KOÜ GSF Ya Beraber Gitmelidir Ya Da Beraber Kalmalıdır !!!

Pinterest LinkedIn Tumblr +

İhsan Ata

Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi 1997 yılında kurularak 1997-1998 eğitim-öğretim yılında Kocaeli Üniversitesi’nin Arslanbey Kampüsü’nde öğretime başladı. 1998-1999 Eğitim-Öğretim Yılı’nda Hereke Kampüsü’ne taşınmış ve 1999 depreminin ardından Sümerbank Lojmanları’nın onarılması ile kazanılan binaları kullanmaya başladı. 2004 yılında Sahne Sanatları Bölümü kurularak 2006 yılında Eğitim-Öğretim Yılı’nda öğretime başladı.

Uzun bir süredir Güzel Sanatlar Fakültesi’nin İzmit’teki Anıtpark yerleşkesine taşınacağı konuşuluyordu. Gündemde olmasına karşın bir türlü netlik kazanmayan taşınma sürecinde, nihayet, 10.06.2011 tarihinde yapılan resmi açıklamaya göre, “Ünibel” olarak bilinen Anıtpark yerleşkesine taşınmaya karar verilmiş.

Uzun bir süredir gündemde olan bu konunun netliğe kavuşması öğrenciler kadar diğer tüm birimlere de rahat bir nefes aldırdı. Yalnız ortada bir gariplik vardı. Güzel Sanatlar Fakültesi içerisinde yer alan Fotoğraf, Grafik, Heykel, Müzik, Resim, Seramik, Temel Eğitim ve Sahne Sanatları (Dramatik Yazarlık- Oyunculuk- Sahne Tasarım Ana Sanat Dalları) bölümlerinden sadece Sahne Sanatları ve Heykel bölümü Anıtpark Yerleşkesine götürülmeyecekti.

Yapılan açıklamada gerekçe şöyle gösterildi: “Ünibel binasının henüz tamamen boşaltılamaması, yaklaşık bir öğretim yılı sürecek bir gecikmeyi kaçınılmaz hale getirdi. Bu süre içinde söz konusu binaların kısmen boş olarak bekletilmesi birçok risk oluşturacağından ve Anıtpark Yerleşkesinde önümüzdeki yıl yapılması kesinleşen yeni düzenlemelerle Sahne Sanatları ve Heykel bölümleri için daha avantajlı yerleşim olanakları yaratılacağından, baştan beri ısrarla sürdürülen Fakültenin bütün olarak taşınması politikası değiştirilerek, söz konusu iki bölüm ve dekanlık ofislerinin taşınmasının ertelenmesine karar verildi.”

Güzel Sanatlar Fakültesi adından da anlaşılacağı üzere kolektif bir yapılanmadır. Birbirinden beslenen, etkileşim halinde olan bölümlerden oluşur bu fakülteler. Konservatuarın aksine tüm sanat bölümlerinin bir araya gelmesiyle yapılan ortak çalışmalar sayesinde zengin bir çeşitlilik sağlayan kurumlardır. Bireyden çok birliktelik ön plandadır. Bu birliktelikle ortaya çıkan çok seslilik, kolektif sanat kavramına karşılık gelen ideolojik terminolojinin şaşmaz bir ilkesidir.

Bir bölümü diğer bölümden uzaklaştırmak, ayrıştırmak Güzel Sanatlar Fakültesi mantığına ters düşmekte, birliktelik anlayışını baltalamaktadır. Birbirleriyle etkileşip ders sürecinde de üretebilmek için bir arada olma amacı, bu düşünceyle birbirinden uzaklaştırılıyor; Güzel Sanatlar Fakültesi kavramı adeta ortadan kaldırılıyor. Bu bağlamda “Sahne Sanatları” ve “Heykel” bölümlerinin ötekileştirilip “üvey evlat” muamelesi yapıldığı da göz ardı edilmemeli elbette.

Güzel Sanatlar Fakültesi’ndeki yapılanma gereği “bütün bölümler” birbirine bağlıdır. Kalan bölümlerin gidecek bölümlere, gidecek bölümlerin de kalacak bölümlere olan ihtiyacı su götürmez bir gerçektir. Bu bölümleri birbirinden ayırdıktan sonra onlardan önceki verimi almak imkânsızdır.

Taşınma sürecinin “final” sınavlarından sonra açıklanması da ayrıca manidardır. Açıklamayı final sınavlarının bitimine denk getirerek öğrencilerin memleketlerine gittiği hesaplanıp olası bir eylemde kalabalığın oluşmasını engellemek Güzel Sanatlar Fakültesi’nin değerlerden biri olan “adil, şeffaf ve özgür olmak” düşüncesine de ters düşmektedir.

