Pasaklı Su Canavarlarına Karşı

Pinterest LinkedIn Tumblr +

“Pasaklı Su Canavarlarına Karşı” ilköğretim okulları için yazılmış, küresel ısınma sonucu oluşan susuzluk sorununa fantastik yaklaşan bir tiyatro metnidir. Çocukların çocuklara oynaması için yazılmıştır. Yetişkinlerin oynamaları halinde farklı düzenlemeler yapmak gerekmektedir.

Oyunu sahnelemeyi düşünen öğretmenler ya da tiyatrocular önce tiyatro grubunu drama yöntemiyle rollere ısındırmalı nesne çalışmaları, nesnenin kişiselleşmesi doğaçlamaları yapmalıdır. Roller öğretmen ya da tiyatronun yönetmeni tarafından gruba verilmemeli çocuklar kimin hangi rolü oynayacağına, her rolü her çocuk denedikten sonra karar vermelidirler.

Bu oyun daha önce sahnelenmiş ve tiyatro kulübünde ki öğrencilerin sayısı kadar rol belirlenerek oyun yazılmıştır. Metinde rol kişileri azaltılabilir ya da çeşitli yöntemlerle çoğaltılabilir. Oyun metni konuşma dilinde yazılmış olup çocuklara bu biçimde dağıtılması önerilir.

Oynanması halinde yazarla irtibata geçilmelidir.

Yazan             : Ceren Okur

Yaş Grubu      : 8–12 yaş                                         

Oyun Kişileri  : 27 kişilik

PASAKLI

İSLİ

SİSLİ

SUDAN ÇIKMIŞ BALIK

BÜYÜKANNE

BAYAN NEHİR YATAĞI

BAY DAĞ

ZEHİRLİ

ISINMA

ÇOK İNSAN

İSRAF

DİŞ FIRÇASI

DİŞ MACUNU

BAY DAĞ

HAZIR ÇORBA

DETERJAN

BAY MUSLUK

BAYAN ŞAMPUAN

TEMİZLİK BEZİ

BAY DUŞ

BANYO SÜNGERİ

1. MANDAL

2. MANDAL

3. MANDAL

4.MANDAL

5. MANDAL

6. MANDAL

7. MANDAL

SAHNE 1

Çocuk evin içinde sıkılmaktadır.(Burası birkaç dakika oynanacak. Kendisiyle ya da seyirciyle konuşabilir.) Bir kitap bulur. Göz atar. Ortada bir sandık vardır.

PASAKLI      :Ne tuhaf kitaplar bunlar? Nolucak işte taa büyükannemin zamanından kalmışlar. Ne işleri var ki? Neden saklar ki büyükannem bunları? Hem isimleride bir tuhaf burdaki insanların(Güler)Sungur, Suzan, Aysu, Su …(Güler)Ne biçim insanlar bunlar? Su ne demek ki? Üff sıkıldım ben, Kirli ile İsli gelse de beraber oyun oynasak, çamura batma oynasak keşke.

(Büyükanne koltuğundan fırlar)Eyvah! Su canavarları geliyor! (Kulisten bir gürültü duyulur)Yok büyükanne bu kirlinin gelişi.

BÜYÜKANNE: Oh neyse hımm,hımm (Uyumaya devam eder)

SİSLİ              🙁Paldır küldür sahneye girer.)Olmuyor olmuyor işte ühü ühü ühü!! Yapamıyorum.

PASAKLI      : Nedir olmayan kirli hem İsli nerde, siz hiç ayrılmazsınız ki birbirinizden.

SİSLİ              :Evet ayrılmayız ama o özel derse gitti, ben sıkıldım gitmicem işte. Hem ben yapamıyorum.(Çaresizlikle oturur)

PASAKLI      :Dur bi sakin ol.

SİSLİ              :Olmuyor olmuyor olmuyor yapamıyorum işte… Ağzımı şapırdatamıyorum… Boğazım kuru… Bir türlü ağzımı şapırdatamıyorum… Bak(Şapırdatmaya çalışır. Zınk, hınk, munk, tunk, sesleri çıkarır)

B.ANNE        : İmdat yetişin su canavarları geliyor.(Uykusunda rüya görmüştür.)

PASAKLI      : Yine rüya görüyor büyükannem.

B.ANNE        :Yetişin yetişin bütün sularımızı çalıyorlar.(Çocuklar yanına koşarlar)

PASAKLI      : Sakin ol büyükanne kötü bi rüyaydı.

B.ANNE         :(Büyükanne silkinerek uyanır)Çekilin, emmeyin sularımızı, çekin ellerinizi sularımızdan, onlar bizim suyumuz! Çekilin, çekilin diyorum size.

PAS-SİSLİ    : Sakin ol büyükanne kimse yok ortalıkta.

B.ANNE        :Oh! Tamam.

İSLİ                :(Kulisten sesi duyulur) Başardım, başardım(sahneye girer)başardım sonunda. Artık ağzımı şapırdatabiliyorum. Nihayet bu dersten geçebileceğim.

PAS-SİS         :Sahi mi?

İSLİ                :Evet bakın şimdi.(sahnenin önüne gelir)Seyredin şimdi şapırdatacağım.(Eliyle bir iki üç işareti yapar)Tlap tlap tlap (Pasaklı ve Kirli gülerler) olmadı mı?

PAS-SİS         :(Hayır anlamında başını sallar)

İSLİ                :Neden ama neden o kadar da çalışıyorum.

PAS-SİSLİ    :Üzülme İsli.(Yan yana sahnenin önüne otururlar)Bizde yapamıyoruz zaten. Artık kimse yapamıyormuş zaten.

PASAKLI      :Üzülmeyi bırakın bakın ben burda ne buldum (sandığı işaret eder)

İSLİ                :Nedir o?

