Metin Zakoğlu ufak tefek, güler yüzlü, hızlı konuşan ve bol espri yapan biri. Onu Suadiye’de geçtiğimiz ay açtığı yeni kafesinde ziyaret ediyoruz. Bizi kapıda karşılıyor ve “Buyurun şov başlıyor” dercesine selamlayarak içeri davet ediyor.
Cafe Theatre 50 kişilik küçük bir mekan. Kırmızı duvarları, minik sahnesi, sahnenin önündeki kanepesi dikkat çekiyor. Çalışanlar inanılmaz güler yüzlü. Zakoğlu durumu “Her akşam benimle sahneye çıkıyorlar, seyirciye alıştılar. Aşçımız Kamil Tosun resmen assolistimiz oldu” diyerek açıklıyor.
En son “Pak Panter” isimli sinema filminde başrolde izlediğimiz oyuncunun kafe açmasının nedeni de enteresan. “Ben evinin salonuna tiyatro kuran ilk adamım herhalde. Eve maksimum 30 kişi alabiliyorduk haliyle de 3 yıl kapalı gişe oynadık. Derken komşular alkış sesinden rahatsız oldular. Uğraşamadık evdeki tiyatroyu kafeye taşıdık” diyor. Cafe Theatre haftanın yedi günü açık. Küçük sahnesinde her gün farklı bir performansa ev sahipliği yapıyor.
* Cafe Theatre’da yemek yerken tiyatro oyunu izleyebiliyorsunuz. Böyle bir yer açma fikri nasıl aklınıza geldi?
Sıradışı mekanlarda tiyatro yapmayı seviyorum. Bunun, tiyatronun o alışılmış uzak duruşunu kırdığını düşünüyorum. Seyircilerin arasında oturuyorum, gong çalıyor, çıkıp oynamaya başlıyorum. Oyun sırasında da onlarla diyalog içindeyim. Yeri geliyor pat diye birini sahneye alıyorum.
Senin anlayacağın sıkıcı, klasik ve donuk tiyatrodan çok uzak bir duruşu var buradaki işlerin. Zaten bundan önce de evde oynuyordum. Salona bir yatak koymuş etrafa da yastıklar dizmiştim. Ama komşumuz alkışlardan rahatsız olunca ev tiyatrosuna ara verdim ve burayı açtım.
* Neden Taksim ya da Nişantaşı gibi daha merkezde semtler yerine Anadolu Yakası’nı tercih ettiniz?
Haklısın, Taksim’de olsak hiç boş kalmazdık ama ben böyle mutluyum. Eyüp doğumluyum, orada büyüdüm ama nedense Anadolu Yakası’na karşı bir sevgim var.
Buradaki insanların tiyatro ihtiyacı içinde olduklarını düşünüyorum. Kartal’dan Kadıköy’e kadar kaç tane tiyatro salonu var? Burada ciddi bir eksikliği gideriyoruz.
“Oyun sırasında adamın foyası meydana çıktı, kadın da tokadı patlattı”
* Tiyatro’da sessiz sedasız olmaya şartlanmış insanlar yemek yerken oyun seyretmeye alışabildiler mi?
Ülkenin gündemindeki her şeyi içeren, sert bir dili olan, bol argo kullanılan ve komik oyunlar sergiliyoruz. Yemek yerken oyun izleme meselesine kolay alışılmadı.
Biz klasik tiyatroda seyircileri mum gibi oturmaya şartlamışız, adamcağız ben sahnedeyken çatalını bırakıyor, aklı tabakta belki ama yiyemiyor.
Ben böyle durumlarda “Bir lokma daha alırsanız daha güzel bir espri yapacağım” diyerek seyirciyi rahatlatıyorum. Bir de oyunlar interaktif. Seyirci ile şakalaşıyorum, gözüme birini kestirip onun üzerine oynuyorum. Onlar da benimle eğlensin istiyorum.
* Seyirciler oyuna dahil olduklarında komik ve enteresan olaylar yaşandığı da oluyor mu?
Olmaz mı? Bir keresinde bir çift geldi. Bir terslik olduğunu anladım. “Evli misiniz?” diye sordum. Adamı ter bastı. Meğer başka biriyle evliymiş. Foyası ortaya çıktı. Kadın da “Bir gün anlayacaklarını biliyordum Ahmet” diyerek bastı tokadı.
Bir keresinde de biri önceden arayıp “Ben dördüncü masada oturacağım aman Metin Bey’e söyleyin benimle şakalaşmasın, çok çekinirim” demiş. Durur muyum? Bütün gece üzerine gittim. Sonunda geldi “Rahatlattınız beni. Kendimle eğlenmeyi öğrendim” dedi.
Engelliler için eve tiyatro servisi yapıyor
“Bir gün oyun sonrası bir izleyicim ‘Amcam iki bacağını birden kaybetti, dışarı çıkamıyor. Keşke gelip izleyebilseydi’ dedi. O an aklıma bir fikir geldi. ‘O halde ben yarın size geliyorum’ dedim.
Bu servisi hala veriyorum ve hiçbir bedel talep etmiyorum. Onların da tiyatro izleme hakları var. Siz de biliyorsunuz ki engelli insanların hayatlarını devam ettirmekte çok zorlandıkları bir ülkede yaşıyoruz. Bari bir katkım olsun.
Ayrıca benim babam da sigaradan dolayı bir bacağını kaybetmişti. İyi bilirim bunun ne demek olduğunu, gençken hastane yollarında az sırtımda taşımadım.”
Haftalık program
Cafe Theatre’da haftanın 7 günü farklı bir gösteri var.
* Her Salı 21.00 Alpay Erdem Stand-up
* Her Çarşamba-Cuma-Cumartesi 21.00 – Metin Zakoğlu’nun stand-up gösterisi – “Ben Küçükken Gösterirdim!”
* Her Perşembe 21.00 – Metin Zakoğlu ile Sohbet ve Jazz Gecesi
* Her Pazar 21.00 – “Bir Delinin Hatıra Defteri”
* Her Cumartesi ve Pazar -18:00 – “Karım Şov Yapıyor”
