İşitmiyor Ama Oynuyorlar

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Tiyatro sahnesinin perdeleri açılıyor. Alışık olduğumuzun dışında; fondaki müziğe işaret dili ile konuşan oyuncular eşlik ediyor.

Elif Doğanay, duyamadığı bir şarkıyla dans ediyor, otizmli Neval Kahraman ‘Hangi birimiz diğeri değiliz?’ şarkısıyla salondakilere hüzünlü anlar yaşatıyor. ‘Biri Hiçbiri ya da Hepsi’ adlı oyundan bahsediyoruz. Bu oyunda engelli gençler, Şehir Tiyatroları’nın profesyonel oyuncularıyla birlikte aynı sahnede. Oyun, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın çatısı altında, İstanbul Özürlüler Müdürlüğü’nün (İSÖM) ortaklaşa yürüttüğü projenin bir parçası. ‘Farklı Olanlar ve Farklı Gelişenlerle Tiyatro Projesi’ni anlatan tiyatrocu Ömer Barış Pakova, “Oyun sayesinde iki ayda işaret dilini öğrendim. Engelli arkadaşlarımızla çalışmak, sahip olduğumuz yeteneklerin farkına varmamızı sağladı.” diyor.

Dört aylık prova süresinin çok öğretici olduğunu söyleyen, oyunu yazan ve yöneten Yonca İnal Eğilmezbaş, “Oyunculuk eğitimi almamış engelli bu gençlerle elbette sıkıntılar yaşadık. Mesela Şimşek Doğanalp, ayağında protez var ve 6-8 saatlik prova sırasında Şimşek’in ayağı terliyor, yaralar oluyordu. Ancak azimle bu işin üstesinden geldi.” diye konuşuyor. İSÖM’de müzik öğretmenliği yapan ve böyle bir çalışmanın ilk defa yapıldığını belirten İlter Burak Kalay ise bu oyunla çocukların kendilerine olan özgüvenlerinin arttığını ve birtakım sorumlulukların üstesinden gelebildiklerini gördüklerini dile getiriyor.

Konuşma ve duyma engelli Elif Doğanay’ın profesyonel anlamda ilk oyunu. Ancak Elif’i izleyince, sahnede sanki profesyonel bir oyuncu oynuyor sanırsınız. Elif, işaret diliyle; “Tiyatrocu olmak ve daha çok oyunda oynamak istiyorum.” diyor. Şimşek Doğanalp da bu projeye katıldığı için hayatından oldukça memnun. Doğanalp, “Artık sahnede heyecanlanmıyorum.” diye de ekliyor. Oyunda iki rol oynayan Barış Çağtay Çakıroğlu, “Anlatıcı rolünü işitme engelli bir arkadaşımla paylaştığım için işaret dilini öğrendim. Zor oldu, ama bazen kâğıda yazarak bazen de çevirmen yardımıyla üstesinden geldim.” diyor.

Tiyatro sahnesinin perdeleri açılıyor. Alışık olduğumuzun dışında; fondaki müziğe işaret dili ile konuşan oyuncular eşlik ediyor.

Elif Doğanay, duyamadığı bir şarkıyla dans ediyor, otizmli Neval Kahraman ‘Hangi birimiz diğeri değiliz?’ şarkısıyla salondakilere hüzünlü anlar yaşatıyor. ‘Biri Hiçbiri ya da Hepsi’ adlı oyundan bahsediyoruz. Bu oyunda engelli gençler, Şehir Tiyatroları’nın profesyonel oyuncularıyla birlikte aynı sahnede. Oyun, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın çatısı altında, İstanbul Özürlüler Müdürlüğü’nün (İSÖM) ortaklaşa yürüttüğü projenin bir parçası. ‘Farklı Olanlar ve Farklı Gelişenlerle Tiyatro Projesi’ni anlatan tiyatrocu Ömer Barış Pakova, “Oyun sayesinde iki ayda işaret dilini öğrendim. Engelli arkadaşlarımızla çalışmak, sahip olduğumuz yeteneklerin farkına varmamızı sağladı.” diyor.

Dört aylık prova süresinin çok öğretici olduğunu söyleyen, oyunu yazan ve yöneten Yonca İnal Eğilmezbaş, “Oyunculuk eğitimi almamış engelli bu gençlerle elbette sıkıntılar yaşadık. Mesela Şimşek Doğanalp, ayağında protez var ve 6-8 saatlik prova sırasında Şimşek’in ayağı terliyor, yaralar oluyordu. Ancak azimle bu işin üstesinden geldi.” diye konuşuyor. İSÖM’de müzik öğretmenliği yapan ve böyle bir çalışmanın ilk defa yapıldığını belirten İlter Burak Kalay ise bu oyunla çocukların kendilerine olan özgüvenlerinin arttığını ve birtakım sorumlulukların üstesinden gelebildiklerini gördüklerini dile getiriyor.

Konuşma ve duyma engelli Elif Doğanay’ın profesyonel anlamda ilk oyunu. Ancak Elif’i izleyince, sahnede sanki profesyonel bir oyuncu oynuyor sanırsınız. Elif, işaret diliyle; “Tiyatrocu olmak ve daha çok oyunda oynamak istiyorum.” diyor. Şimşek Doğanalp da bu projeye katıldığı için hayatından oldukça memnun. Doğanalp, “Artık sahnede heyecanlanmıyorum.” diye de ekliyor. Oyunda iki rol oynayan Barış Çağtay Çakıroğlu, “Anlatıcı rolünü işitme engelli bir arkadaşımla paylaştığım için işaret dilini öğrendim. Zor oldu, ama bazen kâğıda yazarak bazen de çevirmen yardımıyla üstesinden geldim.” diyor.

Zaman

Paylaş.

Yanıtla