SİSLİ             :Aman eski bi sandık ne işe yarar ki Pasaklı bu?

PASAKLI      :Öyle demeyin tuhaf şeyler var içinde, kitaplarda da çok komik şeyler yazıyor…

İSLİ                :Şuna bak. “Deniz altında 20 bin fersah”(Güler)Deniz mi? Deniz de neymiş?

PASAKLI      :Sen hiç deniz duydun mu Kirli?

SİSLİ             :Hayır öyle bir şey yemedim zaten benim boğazım kuru.

PASAKLI      :Bu ne yamuk yumuk bir şey! Nedir bu?

SİSLİ             :(Isırır)Ih-ı yenmiyor.

İSLİ                :İçinden tuhaf sesler geliyor.

PASAKLI      :Altında bir şey yazıyor. Dur bakıyım. Su ka-ba-ğı- Su kabağı mı?

İSLİ                :Kutu sudan kabak mı olur?

SİSLİ              :Kıralım belki içinde su vardır. Zor günler için belki büyükanne suyu içine saklamıştır.

PASAKLI      :(sallar) Yok sanmam. İçinden ses geliyor. Hem çok hafif kutu sular ağır olur.

SİSLİ             :Bu ne?(Bi olta çıkarır)

PASAKLI      :Büyükannemin başka bir bastonu olmalı.

İSLİ                :(Güler)Baston mu? Böyle mi yürüyor yani.(Tuhaf yürür, düşer hepsi güler)

SİSLİ                         :Hem bunun iğnesi var. Belki su canavarlarını kovmak için kullanıyordur. İğneden korkan su canavarları.

PASAKLI      :Savulun su canavarları!

B.ANNE         : (Uyanır. Bastonunu sağa sola sallar.)Çekilin almayın suyumuzu… Çekin ellerinizi suyumuzdan, kirletmeyin suyumuzu. Sizi gidi canavarlar görürsünüz siz.

HEPSİ            :Büyükanne Büyükanne uyan artık sakin ol büyükanne, yok kimse ortalıkta.(Sakinleştirip koltuğuna oturturlar)

B.ANNE        :O canavarlar bir gelsin ben onlara yapacağımı biliyorum.

PASAKLI      :Büyükanne biz sandığın içinde tuhaf bir şey bulduk bu nedir?

B.ANNE        : O bir olta çocuklar.

SİSLİ             :Olta mı? Ne işe yarar ki?

B.ANNE        : Balık tutmaya

İSLİ                :Balık konservede yetişmez mi?

B.ANNE         : Ne sanıyorsun sen konserve ağacı olduğunu mu? Çocuklar eskiden buralarda bol su bulunurdu.

PASAKLI      :Yani kutu su fabrikası demek istiyorsun sanırım.

SİSLİ             : Ya da plastik su heralde.

B.ANNE         :Hayır hayır sular kendiliğinde dağlardan yollar halinde akardı. Bazen birleşir nehir olur bazen birikir göl olur bazen de deniz.

PASAKLI      :Deniz mi?

SİSLİ-İSLİ    :Sudan yollar mı?

B.ANNE         :Evet çocuklar sular öyle kendiliğinden akardı. Hem buralarda göl bile vardı. Bakınca sonunu göremeyeceğiniz göller denizler. Tadı da tuzludur denizin. İçinde balıklar oynaşır.

PASAKLI      :Konservenin içindeki balıklar mı?

B.ANNE         :Evet ama onların pişmemiş halleri. Denizin içinde yüzerler. Suyun üstüne yatabilirsin.

İSLİ                : Ben bi keresinde plastik suyun üstüne yatmıştım ama çok sertti her tarafım acıdı.

B.ANNE         : Deniz öyle değildir. Masmavidir… Uçsuz bucaksızdır… Ilıktır… huzur verir insana… Çok güzeldir deniz!

PASAKLI      :Ben denizde yüzmek istiyorum. Büyükanne oltayla balık avlamak istiyorum.

İSLİ-SİSLİ    :Bizde denizi hiç görmedik. Denizi çok merak ediyoruz.

B.ANNE         :Ama artık hiç su yok… Su canavarları… Biliyorsunuz bu korkunç canavarlar, bütün suyu tüketti. Artık deniz çok uzaklarda heralde… Baksanıza bizim gölümüz bile kurudu.

PASAKLI      : Ben karar verdim denizi o büyük suyu aramaya gideceğim.

İSLİ-SİSLİ    : Bizde geliyoruz(üçü birden ellerini havaya kaldırır)

HEPSİ            :Hadi denizi aramaya gidiyoruz.

B.ANNE         :Su canavarlarına dikkat edin. Ah yavrucaklar… Umarım su canavarlarıyla karşılaşmazlar.(Gitmeden su tozu tabletlerini verir)

SAHNE 2

(Su canavarları Zehirli atık, Küresel ısınma, Nüfus patlaması, Gereksiz kullanım sahneye girerler.Haydut kıyafeti-Pantolonlar Botlar içinde, Üstlerinde rengarenk hortumlar sarılıdır.Hortumların bir ucu ellerinde tutulabilecek şekilde serbesttir.)

Biz su canavarlarıyız

Ne var ne yok emeriz

Sularınızı tüketiriz

Hüp  hüp hüp

**

Zehirli atıktır benim adım

İçilecek su bırakır mıyım?

