Akçay’dan “Bella Trix” Oyunu

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Tiyatro yönetmeni Tuncay Akçay’ın yönettiği ve 18. yüzyılda İngiltere’de, dönemin iki güçlü erkeğinin iktidar kavgasını ve sonuçlarını anlatan “Bella-Trix” adlı oyunu Almanya’nın Hamburg kentinde sahnelendi.

Tiyatro yönetmeni Tuncay Akçay’ın yönettiği ve 18. yüzyılda İngiltere’de, dönemin iki güçlü erkeğinin iktidar kavgasını ve sonuçlarını anlatan “Bella-Trix” adlı oyunu Almanya’nın Hamburg kentinde sahnelendi.

Altona ilçesindeki “Hamburg Sahnesi” adlı salonda gerçekleştirilen oyunda anlatıcı Marc Andre’nin yanı sıra Prenses Bella Trix’i Tanja Bucholz, King Sorts’u Morad Azzaaoui, ajan Fernandez’i Kai Brödje, General Edwards’ı İlhan Içöz, Lord Astrian’ı Diana Polster, Lord Henry’yi Ansgar, Prens Tuncy’yi de yönetmen Akçay canlandırdı.

“Bella-Trix” adlı oyunun “Hamburg Sahnesi”nde 27 Marta kadar, ayrıca 3, 10 ve 17 Nisan tarihlerinde 18.00’da gösterime gireceği bildirildi.

Akçay, oyun sonrasında AA muhabirine yaptığı açıklamada, sözkonusu hikayeyi zihinsel özürlü bir genç olan Marc Andre’nin kağıda döktüğünü ve bu hikayeyi bir tiyatro yönetmeninin sahnelemesini ümit ettiğini belirterek, “Birgün oturduğu evi arkadaşları ve sinemacı Frank Müller ziyaret etmiş. Marc Andre, Frank’a resimler ile birlikte yazdığı hikayeden bahsetmiş. Frank Müller resimleri görmüş, hikayeyi dinlemiş ve etkilenmiş. Müller de bana Marc Andre’den ve hikayeden söz etti. Böylelikle çıkıldı yola. Marc’ın hayallerini sahneye yansıttık” şeklinde konuştu.

Akçay, “Almanya’da göçmen tiyatrolara yeterince destek verilmiyor” şeklindeki söylemlerin çok kullanıldığını da ifade ederek, “Göçmenlerin tiyatrolarına imkan verilmiyor’ maskesinin ardına sığınılmamalı. Ben göçmen değilim, tiyatrocuyum. Alman Thalia Tiyatrosu’nda 6 yıl tiyatro yönetmenliği yaptım. Ekmeğimi tiyatro ile sağlıyorum. Kimse kimseye imkan vermiyor bu devirde. İmkanlarımızı biz kendimiz yaratmalıyız” dedi.

Tiyatronun, Almanların yüksek bir sanat dalı olduğunu ve bir göçmenin tiyatroda yer alabilmesi için doğal olarak uzun bir zaman geçmesi gerektiğini kaydeden Akçay, “Bir göçmenin tiyatrocu olarak kendini ifade edebilmesi, seyirciye ulaşabilmesi elbette zor. Sinema gibi değil. Ancak önce bizler göçmen olarak bir şeyler yaratmalıyız, sunmalıyız, çaba harcamalıyız. İmkan verilmiyor sözlerini çok duyuyorum. Kimden ne bekliyoruz ki?” diye konuştu.

News Eu

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.