düzenlenen AB Konseyi, bilindiği üzere, rekabet gücünü arttırmak ve bilgi toplumu oluşturmak adına pek çok alanda ekonomik ve sosyal reformlar gerçekleştirme kararı almıştır. DICE projesinde yer alan yeterlilikler “Lizbon Stratejileri” olarak bilinen ve AB Konseyi’nin belirlediği hedeflerinden yalnızca bir kaçıdır.

Diğer eğitsel hedeflerinin yanı sıra, bu proje, Eğitimde Tiyatro ve Drama’nın, Lizbon Anahtar Yeterliliklerini geliştireceği savı ile ortaya çıkmıştır. Adını da ileri sürdüğü bu savdan alır. İki yıl süren ve kültürlerarası bir nitelik taşıyan bu araştırma, Lizbon “Hayat Boyu Öğrenme” yeterliliklerinden (toplamda sekiz tanedir) beş tanesini ele alır ve bu beş yeterliliğin drama ile gelişeceğini söyler:

1.      Anadilde iletişim

2.      Öğrenmeyi öğrenme

3.      Kişilerarası, kültürlerarası ve sosyal yeterlilikler; ve vatandaşlık yeterliliği

4.      Girişimcilik

5.      Kültürel bilinç ve ifade

Araştırmacılar, bu beş yeterliliğe ek olarak yeni bir boyut eklemişlerdir: “İnsan olmanın ne olduğuna dair evrensel yeterlilikler”. Toplumdaki uyuma dair endişeler ve demokratik vatandaş yetiştirme meramı kendimizin durudğu yer ve dünyadaki insanların bulundukları noktaya dair yeni bir yol haritası ihtiyacı doğurmaktadır. Bu yeterlilik var olan değerleri gözden geçirme, yenilerini yaratma, ne tür insanlar yetiştirmek istediğimize dair daha derin görüşlerde bulunma çabası ile ortaya atılmıştır.

Bu proje, liderliğini Macaristan’ın yürüttüğü, 12 ülkenin (Çek Cumhuriyeti, Hollanda, Norveç, Filistin, Polonya, Portekiz, Romanya, Sırbistan, Slovenya, İsveç ve İngiltere) ortaklığı  ile yürütülmüştür. DICE Konsorsiyumu 25 Ekim 2010 tarihinde Brüksel’de gerçekleştirdiği konferans ile projenin sonuçlarını ve çıktılarını sunmuştur. Bu proje kapsamında araştırmanın sonuçlarına yer veren bir Karar Bildirgesi ile okullar, eğitimciler ve sanatçıları için Eğitsel Tiyatro ve Dramaya dair farklı uygulamaların bulunduğu bir Eğitsel Kaynak Kitapçığı yayınlanmıştır.

Proje farklı ülkelerde çeşitli yaş grubundaki çocuklar ve gençler ile uzun süreçler şeklinde planlanmıştır. Bu süreçlerde kimi ülke eğitimde tiyatro uygulamalarına, kim ülke ise eğitimde dramaya yer vermiştir. Proje kapsamında 12 ayrı atölye serisi farklı yerlerde gerçekleştirilmiştir. Bazı atölyeler birden fazla ülkede uygulanmıştır. İngiliz, Big Brum Eğitimde Tiyatro Grubu’nun “Valiz” adlı altı oturumluk atölyesi çalışmalardan bir tanesidir. Bu çalışma Kasım 2009’da Çin’de ve Mart 2010’da Malta’da 10-18 yaş grubundaki gençlerle gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmanın çerçevesi şu şekilde belirlenmiştir:

Her valiz bir öykü anlatır. Bu adam, hayatının en önemli hikayesini ellerinin arasında tutuyor… Fakat bunu nasıl anlatacağını bilmiyor. İşte, bu da katılımcıların görevi” (DICE Consortium, 2010, s.26)