Bu noktada, böylesi kötü hesaplar peşinde koştuğu izlenimi yaratan bir yönetim, bir sene sonra Sahne Sanatları ve Heykel Bölümü’nü Anıtpark Yerleşkesine taşıyacağı konusunda da güvensizlik yaratmaktadır. Temelinde sanat yatan, öğrencilerini sanat bilinciyle yetiştiren bir kurumun bu yaklaşımı ucuz esnaf yaklaşımından başka bir şey değil bana göre. Bütün bunların yanı sıra bu haksızlıklar karşısında sanat bilinciyle yetişmiş hakkını arayacak öğrencilerin bir araya gelebileceği de unutulmamalıdır.

Bu bağlamda şu anda uzlaşacak iki yol var:

  1. Sahne Sanatları ve Heykel Bölümü dâhil tüm bölümlerin Anıtpark Yerleşkesi’ne taşınması,
  2. Tüm bölümlerin bir yıl daha Hereke’de bir arada kalması ve Anıtpark tam olarak hazırlandıktan sonra taşınılması.

Aksi takdirde evrensel ölçütlerle şekillenmiş, uluslararası düzeyde tercih edilen, ülkenin düşünsel ve sanatsal çekim merkezi olmasına katkıda bulunarak önde gelen bir fakülte olmanın yerine, var oluş felsefesine ters düşen bir bölünmeyle akıl almaz bir skandala imza atarak hafızalara kazınan bir fakülte olacaktır, Kocaeli Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi…

Otokrat bir aymazlıkla ortaya konan bu yönetim anlayışından vazgeçilerek öğrencilere kulak verilmesi ve bu kararın bir an önce geri çekilmesi konusunda gerekenin yapılması elzemdir.

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: İhsan Ata

1 Yorum

  1. Prof. Dr. M.Reşat BAŞAR Tarih:

    Sayın İhsan Ata,
    Fakültemizin taşınması konusundaki yazınızı okudum. Öğrenci odaklı bir anlayışla, öğrenci temsilini ön planda tutan hatta öğrenci örgütlenmesini zorlama düzeyinde teşvik eden, fakültede alınan her kararı mutlaka, ama mutlaka yetkili kurulları işleterek alan, sanatın ve sanat eğitiminin tüm bileşenleriyle kentte yapılanmasını savunan bir yaklaşımla, yedi yüze yakın öğrencisiyle altmış bin öğrenciye sahip büyük bir üniversitenin en dinamik ve en görünür fakültesi olmayı başaran fakültemizin “otokratik bir aymazlıkla” bütün bu saydıklarımı gerçekleştirmesi mümkün değildir. Hele görev yaptığım son dört yıl içinde en yakın dostum ve arkadaşım olarak, dekanlık görevimde dekan yardımcısı olmasını rica ettiğim bir bölüm başkanının, bölümünü kaderine terkederek “ötekileştirmem”de hayretle karşıladığım bir iddiadır. 1994 yılından beri tanıdığım arkadaşımın başkanlığını yürüttüğü Sahne Sanatları Bölümünün yaşadığı yoksunlukları en aza indirmek için elimdeki tüm olanakları kullandığım gibi, sahneledikleri hiçbir oyunda onları yalnız bırakmamaya çaba gösteren bir yönetici olarak Sahne Sanatları Bölümüne hakettiği daha iyi fiziki olanakları sağlamak üzere bir yıllık bir süre istemek ve bu bir yıllık süre içinde Dekanlık olarak onlarla birlikte Hereke’de kalmayı taahhüt etmek, nasıl bir “esnaf kafası”dır, bunu da anlamak mümkün değil. Ayrıca öğrencilerinin zekasına güvenen bir hoca olarak açıklamayı finallerin son gününe getirmem de onları hafife almam anlamına gelir ki, ben onları tanıyorum, bunu yemeyeceklerini de iyi bilirim. Benim başında olduğum fakülte yönetimini eleştirmelerine ve protesto etmelerine karşın, tüm bu protesto eylem süreci boyunca olası acemilikleri veya heyecanları nedeniyle zarar görmemeleri için de, öğrencilerimi ne pahasına olursa olsun koruyacağımı da başta sizler olmak üzere, bölüm hocalarının ve konuyla ilgili kişi ve kurumların bilmesini istiyorum.
    Bilgilerinize sunar, aşağıdaki metni tarafsız bir yaklaşımla değerlendirmenizi dilerim.
    Saygılarımla.
    http://mimesis-dergi.org/2011/06/kugsf-iki-asamali-olarak-anitpark-yerleskesine-tasiniyor/
    Prof. Dr. M.Reşat BAŞAR
    Dekan

Yanıtla