Korkunç canavarım

Denizleri bile yok ederim

***

Küresel ısınmadır benim adım

Bütün suları buharlaştırırım

Sıcaktan kavrulup durursunuz

Dilinizi damağınızı kuruturum

***

Gereksiz kullanımdır adım

İsrafta diyebilirsiniz bana

Başıboş akıp giden suyum ben

Farkına varmadan siz emerim suyu

***

Nüfus patlaması benim adım

Milyarlarca insanım ben

Görünmez tehlikeyim içinizdeki

Suları çeker yok ederim hepinizi

(müzik gürültüye dönüşür, Hortumları sallıyarak sahneyi dağıtırlar)

İSRAF           :Hey zehirli… Yeraltı sularını kirlettin mi?

ZEHİRLİ       :(siyah mendilleri ortaya saçarak)Görev tamamlanmıştır. Artık suyu kullanmaları mümkün değil. Hepsi zehirlendi.

ÇOK İNSAN :Bütün muslukları açık bıraktın mı? Boruları patlattın mı?

İSRAF           :Suların hepsi boşa akıyor şimdi.

ISINMA         :Buharlaş, buharlaş, tüm sular buharlaşsın!

İSRAF           :Burası çok sıcak oldu aferin ısınma.

ÇOK İNSAN :Bravo sana tüm dengeleri alt üst etmişsin.

ISINMA         :Heh heh seni de alkışlamak gerek, o kadar çabuk çoğalıyorsun ki çok insan sana değil dünyanın suları, evlerin suları yetmez.

HEPSİ            :Biz çok kötüyüz ha ha ha

ZEHİRLİ       :Şu hale bakın ne mükemmel bir görüntü.

ÇOK İNSAN : Ne pislik.

İSRAF           :Rezalet!

ISINMA         : Yaşasın Pislik! Biz harikalar yaratıyoruz.

ZEHİRLİ : Bu köyün işi tamamdır. Artık su yüzü göremezler.

ÇOK İNSAN : Başka yerlere gidelim.

İSRAF           :Oraları da mahvedelim.

ZEHİRLİ       :Hadi gidelim.

HEPSİ            :Hadi(Çıkarlar ışık kapanır)

SAHNE 3

BAY DAĞ     :Görüyorsunuz geldiğimiz hali, Her taraf pislik içinde.

BAYAN NEHİR YATAĞI: Çok üzgünüm efendim, temizlemek için inanın elimden geleni yaptım.

BAY DAĞ     : Bu sizin suçunuz değil bayan nehir yatağı. Biliyorsunuz işte su canavarları… Onların elinin değdiği yer mahvoluyor. Elinizden gelen bir şey yok sizinde.

BAYAN N.Y.            :Çok üzgünüm, çok üzgünüm, temizlemeye çalıştım ama artık benim de suyum kalmadı.

BAY DAĞ     :Evet artık sizin suyunuz kalmadı bize verebilecek. Üstelik verseniz bile zehirlisiniz bayan nehir yatağı. Kimse sizin suyunuzu içemez… Yapıcak bir şey yok

BAYAN N.Y.            :Nasıl yapacak bir şey yok!

BAY DAĞ     :Çok üzgünüm ama sizi işten çıkarmak zorundayım. Bu halinizle işimize yaramazsınız… Kendinize başka bir dağ arayın… Eğer bulabilirseniz tabi su canavarlarının uğramadığı bir dağ.

BAYAN N.Y.            :Neler söylüyorsunuz siz bay dağ! Ben nereye gidebilirim ki çocukluğumdan beri buradayım. Lütfen işimi bana geri verin

BAY DAĞ     :Yapıcak bir şeyim yok bayan nehir yatağı… Artık burada kalamazsınız.

BAYAN. Y.   :Ben ne iş yapabilirim ki başka… Yeni bir dağ… Su canavarlarının uğramadığı bir dağı nereden bulabilirim!

BAY DAĞ     :Yaşlılar deniz diye bir yerden söz ediyorlardı. Büyük ama çok büyük bir suymuş. Su canavarlarından önce oraya ulaşırsanız belki temizlenebilirsiniz. O zaman yine buraya dönüp işe başlamanızı çok isterim.

BAYAN N.Y.            :Ben buradan başka bir yer bilmem ki.

BAY DAĞ     : Sizin için elimden başka bir şey gelmiyor. Hoşçakalın bayan nehir yatağı…(çıkarken) Denize gitmeye çalışın bu sizin son şansınız…

BAYAN N.Y.            : Beni yalnız bırakmayın… Gitti… Tek başıma kaldım… Artık işsiz kalmış bayan nehir yatağıyım… Hiç bi işe yaramam… Çok mutsuzum…

(diş fırçası önden diş macunu arkadan girer)

Diş Macunu: Dur kaçma sensiz ben bir hiçim!

Diş Fırçası      : Gelme, gelme üstüme üstüme, beni takip etmeyi bırak

Diş Macunu   : Nolur kaçma kaçma dur

Diş Fırçası      : Gelme peşimden, su olmadan hiç bi işe yaramayız

Diş macunu   : Dur kaçma…  (çıkarlar)

B.N.Y.                        : Napıcam ben şimdi… Böyle tek başıma kalakaldım… naparım…  Nasıl yaşarım

(Pasaklı, İsli ve Sisli sağdan girerler)

Sisli                 : Konuşamıyorum

Pasaklı           : Ne diyor?

İsli                   : (Sisli boğazını işaret eder) Haaaa…  Boğazı kurumuş ondan konuşamıyormuş

Pasaklı           : Ben de susuzluktan ölmek üzereyim günlerdir yollardayız

Sisli                 : Çat… Çat…

İsli                   : Evet evet çatlamış topraklara döndük

Pasaklı                       : Gözlerime inanamıyorum ..İsli, Sisli benim gördüğümü siz de görüyor musunuz?

İsli                   : Bu bir serap olmalı…  Sen de görüyor musun Sisli?

