Artık Başrol Dayanışmanın

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Sahne, Perde, Ekran, Mikrofon Oyuncuları Sendikası’nın (Oyuncular Sendikası) birinci genel kurulu Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampusü’nde gerçekleştirildi. Oyuncuların çalışma koşullarını uluslararası standartlara taşımayı hedefleyen sendikanın önceki günkü toplantısında geleceğe yönelik çalışmalar ele alınırken, geçici yönetimin 6 aylık faaliyeti de üyelerin oylamasına sunuldu. Sendika, yönetim kurulunu da belirledi.

Oyuncular sendikasını kurmak isteyen bir grup oyuncu yaklaşık 9 ay 10 gündür heyecanlı tartışmalar, gündemler oluşturdu. M. Ali Alabora’nın da dediği gibi ‘güzel bir gebelik’ geçirdiler. Çalıştıkları setlerde set ekibi ve oyuncu arkadaşlarıyla uzun süren görüşmelerin ardından nihayet ellerinde belgeleriyle geçtiğimiz Mart ayında Oyuncular Sendikası’nı resmen ilan etmişlerdi. O günden bugüne umutla süren çalışmaların ardından önceki gün ilk olağan genel kurulunu da yaptılar. Kadir Has Üniversitesi’nde yapılan genel kurula katılan oyuncuların yüzlerinde şaşkınlık, gurur, heyecan ve hepsinden önemlisi kocaman bir mutluluk vardı. Şebnem Sönmez, ‘sevincimi mazur görün’ derken haklıydı. Bu duyguları yaşama da haklılar. Çünkü, kaç defadır yapılmak isteneni, sürekli konuşulup duran ama bir türlü adımların ilerlemediği koca bir sorunun çözülmesini sağlıyorlar. Setlerde yaşanan sağlık sorunları, düzensizlik ve yersiz uzun mesailerden kurtulmak için önemli bir yol katettiler. Başrolde sadece kendilerinin olduğu bir senaryodalar şimdi. Kendileri ve gelecekleri için başroldeler.

OYUNCULAR DEMOKRASİ İÇİN AYAK DİREDİLER

Sendikaların ve benzer kurumların bu tür kurul toplantılarının ilkini genelde ertelerler. Çünkü yeterli sayıya ulaşmada mutlaka bir takım sıkıntılar yaşarlar. Oyuncular Sendikası bu tür bir tedbir almamıştı. Memet Ali Alabora, bunu “Demokraside ayak diremek” olarak açıklıyordu.

Türkiye’nin ilk oyuncular sendikası olma yolunda yapılan inşaatın bütün çivilerini çakanlar, çimentosunu taşıyanlar, harcına su katanlar hepsi ve bu müthiş inşaatı seyredenler o gün oradaydılar. Ustaları ve ameleleri ile birlikte aslında sendikanın bir işini değil, büyük bir kutlamayı düzenlemişlerdi.

ASIL İŞ BUNDAN SONRA BAŞLIYOR

Bu kutlamaya katılan oyuncuların bir çoğunun heyecanı ve mutluluğu yüzlerinden okunuyordu. Oyuncular bu mutluluğun sürmesi için çalışmalarını genel kuruldan sonra sürdüreceklerini belirttiler. Genel kurulu bütün emeklerini sergiledikleri bir gün olarak nitelendiren Devin Özgür Çınar, burada olmaktan çok mutlu olduğunu dile getirdi. “O yüzden çok heyecanlıyım. Çok gurur duyuyorum kendimizle” diyen Çınar, yapacakları asıl işin genel kuruldan sonra başladığına dikkat çekti.

Yoğun bir çalışma temposunun ardından ilk genel kurullarını gerçekleştirmenin heyecanını yaşadıklarını ifade eden Şebnem Sönmez, Anayasada yer almasına rağmen SSK’lı olmak ve  çalışma standartlarını belirlemek için çalışacaklarını dile getirdi.

