Bu Ülkede Sanatsal Duruş Zor

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Şükrü Oktay Kılıç- Türkiye’nin ilk canlı heykellerini kimi taciz ediyor, kimi dokunuyor, yüzlerine tiner döken bile var. Ama onların sanatsal duruşu hiç değişmiyor.

Onları gerçek heykellerden ayıran özellik kalplerinin taştan olmaması. Saatlerce kıpırdamadan durarak görenleri hayrete düşüren ‘Canlı Heykeller’ kendi deyimleriyle hayallerini sokaklara seriyor. İzmir Sokak Sanatları Atölyesi bünyesinde toplumsal sorunlara dikkat çekmek için 2010 yılında kurulan 20 kişilik grubun içinde ilkokul öğrencisinden araba tamircisine kadar ilginç sokak sanatçıları bulunuyor. ‘‘Sanatın alınıp, satılmasına karşıyız’’ diyen grup, sergiledikleri performanslarla sponsorluk ve reklam yıldızlığı gibi maddi kazançlar hedeflemiyor. Grup, şimdi de Hasankeyf’in önemine dikkat çekmek için bölgede canlı heykel olarak donmaya hazırlanıyor.

Hasankeyf duruşu

Canlı Heykeller son olarak uçak masrafları ve vize giderlerini, sokaklara yerleştirdikleri ufak kutulara İzmir halkının attığı bozuk paralarla karşılayarak 29 Haziran-4 Temmuz tarihleri arasında Yunanistan’da yapılan Atina Sokak Tiyatro Festivali’ne katıldı. Önceki gün yurda dönen sokak sanatçıları şimdi de Hasankeyf’in önemine dikkat çekmek için bölgede canlı heykel olarak donmanın hazırlıklarına başladı. Grubun programında internet filtresi ve nükleer santral protestosu için performans sergilemek de var.

Canlı Heykeller’in amacını “Topluma ayna tutulması gerektiğini düşündüğümüz konularda, hazırladığımız performanslarla insanları bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Herkesin ulaşabilme şansı olduğundan dolayı da bunu her zaman sahneden daha gerçek olan sokaklarda yapıyoruz” sözleriyle özetleyen Sokak Sanatları Atölyesi Genel Sanat Yönetmeni Erdal Çoban, bazen 5-6 saat süren performanslarında başlarına gelen ilginç olaylarıysa şöyle anlatıyor:

Sokağın ayarsız tepkisi

“Beğenilmediğiniz takdirde sahnede en fazla yuhalanırsınız, sokaktaysa dayak bile yiyebilirsiniz. Performanslar sırasında gözlerimiz kapalı ve hareketsiz bir şekilde durduğumuz için ilginç tepkilerle karşılaşıyoruz. Dikkatimizi bozmaya çalışanlar, dokunanlar, tacizde bulunanlar oluyor. Bir tinercinin performans sırasında yüzüme tiner dökmüşlüğü dahi var. Fakat biz aldığımız eğitimlerle en zor şartlarda bile pozisyonumuzu bozmuyoruz. Genelde olumlu tepkiler alıyoruz. Denizli’den, Aydın’dan İzmir’e bizi izlemek için gelenler oluyor. ”

Canlı Heykeller, kendilerine katılmak isteyen herkesi Sokak Sanatları Atölyesi’ndeki ücretsiz eğitimlere katılmaya davet ediyor. Onlara www.sokaksanatlari.com adresinden ulaşabilir.

Canlı heykellerin çocuğu ve tamircisi

Canlı heykeller grubunda farklı kesimlerden pek çok kişi biraraya gelmiş.

Dilek Duygu Dinçer 12 yaşında ve canlı heykellerin en küçük üyesi. 9 yaşından itibaren Sokak Sanatları Atölyesi’nde eğitim alıyor ve sanatıyla ilgili şunları söylüyor: “İlk performansımı petrolün zararlarını anlattığımız etkinlikte gerçekleştirdim, ikincisi ise pet şişelerle ilgiliydi ve ben melek oldum.Derslerime nasıl çalışıyorsam atölyede de öyle çalıştım.”

Halil Özdemir’se 27 yaşında, araba tamircisi. Etkinliklerde genelde İzmir Efesini canlandıran Özdemir’in unutumadığını söylediği anısı şöyle: “Bir performansımda bir kadın yanıma gelerek usulca yanağımı okşadı. Birden “Aaa canlıymış” diyerek bana bir tokat attı ve gitti.”

Radikal

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.