Sisli                 : öhööö öhöööö (başını sallar)

Pasaklı           : Bize anlatılan nehir yatağı olmalı bu

İsli                              : Sevgili bayan suyunuzdan içebilir miyiz biraz

Sisli                 : Öhöö  öhööö   ilk kez kutuda olmayan su içeceğim (B.N.Y. daha yüksek ağlar)

B.N.Y.            : Sakın ha… Suyum içilmez benim… ühüüüü… Su canavarları geldi ühüüüü Benim suyumu zehirlediler… Ortalığı bu hale getirdiler…

İsli                   : Hımm bu pislik onların işi ha… Kim bilir onlar gelmeden önce burası ne güzel bi yerdi?

B.N.Y.            : O kadar güzel yemyeşil bi yerdi ki… Yerlerde çimenler, çiçekler. Şırıl şırıl akan sular… ühüüüüüüü

Pasaklı           : Şimdi sizin suyunuzu içemicek miyiz?

B.N.Y.            :Hayırsuyum içilmez artık benim zehirli… ühüüü… Üstelik işimden de kovuldum… Bay Dağ beni kovdu…  Gidecek hiç bi yerim yok… ühüüüüü

Pasaklı           : Üzülmeyin bayan nehir yatağı her şeyin bi çaresi bulunur

B.N.Y.            : Ama benim derdimin bi çaresi yok… Zehirliyim ben artık… ühüüüüü… Çaresizim…

İsli                   : Biz denizi arıyoruz siz denizin nerde olduğunu biliyor musunuz?

B.N.Y.            : Siz denize mi gidiyorsunuz?

Sisli                 : öhööö öhööö susuzluktan ölmezsek evet…

B.N.Y.            : Nolur beni de götürün… Ben tek başıma gidemem, Bay Dağ son şansımın denizde temizlenmek olduğunu söyledi

Pasaklı            : Siz yolu biliyor musunuz peki?

B.N.Y.            : Yolu bilmiyorum ama benden çıkan suların izlerini takip edersek denize ulaşabiliriz. Büyükannem bana suları izlersem mutlaka denize çıkacağımı söylerdi

Pasaklı            : Benim Büyükannemde aynı şeyi söylerdi

İsli                   : Bütün büyükanneler aynı şeyi mi söyler

Sisli                 : Bilmem benim ki sadece “popstar olmak istiyorum, popstar olmak istiyorum” diye sayıklıyordu (hepsi güler)

Pasaklı            : Sil artık göz yaşlarını bayan nehir yatağı… Denize gidiyoruz

Sisli                 : Olmaz öhöööööö susuzluktan bi adım atamam

İsli                   : Su tozu nerde?

Pasaklı            : (mataranın içinden su tozu tableti çıkarır hepsine verir) Tamam şimdi gidelim

B.N.Y.            : Şu taraftan gidelim

Denize gidiyoruz

İsli sisli pasaklı

Denize gidiyoruz

Denizde yüzmeye

(sahneden çıkarlar)

Diş Fırçası      : (perdenin arkasından) Yok değil mi burda? Hah etrafta kimsecikler  görünmüyor…Bura soluklanabilirim biraz…Bir türlü bırakmıyor ki peşimi..anlatamıyorum…bir türlü an-la-ta-mı-yo-rum! Su olmadan biz hiçbir işe yaramayız

Diş Macunu   : Buldum, buldum seni!

Diş Fırçası      : Eyvah çekil git peşimden

Diş Macunu   : Dur kaçmaaaa

Diş Fırçası      : Yeterrrrr

Diş Macunu   : durrrrr  durrrrrrr

SAHNE 4

Pasaklı : Burda olduğundan emin misin?

İsli :Ne tuhaf bi yer burası böyle?

Sisli : Ortalık saçma sapan şeylerle dolu

B.N.Y. : Su yatağının izi bizi buraya getirdi

Pasaklı : Ortalıkta bi damla su yok ki

İsli : Bıraktım suyu, suyun kutusu bile yok burda

Sisli                 : Suyun sesi bile yok burda

B.N.Y.                        : Buralarda bi göl olmalıydı… Büyükannem anlatıyordu

Pasaklı           : Hah tam aradığımız yer işte… Baksanıza işe yaramaz köy burası

İsli-Sisli           : İşe yaramaz köy mü?

B.N.Y.                        : Tuhaf çok tuhaf… Buralarda bi göl olmalıydı

Sudan Çıkmış Balık: Yaklaşmayın…  Yaklaşmayın dedim size

B.N.Y.                        : Size zarar vermeye gelmedik buraya

S.Ç.B.             : Su canavarları da öyle demişti

Pasaklı           : Peki sen kimsin?

S.Ç.B.                        : Ben sudan çıkmış balığım. Eğer büyüyebilseydim denizkızı olucaktım… Ama şimdi sadece sudan çıkmış bir balığım

B.N.Y.            : Ne acıklı… Benim gibi ortada kalmış… ühüühü

İsli                              : Peki neden sudan çıktınız?

S:Ç.B.            : Burası eskiden büyük bi göldü ama su canavarları gölü kuruttular ben de böyle ortada kaldım işte

B.N.Y.                        : ühüüüüü

İsli                   : Ağlama bayan nehir yatağı

Pasaklı           : Hişttt  Burda ne yapıyordunuz peki?

S.Ç.B.             : Nöbet tutuyorum

Pasaklı           : Neyin nöbetini?

S.Ç.B.             : Kuyunun nöbetini

İsli                   : Ne kuyusu?

Sisli                 : O elindeki de ne? (alıp bakmaya çalışır)

S.Ç.B.                        : Geri çekilin! Hem siz kim oluyorsunuz da beni sorguya çekiyorsunuz

Pasaklı           : ben pasaklıyım

S.Ç.B.             : Aha! Sen zehirlinin arkadaşısın değil mi? Su canavarının nesi oluyorsun sen?

