Wayne McGregor: Stüdyoda ve Laboratuarda Dev Sıçramalar

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Mimesis-Çeviri

Bir dans gösterisi depresyon tedavisinde yardımcı olabilir mi? Clemency Burton-Hill diyor ki, Wayne McGregor’un yeni prodüksiyonu bunu yapabilir.

Independent, 17 Kasım 2010, Çeviri: Gökhan Gökçen

Ellerindeki defterlere öfkeli bir şekilde karalamalar yapan Wayne McGregor / Random Dans grubunun on üyesinin provasını izliyorum. Bir dizüstü bilgisayara veri giren ve her açıdan kayıt yapan HD kameraları ayarlayan gri saçlı erkekler dünyanın en bilişsel bilim insanlarından iki tanesidir: Cambridge Üniversitesi’nden Dr Philip Barnard ve California Üniversitesi’nden Dr David Kirsch; ve uzun, yağsız bedeninin kinetik enerjisi ve karizması ile köşede Wayne McGregor’un kendisi.

Bu on insan dünyanın en kolay işiymiş gibi bacak açıyor olmasalar ya da yazı yazarken imkansız esnemeler yapıyor olmasalar bir derste ya da bilimsel bir laboratuarda olduğumu düşünürdüm.

Sadler’s Well’de bu gece açılışı yapılacak olan McGregor’un grubunun son dans çalışması, Far (Uzak), sadece ruhların ortaya konduğu bir gösteri değil.

Uzak ile, Stokholm doğumlu koreograf, sadece kendi koreografisine değil bilişsel bilimin bazı yönlerine de önemli etkileri olabilecek karmaşık disiplinlerarası işbirliğine nezaret ederek, “dans eden bedenin teknolojisi” hakkındaki doyumsuz merakını bir adım öteye götürüyor.

“Biz her zaman dansın entelektüel bir sanat formu olmadığını, aksine içgüdüye dayalı bir sanat olduğunu söyleyerek kendimize büyük bir kötülük yaptık,” diyor. “Elbette, içgüdü, koreografiyi yaratırken ve gerçekleştirirken bir şekilde işin içine giriyor, ama fiziksel düşünce açısından ne olduğunu araştırmak bana her zaman heyecan vermiştir.  Sadece icra ederken değil, yaratım esnasında da fiziksel düşünce benim ilgimi çekmiştir. İmajinasyonu kısıtlayan modeller nelerdir? Beyin ve beden arasındaki ilişki nedir? Beyinden bedene giden mesajları bozarsak, birinde koordinasyon bozukluğu yapsak ya da koordinasyonsuz bıraksak ya da bunları yapmaya çalışsak ne olur? Bütün bunlar genellikle koreografi yaparken hedeflenen güzel-beden, mükemmel-beden yaklaşımının antitezidir.”

McGregor’u motive eden sınırları zorlamaktır. Bedenin yapabileceklerini genişletmek ya da basitçe “bu nasıl farklı söylenebilir?”i sormaktır- işte burada bilişsel bilim devreye giriyor. “Bilim insanları bir dansçının fiziksel imzasının değiştirilmesi için büyük bir fark yarattı” diye açıklıyor. “Bizim farkettiğimiz, dansçıların sadece yaptığı değil, yaptıkları hakkında nasıl düşündükleri de çok önemli, çünkü harekete geçerken ilk çıkış noktası imajinasyondur. Böylece eğer hep aynı şekilde imajinasyonunu kullanırsan, büyük ihtimalle aynı şekilde hareket edeceksin. İmajinasyonunu değiştirebilirsen fizikselliği de değiştirmek mümkün olabilir. Gerçekten oldukça mantıklı”

Bilim insanları açısından da bu işbirliği aynı şekilde verimli olmuş. Klinik depresyon konusunda uzman olan Barnard, dansçıların zihinsel tuzaklardan kendilerini kurtarmasına yardım etmek için geliştirilen tekniklerin, ileride depresyon hastalarının tedavi yöntemlerine katkısı olabileceğini belirtiyor.
“Laboratuar çalışmamda, insan bilişi ve duygularının farklı yönlerinin nasıl etkileştiği ile ilgilenirim” diye açıklıyor. “Ve dansta –ses, müzik ve hareketten oluşan bir bütün olarak- çoklu-moddaki deneyim gerçekten çok önemli. Böylece her türlü klinik alan ile ilişki kurulabilecek bir probleme bakma fırsatıydı oldu bu. Hem de somut bilişsel açısından gelişkin olan elit dansçıların bakış açısından bakma fırsatı buldum. Potansiyel olarak çok faydalı olabilecek bir şeyi yarattık diyebileceğimiz bir noktaya yaklaşıyoruz.”

Bir dans gösterisinin kendi varlığı ve kendinden daha fazla bir işe yaraması McGregor’un bir hedefi miydi? “Özlemlerimizden birisi de” diyor, “bu bilginin sadece profesyonel dansçılarla değil genç insanlarla da paylaşılabilmesi ve kendi imajinasyonlarını kurma ve geliştirmeleri için faydalı olmasıdır. Öğrendiklerimiz yaşamın bütün alanlarına ve karar süreçlerine aktarılabilir ve yaşam becerisi için bu imkanlar gerçekten oldukça faydalıdır. Daha az doğrusal düşünmenize yardımcı olur. Daha dallı budaklı düşünebilmenize yardımcı olur.” diye yardımsever bir şekilde ekliyor.

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.