Can Yücel'in Mezarına Çirkin Saldırı

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Türk Edebiyatı’nın usta şairi Can Yücel’in, Muğla’nın Datça İlçesi’ndeki mezarı, kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce paramparça edildi. Polis olayla ilgili olarak inceleme başlatırken, saldırının balyoz benzeri bir aletle gerçekleştirildiğinin tahmin edildiği açıklandı. Olay, ilçede büyük tepkiyle karşılandı.

Çirkin saldırı, bugün saat 11.30 sıralarında Datça Belediye’sini telefonla arayan bir kadının ihbarıyla ortaya çıktı. Yücel’i kabri başında ziyaret için belediye mezarlığına gittiğini belirten kadın, usta şairin mezarının paramparça olduğunu bildirdikten sonra telefonu kapattı. Mezarlığa giden Datça Emniyet Amirliği ekipleri, ihbarın doğru olduğunu belirledi. Polis olayla ilgili olarak hemen inceleme başlatırken, saldırının balyoz benzeri bir aletle gerçekleştirildiğinin tahmin edildiği açıkladı. Şairin mezarının etrafı güvenlik şeridi ile çevrilirken, dün gece yapıldığı sanılan saldırıda kullanılan aletin bulunması için mezarlık çevresinde yapılan arama çalışmaları sonuçsuz kaldı.

Kars’ta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ucube” diye nitenledirmesinin ardından yıkılan ’İnsanlık Anıtı’ heykelini yapan heykeltıraş Mehmet Aksoy tarafından 21 Ağustos 2000 tarihinde yapılan Can Yücel’in anıt mezarı, ana rahmindeki bir cenin ve hayata bağlandığı kordonu konu alıyordu. Saldırıda, anıt mezarın üzerinde duran ana rahmindeki cenin kabartmasının yanı sıra temsili kordon, saldırganlar tarafından paramparça edildi.

SALDIRIYA TEPKİLER

Usta şairin Bodrum’da olan eşi Güler Yücel, DHA muhabirine telefonla yaptığı açıklamada, olayı büyük bir üzüntü ile öğrendiğini belirterek, “Can’ın mezarına şarap dökülmesi ve boş şişelerin bırakılmasına, aile olarak karşı olduğumuzu herkes biliyor. Bu amaçla mezarın başına, ’Çiçek dışında hiçbir şey bırakılmaması rica olunur’ diye uyarı levhası da koymuştuk. Buna rağmen şarap dökenleri, kınıyoruz. Ancak aynı şekilde, bu vahşi saldırıyı yapanlara da tepkimiz büyük. Üzüntümüz sonsuz. Bu, Can’a yapılmamalıydı” dedi.

Can Yücel’in kızı Güzel Yücel de annesine benzer bir açıklamada bulunurken, “Bu olayda babamın ’Can’ının yandığına inanıyorum. Çok üzüntülüyüm. Son iki yıldır şarap dökülmesi olayı yaşanmıyordu. Aile olarak bu konuya hassas olduğumuzu biliyorsunuz. Ancak bu yıl tekrarlanması bizi üzdü. Aile olarak şarap dökülmesini önleme gibi bir gücümüz yok. Bu olayı bahane ederek, bir insanın mezarına bu şekilde saldırıda bulunma hakkını kim nereden buluyor bunu da anlamıyoruz” diye konuştu.

“BARIŞ, KARDEŞLİK VE HUZURA SALDIRI”

CHP İlçe Başkanı Gökhan Sağır ise olayı Datça’nın barış, kardeşlik ve huzuruna yapılmış bir saldırı olduğuna dikkat çekip, “Bir iki gündür zaten tahrikler vardı. Özellikle bir dinci gazete kışkırtıcılık yapmaya çalışıyordu. Mezarlık yıkan bir Datça olmaktan utanç duyuyorum. Datça, kardeşliğin egemen olduğu bir yerdir. Datça, hoşgörü mezarlığı ile tanınıyordu. Datça’da kardeşlik ortamı mezarlıkta da vardı. Burada Hıristiyan, Müslüman, Yahudi mezarları var. Bu saldırıya sessiz kalmayacağız. Umarım failleri bulunur, hesap sorulur” diye konuştu.

Usta şairin sağlığında en yakın arkadaşı olan Eski Datça Mahallesi eski muhtarı, 70 yaşındaki Orhan Karadağlı da olayı duyar duymaz mezarlığa koşanlar arasında yer aldı. Yücel için bu yeri bulup mezarı kazan bir kişi olarak çok üzüldüğünü belirten Karadağlı, faillerin biran önce yakalanması dileğinde bulundu.