Sisli                 : Teyzesinin kızı

İsli                   : Sus! (eliyle sislinin ağzını kapar)

Pasaklı           : Şakanın tam sırasıydı

S.Ç.B.             : İmdat…  Yetişin… (elinde ki aleti çalar)…Su canavarı alarmı!  Su canavarı alarmı!

(Ortalığı birden musluk, duş, şampuan, hazır çorba, temizlik bezi, banyo süngeri, deterjan sarar. Ellerinde büyük iğneler vardır. Ortalık karışır. Her biri farklı cümleler kurar)

Musluk           : Yetiştim

Şampuan       : neler oluyor burda?

Hazır çorba   : Kim bunlar sudan çıkmış balık?

Temizlik bezi : Yakaladık sizi

Ban. Süngeri : Geçin ortaya

Deterjan         : Geç kalmadım değil mi?

S.Ç.B.             : Yakalayın yakalayın şu su canavarlarını

(ortalık karışır arbede olur hepsini ortada oturturlar)

S.Ç.B.             : Tam zamanında yetiştiniz

B:N:Y.           : Neden korkuyorsunuz ki su canavarlarından köyünüzde bi damla bile su kalmamış

S.Ç.B.             : Evet köyümüzde su kalmadı ama kuyumuzu da her gelişlerinde kapatıyorlar

Pasaklı           : ne kuyusu

(İsli ile Sisli kaçamaya çalışırlar ama farkedilirler)

Deterjan         : Kaçıyorlar yakalayın

Hazır Ç.         : Sen şurdan sar banyo süngeri

Deterjan         : Saldır temizlik bezi

Şampuan       : musluk yardım et

Musluk           : Aha! Kaçabileceğinizi mi sanıyordunuz?

İsli                   : Yok yok biz sadece bale dersini kaçırmak istememiştik

S.Ç.B.             : Oturun yerinize

Pasaklı           : Biz suçlu değiliz bize böyle davranamazsınız

Hazır Ç.         : Ne yani siz su canavarı değil misiniz?

B:N.Y.            : Elbette değiliz ühüüüü

Deterjan         : Şimdi ne diye ağlıyorki bu

Banyo S.        : Hep ağlar mı bu?

Şampuan       : Çok can sıkıcı

İsli                   : Su canavarlarını onun yaşadığı dağı mahvedince bayan su yatağı da işşsiz kaldı

Sisli                 : Siz de bizi su canavarı zannedince ona üzülmüş olmalı

Pasaklı           : Biz su canavarı değiliz

Bay Musluk   : Sen niye alarm verdin o zaman sudan çıkmış balık?

Temizlik B.    : Yanlış alarm mı yani?

Duş                 : Yataklarımızdan fırladık ama biz

S.Ç.B.             : Nerden bilebilirim, şu çocuk bana su canavarının teyzesinin oğlu olduğunu söyledi

Pasaklı           : O öyle saçma espriler yapar arada

İsli                   : Gördün mü başımıza geleni çeneni bi kapalı tutamıyorsun

Sisli                 : tamam üstüme gelmeyin

Duş                 : O zaman işimize koyulalım biz

Temizlik B.    : Durun bi dakika

Banyo S.        : noldu?

B. Musluk      : Ne var temizlik bezi?

T. Bezi            : Eğer su canavarı değillerse burda ne işleri var?

S.Ç.B.             : Doğru bu hiç aklıma gelmedi benim

Şampuan       : evet ne arıyorlar burda?

H. Çorba        : Belki onlarda gereksizdir

Deterjan         : Bu işe yaramazlar da bize mi katılacaklar yani

T. Bezi            : Bu hiç hoşuma gitmedi

S.Ç.B.             : Aramıza insanların katılmasını istemeyiz doğrusu

Pasaklı           : Yok yok biz burda kalmıcaz ki

H. Çorba        : eee ne arıyorsunuz burda öyleyse

İsli                   : Biz denize gidiyoruz

Sisli                 : Ben hiç deniz görmedim denizde yüzmek istiyorum

Pasaklı           : ben de oltamla balık tutacağım

B.N.Y.            : Ben de denize ulaşırsam orda ki su beni zehirlerimden temizleyebilir, o zaman işime geri dönebilirim

S.Ç.B.             : hımmmmmm… hımm… İlginç(sahnede dolaşır)

Pasaklı           : Ne ilginç sudan çıkmış balık?

S.Ç.B.             : su canavarları hımmmm

Hepsi              : Su canavarları mı?

S.Ç.B.             : Evet… Aralarında denize gitmekten söz ediyorlardı, büyük suyu yok ediceklermiş

Pasaklı           : Onları engellemeliyiz

İsli                   : bi çare bulmalıyız

Sisli                 : ben daha denizde yüzmedim bile

B.N.Y.            : sonsuza kadar işsiz kalıcağım

Pasaklı           : Birleşmeliyiz, beraber olursak belki bi çare bulabiliriz, siz de bize katılın

Hepsi              : Biz mi?

S.Ç.B.             : Bu mümkün değil, hem bizim çok işimiz var

Hepsi              : Evet bizim çok işimiz var

Pasaklı           : söyler misiniz ne işiniz var?

H. çorba         : İğneyle kuyu kazıyoruz

İsli                   : İş dediğiniz bu mu?

Sisli                 : İğneyle kuyu kazıyorlarmış (güler)

S.Ç.B.             : kendinize gelin, burası işe yaramalar köyü, napmamızı bekliyorsunuz ki yani fabrika kurmamızı mı?

Musluk           : bizim işe yaramazlar olduğumuzu bilmiyorlar herhalde?

