İftarınızı Tiyatroyla Açın

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Fotoğraftaki enerjik adamı birçoğunuz zaten tanıyor. Adı Metin Zakoğlu. Bir nevî süper kahraman. Genco Erkal’dan ödünç aldığı perukayla başlayan özel tiyatro girişimlerini her türlü mekânda sürdürdü.

Salona gelemeyen engellilerin evine de sızdı, elinde serum şişesiyle hastanenin konferans salonuna doluşan hastalara tiyatro da yaptı. Bunlar da yetmedi, kendi evinin salonunu sahneye çevirdi. Yani, senelerdir siz onu izlemeye gelemeseniz bile o size tiyatroyu getirdi. Her şartta tiyatro yapılabileceğini kanıtlayan Metin Zakoğlu, şimdi sizleri çiçeği burnunda mekânı ‘Cafe Theatre’da bekliyor. Cafe Theatre, dünya mutfağından lezzetleri tadarken oyun izleyebileceğiniz ev rahatlığında bir mekân.
Metin Zakoğlu, 1994 yılında girdiği Şehir Tiyatrolar’ında sekiz sene çalıştı. Kendi özel tiyatrosunu kurmayı başardığında henüz 22 yaşındaydı. Bir gümrük şirketinde çalışıyor ama Genco Erkal’dan izlediği ‘Bir Delinin Hatıra Defteri’ni oynamak istiyordu. Muammer Karaca Tiyatrosu’nun kapısını çaldı. Tiyatronun müdür muavininden, ‘profesyonel tiyatro yapmak istiyorsa maliyeye bağlı olması gerektiği’ yanıtını alınca maliyenin kapısına dayandı. Umudum Tiyatro adıyla kurduğu ilk özel tiyatrosunu yine 1994 yılında açtı. Ama ne dekoru vardı, ne de bir perukası. Tam bu noktada Genco Erkal girdi devreye. Gogol’un ünlü tek kişilik oyununu senelerdir sahneliyordu. Kimselere veremediği perukasını Metin Zakoğlu’nun başına geçirdi. O günlerin üzerinden tam 18 yıl geçti. Zakoğlu, Bir Delinin Hatıra Defteri’ni oynamaya hâlâ devam ediyor.
EVİNİN SALONUNU SAHNEYE ÇEVİRDİ
2002 yılında müthiş bir tiyatro izleyicisi açlığı yaşanmaya başlamıştı. Metin, bin kişilik salonlarda sadece 30 izleyiciye oynuyor; birçok oyunu iptal oluyordu. Belli ki bu iş böyle yürümeyecekti. Küçükyalı’daki evinin hemen karşısındaki bir hanın içinde 10 metrekarelik ufacık bir oda vardı. O avuç içi kadar odanın ortasına bir yatak attı. Etrafına da 15 izleyicinin oturabileceği minderler yerleştirdi. Üç gün sonra Bir Delinin Hatıra Defteri’ni oynamaya başladı. Kısa sürede oyun biletleri yoğun istekten dolayı, altı ay öncesinden ancak bulunabilir hale geldi.
Mekan dar gelmeye başladığında, Erenköy’deki bir apartmanın kömürlük olarak kullanılan müştemilatına göz dikti. Toprak sahibi Sema Hanım, “Evladım, biz de tiyatro sever insanlarız ama delirdin mi” deyip müştemilatı vermese de kapısını aşındırmaya devam etti. Nihayetinde ısrarı sonuç buldu, 30 kişilik seyir alanıyla yeni tiyatrosunu kurdu. Tiyatronun kapısından içeri dahi girmemiş bir apartman sakini, kalabalıktan rahatsız olup da şikayette bulununca belediye tiyatroyu mühürledi.
