Tiyatrosuzlar Günü

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Zafer Diper

Tiyatro Tiyatro Dergisi, 1991 yılında başlattığı yayın yaşamını kesintisiz sürdürebilen tek tiyatro dergisi Türkiye’de.. En az okunan konuda (tiyatroda) oldukça önemsenmesi gereken savaşımlarla dolu yirmi direnç-dayanç (sabır) yılı işte!.. Mustafa Demirkanlı’nın yayın yönetmenliğinde Mart sayısında Bizim Tiyatro’nun kuruluşunun otuzuncu yılına sayfalarını ayırmış Tiyatro Tiyatro Dergisi; yaşadığımız otuz yılı oyunlardan fotoğraflar eşliğinde günümüze taşımış.. Bir de M. Sadık Aslankara’nın Hamxlet’le ilgili yorumu var ki aynı sayıda; açımlamaları-anlatımıyla sıra dışı.. Ama bırakalım ne denli yetkince yazıldığını yazının, önce bu yazar-tiyatrocu-belgesel sinemacı-yönetmen Aslankara’yı, başta bizim ufaklıkla bir görüşelim bakalım; küçük mü küçük ama aklı büyüktür bizimkinin; Sadık Aslankara’nın Cicoz öyküsünü o da okudu. Can Yayınları tanıtmalığında şöyle deniyordu bu kitap için: Birbirinden güzel çocukluk anılarıyla, tadı damağınızda kalacak bir Türkçeyle yazılmış bir öykü kitabı. Öykülerin anlatıcısı, bir taşra tiyatrocusunun küçük oğlu. Büyüme sancısına, tiyatro sevgisine adanmış, birbirine bağlanan on iki öykü.. “Bir de her perşembe, Cumhuriyet-Kitap’taki yazılarını okuyabilsen..” “Duuur!” diyor ufaklık kafa tutarca; “Aa, gelme üstüme.. Onu da oku bunu da oku yapma artık bana! Aaa.. biraz büyüyeyim daha..” Kuyruğu sıkışınca böyle; ne yönlem (taktik)! “Beni dağıtıyorsun, konuyu karıştırtıyorsun!” deyince de, “Senin kafan hep karışık zaten!” diye ağzımın payını veriyor aklınca. “Söyleyeceğim başkaydı.. 27 Mart Dünya Tiyatro günü geliyor ya, ona bağlayacaktım. Çünkü Tiyatro Dergisi’nde duruyor bu yılın Uluslararası Bildirisi (Jessica A. Kaahwa yazmış) bir sürü yerde durduğu gibi.. “Şu Dünya Tiyatro Günü neyin nesidir?” diye sen sormasan da ben kısaca özetleyeyim.. 1961’de Uluslararası Tiyatro Birliği (ITI) yanınca yaratılmış bir gün. Hani bir güne sıkıştırılmış bir olgu sanki, günler’in neredeyse tümü gibi.. Şöyle deniyor: “UNESCO tarafından kurulan ITI’nin “sahne sanatları bağlamında, dünya çapında bilgi ve uygulama alışverişini arttırmak, gelişim sürecinde sanatsal yaratıcılığın ve üretimin gerekliliği konusunda toplumsal bilinci uyandırmak, insanlar arasındaki barış ve dostluğun sağlanması ve artmasını gerçekleştirmek adına karşılıklı anlayışı geliştirmek, UNESCO’nun hedeflerine ulaşmasına katkıda bulunmak” gibi hedefleri, Dünya Tiyatro Günü’nde bir kez daha hatırlatılmaktadır.” Her yıl birisi bir bildiri sunuyor, Türkiye’den de birisi yapıyor bu işi.. Yani evrensel ve ulusal iki bildiriyle hop yatıp hop kalkıyoruz martın son haftasının son güncüklerinde; tiyatronun önemi, insanlığa katkıları, tiyatroya övgülerin daniskası, şusu busu bir güzel ballandırıla ballandırıla sıralanıyor diğer günler’e yapıldığı gibi.. Anlıyor musun ufaklık; anneler günü, babalar günü.. ve daha günlerin bir sürüsü gibi.. Günsüz olan bir şey yok neredeyse, yılda bir kez de olsa “olmazsa olmaz”lar hani.. “Bak bir..” diyor bizim ufaklık, şöyle olgun dolgun bir kişi örneği verirce duruşuyla ki kimileyin çok şaşırtıyor beni; o mu çocuk, ben mi?! “Sen sevmiyosun bu bildirileri..” diyor. “Evet de, izin ver açıklayayım nedenini..” “Sen de kendi bildirini yaz o zaman!” diye kestirip atıyor, ne diyeceğimi bilmeden beklemeden.. “Nasıl yani?!” “Senin yerin yok ki, salonun falan.. Otuz yıldır da tiyatro yapıyorsun.. Eh, Tiyatrosuzlar Günü diye bir şey yazarsın belki..” Kıkır kıkır, bulguladığına mı gülüyor, beni yönlendirmesine mi, ya da her ikisine mi, bilemiyorum.. Ancak düşünüyorum da, bana kimse “aykırı bir bildiri yaz” demeyeceğine göre, o zaman kendi bildirimi kendim yazarım en iyisi.. Şu Birleşmiş Milletleri ele alırım, sonra onun Unesco’sunu ve oradan da… “Oh, yahu, budur işte.. Sağol. Evet, yazacağım.. da.. şey.. neydi.. başlığı ne olmalı ufaklık?” Düşünüp taşınıyormuş gibi görünürken o alaysı sinsi gülücükler kıpır kıpır yüzünde.. ve kendini tutamayıp kahkahayı patlatmadan önce son soluğuyla: “Dünya Tiyatrosuzlar Günüüüü…”

Evetbenim.com

 

 

 

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Zafer Diper

Yanıtla