Datça Kaymakamı Hamdi Üncü ve Belediye Başkanı CHP’li Şener Tokcan da olay üzerine mezarlığa gelerek polisten çalışmalar hakkında bilgi aldı. Üncü ve Tokcan açıklamada bulunmadı.

AK PARTİ’Lİ DENİZ, KINAMIŞTI

Can Yücel’in 12 Ağustos Cuma günü mezarı başında anılmasına sırasında mezarına şarap dökümesine tepki gösterip, dün yaptığı yazılı açıklamayla kınayan AK PartiDatça İlçe Başkanı Sedat Deniz, saldıyı yolda öğrendiğini belirterek, duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Deniz, “Datça’ya yakışmayan bir olay. Kınıyoruz. Her ne sebeple olursa olsun, mezarlığa yapılan saldırırın bir mazereti olamaz. Yapanların kısa sürede yakalanmasını bekliyorum. Daha sonra geniş biri açıklama yapacağım” dedi.

Deniz, dün yaptığı yazılı açıklamada, “Kimsenin içkisiyle uğraşacak değiliz. İstedikleri kadar içip istedikleri kadar sarhoş olabilirler. Ama bunu yaparken lütfen milletimizin inançlarına, geleneklerine, manevi duygularına küfretmeye, hakaret etmeye kalkışmalarına da sessiz kalacak değiliz. İnsafla düşünmek lazım. O mezarlıkta yatanları rencide edici harekette bulunma hakkını kim kendinde görüyor” demişti.

Usta Şair Yücel’in 12’nci ölüm yıldönümü anma etkinlikleri sırasında geçen hafta Cuma günü bir grup, Yücel’in mezarına şarap döküp, kendileri de içmişti. Boş şişeleri de mezarın üzerine bırakmışlardı. Tepkiler üzerine, ailesi mezarlığa gelmeden boş şişeler kaldırıldıktan sonra, usta şairin mezarı başında anma töreni yapılmıştı.

SANAT ÇEVRESİ TEPKİLİ

Usta şair Can Yücel’in mezarına yapılan saldırıya sanat çevreleriden de tepki geldi. Datça’ya 25 kilometre uzaklıktaki Yaka Köyü’nde geçen yıl açılan, Uluslararası Knidos Kültür ve Sanat Akademisi Başkanı Nevzat Metin, saldırının bir Taliban zihniyeti ürünü olduğunu öne sürdü. Uluslararası Knidos Kültür ve Sanat Akademisi Başkanı Metin, “İnsanlık tarihi var oldukça, bilimin ve sanatın var olduğu bir süreç içinde bu yapılan saldırıyı değerlendirdiğimizde, bir Taliban zihniyeti ürünü olduğu açıktır. Can Yücel, Datça yarımadasına bir hayat vermiştir. Binlerce insanın geldiği bir yerdir. Olayı şaşkınlıkla karşıladım. Kırılan anıt mezarın hiç onarılmayarak, ibret olması amacıyla olduğu gibi bırakılmasını arzuluyorum” diye konuştu.

“SALDIRININ ACISINI BEDENİMDE HİSSETTİM”

Gümüşlük Akademisi Vakfı Başkanı Latife Tekin de saldıya çok sert tepki gösterdi. Yazar Latife Tekin de şunları söyledi:

“Bu, Türk edebiyatçılarına, sanatçılarına, aydınlarına yapılan bir saldırıdır. Can babaya yapılan saldırının acısını, sızısını kemiklerimde, bedenimde hissettim, dehşete düştüm. Gümüşlük Akademisi olarak bu yılki sanat ve kültürel etkinliklerimizin temasını ‘Korku’ olarak tespit etmiştik. İşte bir şairin mezarına yapılan saldırı bu korkuyu ortaya yaymaya çalışan zihniyetin attığı bir adımdır. Böyle bir saldırıyı ‘Kınıyorum’ demek bile bana çok incitici, çok hafif geliyor. Son zamanlarda heykellere, sanatçılara yönelik yapılan bu saldırılara gerekli tepkiyi vermeyen, tutuk kalan, bekleyen ve düşündüğünü söylemeyen, dayanışma içinde olmayanlar umarım bundan bir ders çıkarırlar. Heykellerin kafası koparılıp, sürüklenerek götürülürken sesini çıkarmayanlar, bir gün kendi başlarına benzer olaylar gelebileceğini unutmasınlar.”

Öte yandan, şair Can Yücel’in eşi Güler Yücel, saldırıyı yapanlar yakalanana kadar mezarın o şekilde kalacağını belirterek, “Daha sonra yine kendi imkanlarımızla yaptıracağız” dedi.

Radikal

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.