Valiz’in odak nesne olarak kullanıldığı hikayede, asıl işlenen ise göçmenlerin ve mültecilerin hayatıdır. Bu hikaye üzerinden yabancılaşma ve yabancılaştırma kavramları incelenmektedir. “Yabancı olma” duygusu, hayal gücü kullanılarak empatik bir yolla oynanarak ele alınır. Kimlik kavramı, sosyal benlik’e ek olarak, çalışma “toplumun bizi nasıl gördüğü bizim kendimizi nasıl gördüğümüzle ilgilidir” savını ortaya atmaktadır. Tüm bunları araştırırken, öğrenmeyi öğrenme, gençlerin kendi düşüncelerini test edip, kendi değerlerini oluşturmaları, özgüvenlerinin gelişmesi hedeflenmektedir.

Big Brum Eğitimde Tiyatro Grubu: Valiz

Hikayenin merkezinde elinde valizi ile duran insan, kendisini olağan dışı eylemlere itebilecek olağandışı bir durumda bulunmaktadır. Çalışmadaki bazı anahtar sorular şunlardır:

§   Toplum onların durumlarına karşı nasıl bu denli kör olur?

§   İnsanlar “öteki” olarak etiketlendiklerinde ne olur?

§   “Öteki”nden korkan toplum, nasıl bir toplumdur?

Bu soruların tartışıldığı atölye, liderin anlattığı hikaye ile başlar:

“Bütün hikayeyi bilmiyorum. Hikayenin nasıl bittiğini de… Ama yine de size bildiğim kadarını anlatmak istiyorum. Bu adam, bu ülkeye başka bir ülkeden geldi. O bir göçmen. Çok emin değilim ama daha öncesinde mülteci de olabilir. Buraya tek başına geldi. Koşullarını tam bilemiyorum ama başka bir seçeneği olduğunu da zannetmiyorum. Buraya geldiğinde onu şehir merkezinde bir yere yerleştirdiler. Burası pek rahat bir yer değildi, çok kalabalıktı. Bana söylendiği kadarıyla…”(DICE Consortium, 2010, s. 31-32)

Lider, kişinin kaldığı yerin özelliklerini detaylı olarak anlatarak devam eder ve sonrasında bu adamın buradan kaçtığını söyler. Bu adamın buraya gelirken bir tane valizi olduğunu vurgular. Bu sırada katılımcıların sordukları sorulara cevaplar verir:

Katılımcı: Bu adamın adı neymiş?

Anlatıcı: Bu güzel bir soru. Fakat bunun cevabını kimse bilmiyor. İsmi olmayan bir adam,bu.

Anlatıcının vermediği detaylar, katılımcılar tarafından tek tek oluşturulur: odanın şekli, duvardaki resimler ve hatta duvardaki posterden arta kalan blu-tac izleri… Proje yöneten grup “her detayın dramaya yatırım” olduğunu ve “inancı” oluşturduğunu belirtmektedir (s.33). Grup çevreyi hep beraber oluşturduktan sonra lider, yatağın altına bir valiz koyar. Lider, bu valize ek olarak odada bir nesne daha olduğunu söyler. “Bu nesneyi adam geldiği yerden de getirmiş olabilir, buradan da almış olabilir. Bu hepimizin sahip olduğu herhangi bir nesne de olabilir”. Katılımcılar, nesneye dair önerilerde bulunurlar. Çalışmada önerilen nesnenin ne olduğu grubun oluşturduğu atmosferle ve o anla doğrudan ilişkilidir.  Bazı gruplar, dini inanışla bağlantılı bir nesnede hem fikir olurken; bazıları basit bir meyve suyu kutusunda anlaşırlar. Karar verilen nesne de odadaki yerini alınca, lider bu adamın yaşadığı odanın penceresinin kalabalık bir caddeye baktığını söyler; bir katılımcının gelip pencereden bakması ve gördüklerini anlatması ile bu cadde oluşturulur. Caddeye bakan kişiler gönüllülerce oynanır ve lider: “insanın içindeki dünya ve dünyanın içindeki insan” arasındaki ilişkiyi sorar.