B.N.Y.            : Nasıl? Sizi de bay dağ mı kovdu?

H. Çorba        : hayır bizi kimse kovmadı

Deterjan         : Biz işe yaramalarız

B. Musluk      : su olmayınca insanların işine yaramıyoruz

B. süngeri      : biz de burda toplandık

Duş                 : Hadi artık gidin bizi çok oyaladınız işimiz var bizim

S.Ç.B.             : Herkes iş başına (çalışmaya başlarlar) bir iki bir iki aferin işe yaramazlar

Pasaklı           : siz şimdi denizi su canavarlarından kurtarmaya bizimle gelmiyor musunuz?

S.Ç.B.             : görüyorsunuz ya bizim çoookkkk işimiz var

Sisli                 : Pöh! İğneyle kuyu kazmak bu da iş mi?

S.Ç.B.             :Bizi küçümsemeyin görüyorsunuz ki çalışıyoruz siz kendi işinize bakın

Pasaklı:          : Korkuyorsunuz… Siz korkuyorsunuz…

İsli                   : evet siz su canavarlarından korkuyorsunuz

S.Ç.B.             : susun susun lütfen… Bunu duymamalılar benim cesur olduğumu sanıyorlar

B.N.Y.            : neden korkuyorsunuz ki?

Sisli                 : sizin iğneleriniz var hem de kocaman

S.Ç.B.             : Bu iğneler su canavarlarına napabilir ki?

Pasaklı           : öyle demeyin birlikten güç doğar

S.Ç.B.             : bu iğnelerle su canavarlarının hortumlarını durduramayız ki… Ben korkuyorum onlardan… Çok korkuyorum…

B.N.Y.            : asla dağıma geri dönemicem ühüüü

Diş fırçası       : yardım edin bana yardım edin… Buraya geldi mi? gelemdi mi? oh! Yoruldum kaçmaktan çok yoruldum… Uyumak istiyorum artık… Siz nöbet tutarsınız di mi başımda?

S.Ç.B              : Ne? Kim? Ne nöbeti?

Pasaklı           : Ne diyorsun sen?

Diş Fırçası      : Uykusuzluktan gözlerim kapanıyor… Kaçmaktan yoruldum… uyucam ben…(yere uzanır)

Pasaklı           : Bu da kim?

S.Ç.B.             : Ben tanımıyorum

B.N.Y.            : Bana bakmayın hayatımda görmedim

Diş macunu   : Buldum buldum seni

Diş fırçası       : Olamaz… Kaçmalıyım

Diş Macunu   : Dur kaçma beni bırakma

Diş Fırçası      : İmdattttttt

S.Ç.B.             : Tuhaf çok tuhaf…

Pasaklı           : Oyalanmıyalım, denizi su canavarlarının elinden kurtarmalıyız

İsli                   : Onlardan önce denize varmalıyız

S.Ç.B.             : Hiç bir şey yapamazsınız

Pasaklı           : Onları durduracak bi yol olmalı

İsli                   : hortumlarını yok etmeliyiz

Sisli                 : Hortumlarını tıkamalıyız

S.Ç.B.             : Hımmmm… Hımmmm… Hımmmm… Hortum… Tıkamak… hımmmm… (sahnede dolaşır) hımmmm… Tıkamak… Mandal köy…

Pasaklı           : Mandal köy mü?

S.Ç.B.             : Evet mandal köydekiler size yardım edebilirler… Onların kocaman mandalları var

Sisli                 : N’apıcaz o mandallarla

S.Ç.B.             : Demin sen söyledin ya?

Sisli                 : Ne dedim ben?

İsli                   : Ne dedin Sisli?

Sisli                 : Ne dedim dedim.

İsli                   : Ne dedim demiş?

S.Ç.B.             : Siz bizden de işe yaramazsınız… Mandallarla hortumlarını kıstırabilirsiniz belki

Pasaklı           : Bu harika bi fikir… Ama oraya nasıl gideceğiz?

S.Ç.B.             : Ben sizi götürebilirim

Pasaklı           : Hadi yola koyulalım

Denize gidiyoruz

İsli sisli pasaklı

Denize gidiyoruz

Denizde yüzmeye

SAHNE 5

(Ortada bi varil vardır üstünde su yazar)

1. Mandal      : Yapmayın nolur

2. Mandal      : O bizim son suyumuz

3. Mandal      : İçmeyin

4. Mandal      : Kirletmeyin

5. Mandal      : Bırakın suyumuzu

6. Mandal      : Acıyın bize

7. Mandal      : Susuz naparız

İsraf               : Çekilin ayağımın altından

Isınma            : Zavallılar nasıl da yalvarıyorlar

1. Mandal      : Bırakın suyumuzu

Çok İnsan      : Seni tuttuğum gibi fırlatırım çekil şurdan

Zehirli            : Kapayın çenelerinizi

İsraf               : Çekilin ayağımızın altından

1. Mandal      : Birazını olsun bırakın bize

İsraf               : Benim adım israf hiç su bırakır mıyım geride?

Çok insan      : Benim adım çok insan bizden kaçar mı hiç?

Zehirli            : benim adım zehirli… Elimden kurtulur mu hiç?

4. Mandal       : Ben çok susadım ama

Isınma            : Çekil şurdan zavallı şey

(dans edip şarkı söylerler ve hortumlarını varile sokup çıkarırlar)

İsraf               : Biriktirdikleri suların hepsini aldık işte

Zehirli            : Heh heh bizden kaçar mı?