İşte, Caddebostan’daki Kulis Oda Sahnesi böylece ortaya çıktı. Bahçe katındaki bir apartman dairesinin salonu tiyatro sahnesine dönüştürüldü. Seyirciler kendi evlerinin rahatlığındaki koltuklara kuruldu. Beş sene boyunca dolup taşan Kulis Oda Sahnesi, barlar sokağının gürültüsünden değil de, tiyatrodan yükselen alkış seslerinden rahatsız olan bir apartman sakini tarafından açılan dava sonucu kapatıldı.
İFTAR MÖNÜSÜNDE OYUN ÜCRETSİZ
Nihayet huzur bulacağa benzeyen Metin Zakoğlu’nun yeni mekânı, Bağdat Caddesi üzerindeki ‘Cafe Theatre’. Burada dünya mutfağından lezzetleri tadarken, oyununuzu izleyebileceksiniz. Sabah saat 9’da açılıyor. Sabah kahvaltısıyla başlayan gün, iftar menüsüyle devam ediyor. Her akşam 21.15’te oyun başlıyor. Hafta içi 12.00, hafta sonu gece 2’ye kadar da hizmet veriyor. Ramazan ayına özel iftar programları da var. 50 lira fiyatındaki zengin iftar mönüsünün yanında, bir de ücretsiz oyun biletinize kavuşuyorsunuz.
Adres: Bağdat caddesi, Çatalçeşme Mevkii, 476/B Suadiye.
Tel: (216) 467 33 32.
İKİ SENEDE 100’Ü AŞKIN EVE GİRDİ
Bir oyun çıkışı, engelli olduğu için oyunu izlemeye gelemeyen tiyatro sever babasının selamını ileten seyirciyle yaptığı işbirliği ile engellilerin evlerine sızmaya başladı. Kendi babası da sigara bağımlılığı sebebiyle iki bacağından olmuştu. Gizlice eve soktular Metin’i, ışıkları söndürüp teypten gonk sesi verdiler. Komedi oynandı ama herkesin gözleri yaşlıydı. Zakoğlu, iki seneden beri “Sen bana gelemiyorsan ben sana gelirim” diyerek engellileri evlerinde ziyaret etmeye devam ediyor. Üstelik hiçbir ücret talep etmeden. İstanbul’un her yerine, hatta başka şehirlere bile ulaşıyor. Bu kadarcık sürede 100’ü aşkın eve girdi. Şimdi öyle çok talep alıyor ki hepsine yetişemeyecek durumda.
KOMEDİ KORKAKLARIN ELİNDE
Komedi, cesaretli insanların yapabileceği bir iştir. Ama şu anda cesur insanların elinde değil maalesef. Suya sabuna dokunmadan, bir üniversite sınavının yanlışlığını bile diline dolamadan yapılan komediye, ben komedi demem. Belki milyonlarca insan onu seviyor olabilir ama ben ona ‘komedyen’ diyemem. Shakespeare “Binlerce aptalı güldürmektense, bir akıllıyı yeğlerim” diye boşuna mı demiş.
SEYİRCİ ELEŞTİRİ FORMU DAĞITIYOR
Benim için tek eleştiri seyirciden gelendir. Her oyundan sonra seyircilere yorum kâğıtları dağıtıyorum. Herkes eleştirilerini açık açık yazıyor. 10 kere sahnelediğim oyun 10 kez olumsuz eleştiri alırsa, hemen kaldırıyorum. Geçen saydık, 100 bini aşkın yorum maili gelmiş.
HER GÜNE BİR OYUN

Pazartesi Metin Zakoğlu’ndan tek kişilik gösteri ‘Zakoğlu Söylüyor’
Salı Uykusuz yazarı Alpay Erdem stand-up gösterisi
Çarşamba, Cuma, Cumartesi Metin Zakoğlu stand-up gösterisi ‘Ben Küçükken Gösterirdim!’
Perşembe Herkes mi Aldatır?
Pazar Bir Delinin Hatıra Defteri
Tüm oyunlar 21.15’te başlıyor. Bilet fiyatları 25 TL.

Hürriyet

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.