Çalışma liderin “size bu adamın hikayesiyle ilgili bir şey daha anlatacağım” demesiyle devam eder. Lider, role girerek, hikayedeki adam olur: “Adam odaya girer, elinde bir gazete vardır. Bir süre odada vakit geçirdikten sonra, gazeteyi açar ve bir süre inceler. Sonra bir sayfada durur, dikkatlice okur. Valizine bakar. Bir şey söyleyecek gibidir ama durur”. Sonra, grup valizin içinde olabilecekleri ve adamın gazetede okuduklarını tartışır. Adamın, gazeteyi okuduktan sonra ne yapmış olabileceği oynanır. Atölyenin sonunda, adamın odasına geri dönmesi oynanır. Arkasında ne bıraktığı, neden dönmüş olabileceği, bıraktığı nesnelerin sembolik anlamı tartışılır ve doğaçlanır.

Projenin Sonuçları

Bu ve bunun gibi 12 atölye çalışmasından oluşan atölyeler sonucunda, proje eğitimde drama ve tiyatronun lehinde çıktılara ulaşmıştır. Araştırma, düzenli olarak eğitsel drama ve tiyatro atölyelerine katılan öğrencilerde, katılmayanlara göre aşağıdaki yeteneklerinin daha çok geliştiği görülmüştür. Tiyatro ve drama katılımcıları;

1.  Öğretmenlerini pek çok açıdan değerlendirme yetisi kazanıyorlar

2.  Yapacakları işleri okumada ve anlamada daha özgüvenliler.

3.  İletişimde daha rahatlar.

4.  Yaratıcı olduklarını hissedebiliyorlar.

5.  Okula gitmekten daha çok zevk alıyorlar.

6.  Problem çözmede daha iyiler.

7.  Stresle baş etmede daha başarılılar.

8.  Azınlıklara ve yabancılara karşı daha toleranslılar.

9.  Evde kendilerini daha iyi hissediyorlar.

10.  Espri anlayışları daha çok gelişiyor.

Bu tarz uzun soluklu ve pek çok ülkeyi kapsayan projeler, Eğitimde Tiyatro ve Drama algılayışının doğru bir şekilde yapılanmasında öncülük etmektedir. Ayrıca gelecek nesillerin bu alanlarla daha erken tanışmalarında ve daha etkin süreçler geçirmelerinde etkili olacağı düşünülmektedir. Projenin sonuçları arasında, çocukların ve gençlerin Eğitimde Tiyatro ve Drama çalışmalarına uzun süreçlerde katılmaları halinde, onların bireysel ve sosyal gelişimlerinde net gelişmeler gözlemlendiği vurgulanmaktadır. Bu çıktıyı, son yıllarda çeşitli kongrelerde Sanat Eğitimi’ne yapılan vurgu ile bağdaştıracak olursak, eğitim programlarında eğitimde tiyatro, drama ve sanatın daha çok vurgulanması ve bu alanlara daha çok zaman ayrılması gerektiği sonucuna varabiliriz. DICE projesi, alanda yapılan pek çok araştırma ile birlikte elde edilen kazanımları ile Eğitimde Tiyatro ve Drama’nın çağdaş, mutlu, birbirini anlayan ve birbirine hoşgörülü bireyler yetiştirmekteki yerinin ve öneminin bir kez daha altını çizmektedir.

Kaynaklar:

TÜSİAD: Lizbon Avrupa Konseyi AB Başkanlar Konseyi Belgesi 23-24 Mart 2000 İstihdam, Ekonomik Reformlar ve Toplumsal Uzlaşma, İstanbul 2003, s.18,19

DICE Consortium, 2010. Making a World of Difference: A DICE resource for practitioners on educational theatre and drama. 1.12.2010  tarihinde, aşağıdaki web adresinden alınmıştır: “http://www.dramanetwork.eu/file/Education%20Resource%20long.pdf”

Old Suitcase resmi, 15. 12 2010 tarihinde, aşağıdaki web sitesinden alınmıştır:

“http://www.123rf.com/photo_7580837_old-suitcase-left-on-a-dirt-road.html”

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Gökçen Özbek

Yanıtla