Isınma            : Yok öyle bizden habersiz su biriktirmek

Çok insan      : Ara sıra gelip bunları kontrol edelim

Zehirli            : Yok edelim tüm suları

İsraf               : Hişttt ısınma bu su benim kovuğuma yetmedi ya

Isınma            : Ya sen de amma obursun

Zehirli            : E hadi yine iyisin denize gidiyoruz ya işte istediğin kadar su var orda

Çok İnsan      : Evet kana kana su içebileceğiz ama benim çok uykum geldi ya yoruldum

(hepsi güler)

Zehirli            : Tamam çok insan gece bi yerde uyuruz sabah olunca da denizin işini bitiririz

Çok İnsan      : İyi o zaman hadi gidip kendimize uyucak bi yer arıyalım

Isınma            : Şunların haline bak

Çok insan      : Zavallılar

(gülerek sahneden çıkarlar)

1. Mandal      : Burda su bırakmamışlar

2. Mandal      : Burda hiç su bırakmamışlar

3. Mandal      : Burda hiç ama hiç su bırakmamışlar

4. Mandal      : Burda hiçhiçhiç su bırakmamışlar

5. Mandal      : İnsafsızlar

6. Mandal      : Sırayı bozdun

7. Mandal      : Hep böyle yapıyorsun

(Ortada otururlar diğerleri sağdan girerler)

Pasaklı           : Bu ne pis koku böyle

S.Ç.B.             : Bu yüzden buraya mandal köy diyorlar ya

İsli                   : Her yer pislik içinde

S.Ç.B.             : Su canavarları gelmiştir belki (Korkar)

Sisli                 : Bi mandalbi mandal bulun bana burnumu tıkamalıyım

S.Ç.B.             : Burası mandal köy bak her yer mandal

B.N.Y.            : Çok üzgün duruyorlar

Pasaklı           : Bi şey mi oldu acaba

S.Ç.B.             : Merhaba ..Nasılsınız?

1. Mandal      : Kötü

2. Mandal      : Çok kötü

3. Mandal      : Çok çok kötü

4. Mandal      : Çok çok çok kötü

5. Mandal      : Berbat

6. mandal       : Bak işte

7. Mandal      : Sırayı bozdun yine

Pasaklı           : Neler oldu burda?

1. Mandal      : Su canavarları burdaydı

S.Ç.B.             : Nerde aman kaçalım?

2. Mandal      : Endişelenme Sudan Çıkmış Balık çoktan gittiler

S.Ç.B.             : Şunu baştan söylesene

Pasaklı           : Nereye gittiler

3. Mandal      : Denize gidiyorlarmış

İsli                   : Eyvah geç kaldık

Sisli                 : Yüzemicek miyim ben yani

4. Mandal      : Biz burda içecek su bulamıyoruz sen yüzmekten bahsediyorsun

Pasaklı           : Sisli! (kızarak bakar)

Diş Fırçası      : Gelme gelme peşimden

Diş Macunu   : Dur kaçma diyorum

Diş Fırçası      : Anlamıyorsun su olmadan biz bir hiçiz

Diş Macunu   : Ben sensiz yaşıyamam

Diş Fırçası      : Bırak beni

Diş Macunu   : Ben sensiz yaşıyamam

1. Mandal      : Kim bunlar?

Hepsi              : Bilmiyoruz

Pasaklı           : Bırakın onları su canavarlarına yetişmemiz lazım

B.N.Y.            : Yetişsek de napabiliriz ki

1. Mandal      : yapıcak bi şey yok

2. Mandal      : Yapacak hiç bi şey yok

3. Mandal      : Yapıcak hiç hiç bi şey yok

4. Mandal      : Yapıcak hiç hiç hiç bi şey yok

5. Mandal      : Unuttum

6. Mandal      : Ya of ya sıra sana gelince hep böyle yapıyorsun

7. Mandal      : Bi türlü sözümü söyliyemedim

Pasaklı           : Kendinizi bırakmayın böyle, eğer güçlerimizi birleştirirsek mutlaka bi çaresini buluruz

1. Mandal      : Bulur muyuz?

Pasaklı           : Bak şimdi Sudan Çıkmış Balık sen gidip diğer işe yaramazları çağır biz de planın geri kalanını halledelim

S.Ç.B.             : Gelmezler onların işleri çok

1. Mandal      : Aaa evet nasıl gidiyor iğneyle kuyu kazma işiniz?

S.Ç.B.             : Biraz yavaş iğneyle zaman alıyor

Sisli                 : Siz gerçekten işe yaramazsınız

Pasaklı           : Sisli! Her neyse… Bu sefer işe yarıyacaksınız. Onları ikna et ve mümkün olduğunca çabuk deniz kenarına getir

S.Ç.B.             : Tamam elimden geleni yaparım (çıkar)

Pasaklı           : Toplanın bakalım… Şimdi onları engellemek için bi plan yapmalıyız.. bi baraj kurmalıyız ve onları etkisiz hale getirmeliyiz… baraja kıstırabilirsek işimiz tamamdır… Şimdi herkesin görevini açıklıyorum

SAHNE 6

Pasaklı           : Tamam henüz gelmemişler

İsli                   : Büyüleyici

Sisli                 : Eyvah!

İsli                   : Noldu?

Sisli                 : Mayomu evde unuttum

Pasaklı           : Sisli kendine gel! Su canavarlarınız durduramazsak önce deniz sonra da insanlar yok olucak sen hala mayonun derdindesin

Sisli                 : Haklısın Pasaklı

Pasaklı           : Tamam şimdi dikkatli dinleyin… Sen şuraya ve siz de şuralara herkes yerinde kalsın…  Biz de saklanalım

1. Mandal      : Ya işe yaramazlar gelmezse?

Sisli                 : İşe yaramamış olucaklar (güler)

İsli                   : Şakanın sırası değil

B.N.Y.            : Gelirler değil mi?