Sendikanın sosyal güvence içerisinde tartışılan herşeyi konu edineceğini söyleyen Erkan Can, “oyunculardan bahsediyoruz ama bir da set çalışanlarının durumu var” diyen Can, sendikanın bütün set çalışanlarını kapsayan bir çalışma sistemi içerisinde olacağını ifade etti.

Sektörde 26 bölümlük bir serüven yaşadığını aktaran Pınar Alabora ise, “Türkan Saylan’ı canlandırmıştım. Fakat kendimi en değersiz hissettiğim günlerdi. Basında hayatınız çok güzelmiş gibi gözüküyor ama gerçekten öyle değil. Sağlığımı kaybettim bu süreç içinde. Bunların olmaması gerekir. Çünkü ben mesleğimi çok seviyorum ve mesleğimi keyifle özgür bir şekilde yapabilmek, kendimi geliştirmek istiyorum. Ama şartlar buna izin vermiyor” dedi. Bu anlamda sendikanın çok önemli olduğunu belirten Alabora, oyunucların değerinin ortaya çıkarması bakımından sendikanın çok kıymetli bir şey olduğunu dile getirdi.

‘KİMLİĞİMİZİ KENDİMİZ TARİF EDECEĞİZ’

Bu ülkede oyuncuların sendikası olması gerektiğine inandıklarını ve bu amaç etrafında örgütlendiklerine dikkat çeken Nazif Uslu, sendikanın amacının çalışan oyuncuların sosyal güvenliği ve çalışma koşullarını düzenlemek olduğunu belirtti. Oyuncuları, Maliye Bakanlığı’nın esnaf, Kültür Bakanlığı’nın sanatçı, Çalışma Bakanlığı’nın ise işçi olarak tanımladığını hatırlatan Uslu, kendi kimliklerinin doğru düzgün tarif edilmesini de sağlayacaklarına dikkat çekti. Sendikanın kurulmasından mutluluk duyduğunu dile getiren Altan Erkekli, bu başlangıcın çok daha güzel, yıllardır hakettiği yerin en doruk noktasına geleceğine inandığını söyledi.

Oyunculuk denen şeyin sadece yorumculuk değil aynı zamanda işçilik olduğunu dile getirden Meltem Cumbul, bir oyuncu işçiliğini koyar ortaya ve bu işçiliğin karşısında her işçi gibi korunup kollanması gerekir. Sendikamız da işte bu işe yarayacaktır. Eğer sistem oyuncuyu koruyup kollamıyorsa maalesef kendimizi koruyup kollamak zorunda kalacağız” dedi.  

Sendikanın, oyuncuların mesleki olarak kimlik sorunlarının tatışılması anlamında çok önemli bir adım olarak nitelendiren Selim Kalıç, bugüne oyunculara mesleki tanım yapılmadığı için sıkıntıların yaşandığını belirterek, sendikayla birlikte bu sorunları aşacaklarını ifade etti.

BU BİR ÖĞRENME SÜRECİ

Oyuncular alanının hem ülkenin kendi koşulları gereği hem de mesleğin kendi doğasından kaynaklanan bir çok nedenle dayanışma ve örgütlenme duygusunun çok da alışık olunmadığı bir alan olduğuna değinen Jülide Kural, “Teknik ekip, kamera arkası emekçileri sendikalaşmaya ya da hakları için mücadele etme noktasında daha rahat biraraya gelebildiler ama oyuncular popüler oldukları için ve rekabete dayalı bir iş dalı olduğu için, dayanışma duygusuna yabancı bir alandı. Bugün bunu görmek benim için heyecan verici. Ama bu heyecanı sakin ve soğukkanlı bir şekilde bir temele oturtmak gerektiğini düşünüyorum. Bu bir öğrenme süreci” dedi.

Olması gereken bir şeyin en sonunda oluşmaya başladığını belirten Selen Uçer, bir takım şeylerin değişmesi için önemli bir adımın atıldığını dile getirdi.