Pasaklı           : Elbette gelicekler yerlerinize geçin su canavarlarını bekliyelim

(Su canavarları sahneye girerler şarkılarını söyliyerek)

Isınma            : Büyüleyici bi güzellik

Çok İnsan      : Yok etmek için sabırsızlanıyorum

Zehirli            : Zehirlemek için sabırsızlanıyorum

Isınma            : Dengesini alt üst etmek için sabırsızlanıyorum

İsraf               : Boş yere kullanmak için sabırsızlanıyorum

Zehirli            : Hadi sıraya geçin…(sıraya geçerler) Hortumlar tamam mı?

Hepsi              : Tamam

Zehirli            : Saldırın!

Pasaklı           : Durun

Zehirli            : Bu pasaklı çocuk da kim?

Pasaklı           : Benim adım pasaklı ve sizi durdurmaya geldim

Zehirli            : (hepsi güler) Duydunuz mu çocuklar bizi durduracakmış

Isınma            : Bacaksız boyundan büyük laflar ediyor

Çok İnsan      : Ay gülmekten hortumum patlıcak

İsraf               : Kumandan gibi dikilmiş öyle ayyy çok komik

Pasaklı           : Görürsünüz siz şimdi…  Başlayın!

1. Mandal      : 1. Mandal meydan savaşı başlasın! (Mandallar oldukları yerden çıkarlar)

Zehirli            : Çocuklar görüyor musunuz şu mandalları  (gülerler) Siz bizimle savaşıcak cesareti nerden buldunuz şarlatanlar

1. Mandal      : Nerden bulduk eeee  şeyyyy

Pasaklı           : İçimizden

1. Mandal      : İçimizden

Zehirli            : Ay çok komik içimizdenmiş duydunuz mu çocuklar? Hadi şunların içlerini dışlarına çıkaralım

1. Mandal      : İçimizi dışımıza çıkaracaklarmış?

Pasaklı           : Hortumunuzu kıstırıcaz

1. Mandal      : Hortumunuzu kıstırıcaz

Pasaklı           : Korkmayın! Mandallar önde ilerleyin!

Zehirli            : Toparlanın! Hortumlar önde ilerleyin!

Pasaklı           : Hortumları mandallayın ileri!

Zehirli            : Hortumlarla boğun onları ileri!

S.Ç.B.             : Siz öyle sanın!

Pasaklı           : Yaşa sudan çıkmış balık!

Hepsi              : Yaşa İşe Yaramazlar!

S.Ç.B.             : İğnelerle hortumlarını delin İleri!

Pasaklı           : Mandallarla hortumları kıstırın ileri!

(arbede çıkar. Ortalık sakinleştiğinde su canavarları hortumları birbirine bağlı ortada oturmaktadırlar)

Zehirli            : Çözün bizi

Isınma                        : Biz size naptık?

Çok İnsan      : Serbest bırakın bizi biz size naptık?

Pasaklı                       : Daha napıcaksınız? Az kaldı sizin yüzünüzden hayat yok olucaktı.. Köylerde bi damla su bile kalmadı

S.Ç.B.             : Sizin yüzünüzden kimse bizi istemedi kullanılamaz hale geldik

B.N.Y.            : Sizin yüzünüzden köyüm mahvoldu ben de işsiz kaldım

İsli                   : Ben hiç akan su görmeden büyüdüm

Sisli                 : Denizde hiç yüzmedim

1. Mandal      : Kokudan kimse köyümüze gelmedi yalnız kaldık

Pasaklı           : Kirlendik pislendik

Zehirli            : Serbest bırakın bizi

Pasaklı           : Asla .. bi daha asla gün yüzü göremiceksiniz… Sizi sonsuza kadar yok edeceğiz

(üstlerine siyah bi örtü örterler. Su canavarları örtünün içinde önce çırpınır sonra hareketsiz kalırlar)

Pasaklı           : İşleri tamamdır

B.N.Y.            : Artık işime geri dönebileceğim

1. Mandal      : Bundan sonra köyümüz güzel kokucak

S.Ç.B.             : Gölümüz yeniden oluşacak ben de büyüyü denizkızı olabileceğim

H. Çorba        : Beni pişirebilecekler artık

Deterjan         : Tertemiz yapıcağım ortalığı

Şampuan       : İnsanların saçları mis gibi kokucak

T. Bezi            : Pırıl pırıl yapıcağım her yeri

Duş                 : Yine altımda şarkı söyliyen insanlar olucak

Musluk           : Şırıl şırıl akabileceğim artık tıs sesi çıkarmıcam

Pasaklı           : Balık tutabileceğim artık ve büyük annem su canavarlarından korkmaktan kurtulacak rahat bi uyku uyuyabilecek

İsli                   : Denizde oynıyabileceğim

Sisli                 : Denizde yüzebileceğim mayo bulabilirsem tabi… Mayosu olan var mı?

Diş Fırçası      : Bırak peşimi gelme

Diş Macunu   : Dur kaçma beni bırakma

Diş fırçası       : Anlamıyorsun su olmadan biz beraber olamayız

Pasaklı           : Hey durun! Su canavarlarını yok ettik artık yeniden musluklarımızdan su akıcak

Diş Macunu   : Duydun mu diş fırçası artık bir arada olabiliriz kaçma benden

Diş Dırçası     : Duydum… Ben zaten kaçmak istemiyordum ki… Seni çok özledim

Diş Macunu   : Seni çok özledim  (sarılırlar )

(Sahnedekiler denize gidiyoruz şarkısını söylerken selam sırasına geçilir)

Ceren Okur ile iletişim halinde metin amatör olarak kullanılabilir  (Lachayim@hotmail.com, 05413890500)

Paylaş.

1 Yorum

Yanıtla