Sendikanın geç kalınmış bir iş olduğunu ifade eden Timuçin Esen, daha çok üye kayıtları yaparak ve önlerine koydukları hedeflere ulaşmaya çalışarak yollarına devam edeceklerini duyurdu. (İstanbul/EVRENSEL)


OYUNCULAR SENDİKASI YÖNETİM KURULUNU SEÇTİ

2 gün süren genel kurulda yapılan seçimler sonucunda Memet Ali Alabora, Şebnem Sönmez, Janset Paçal, Devin Özgür Çınar, Tuba Kalkan, Cem Bender, Timuçin Esen, Hakan Bilgin, Mustafa Kaplan ve Ayşe Yeşim Kopan’dan oluşan isimler yönetim kuruluna seçildi.  14 Eylül’de alacakları mazbata ile resmen yeni yönetim kurulunu belirleyecek olan Oyuncular Sendikası önümüzdeki dönemde açıkladıkları 7 hedefe yönelecek.
1- Emeklilik primi mesleğe göre düzenlenecek
2- Hiçbir oyuncunun emeklilik sorunu kalmayacak
3- Oyuncuların telif haklarını devretmesi genel uygulama olmaktan çıkacak
4- Tüm oyuncuların sosyal güvenceleri sağlanacak.
5- Tüm alanlarda taban ücreti belirlenecek
6- Oyuncuların çalışma koşullarına göre işsizlik sigortası düzenlenecek.
7- Temel çalışma koşulları belirlenecek.


HER TÜRLÜ ÇABAYI GÖSTERECEĞİZ

Mehmet Ali Alabora: Sosyal güvencelerden yola çıkarak, Türkiye’deki demokratik hakların kazanılması için her türlü çabayı göstereceğiz. Oyuncular Sendikası’nın hedeflerini hep birlikte belirledik. Hep birlikte emek verdik ve bugüne geldik. Öncelikle yapmakla zorunlu olduğumuz 7 temel hedefimiz var. Emeklilik piriminin mesleğe göre düzenlenmesi, tüm oyuncuların sosyal güvencelerinin sağlanması ve tüm alanlarda taban ücretin belirlenmesi bunlardan bazıları. Başta bu hedefler olmak üzere, insanca bir yaşam ve çalışma koşulları için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.


EMEĞİN BİRLİĞİ DÜNYANIN UMUDUDUR

Oyuncular Sendikası’nın ilk olağan kurul toplantısına İngiliz Oyuncular Sendikası’nın (Equity) yardımcı genel sekreteri Stephen Spence da katıldı. Spence’nin burada yaptığı konuşmada aynı tecrübeleri ülkelerinde de yaşadıklarını belirtti. Gerek İngiltere’de, gerekse Türkiye’deki sendikaların aynı zamanda hem kültürlerin hem de oyuncuların dünyadaki yerini  yükselttiklerin söyleyen Spence, emeğin birliğinin dünyanın umudu olduğunu dile getirdi.


OYUNCULARIN SORUNLARI SET İŞÇİLERİNDEN DAHA AZ

Teoman Kumbaracıbaşı: Umarım iyi bir dönem olur ama bu çok taze bir sendika ne yapacağını zaman gösterecek. Çünkü oyuncuların sorunlarının çözülmesi set çalışanlarının sorunlarının çözülmesi anlamına gelmiyor. İlk önce sinema emekçilerinin sorunlarının çözülmesi gerekiyor yani bir değişim yaşanacaksa buradan yaşanır, oyunculardan yaşanmaz. Asıl mesele setteki çaycının, 6kw ışık taşıyan insanların haftada ne kadar alacağı ve çalışma sürelerindeki iyileştirmeleri görmek lazım. Benim beklentim bu yönde. Çünkü oyuncuların sorunları setteki çalışanlardan daha az bence. Ama sendikanın bu nokta da ne kadar tutarlı olacağını şu anda kestirmek zor. Umarım hepimiz için iyi şeyler gelişir.

Evrensel

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.