Devlet Ağzımıza Bal Çalıyor

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Mimesi Haber – Ve Diğer Şeyler Topluluğu’nun kurucusu Yeşim Özsoy Gülan’a Kültür Bakanlığı çalışmaları kapsamında özel tiyatrolara maddi yardım yapılması hakkındaki görüşlerini sorduk. Devletin özel tiyatrolara yardımda bulunmasının olumlu olduğunu belirten Gülan, işleyen prosedür hakkında şunları söyledi: “Eski uygulamada ağır finansal yaptırımlar vardı. Sonra bir dönem bu durum daha hafifletildi, ama şu anda da yardım isteyen gruplardan 3 senelik bilet ve oynanan oyun bilgisi isteniyor. Bence bu yeni, desteğe ihtiyacı olan gruplar için büyük haksızlık. Asıl desteğe ihtiyacı olanlar yerleşmiş ve gişesi belli gruplar değil tam tersine işe yeni başlayan tiyatrolar. Başvuru kriteri nitelik üzerinden olmalı. Ayrıca tiyatro yapısının altında çok disiplinli işler yapan, düzenli oynayamayan ama yurtdışında festivallere katılan bir sürü grup var. Onlar da aynı sebepten dolayı başvuramıyorlar. Bunun dışında mekan sahiplerinin ayrı bir kategorisi olmalı, hepimiz biliyoruz ki İstanbul’da bir tiyatro işletmek gerçekten çok zor. Devlet bu konuda tiyatro sahiplerine proje bazında değil mekan bazında destek olmalı diye düşünüyorum.”

Devletin kültüre yatırım yaptığını ama bu katkıyı şehir ve devlet tiyatrolarına odaklayarak kendi kontrolünde bir sistem yarattığını belirten Yeşim Özsoy Gülan devlet-tiyatro ilişkisine dair şunları söyledi: “Devlet otokratik bir sistem kuruyor, bağımsız grupların ağzına da ‘özel tiyatrolara destek’ adı altında bir parmak bal çalıyor. Zaten bu yardımın çoğunluğu da konvansiyonel işler yapan gişe tiyatrolarına gidiyor. Böylece özgür, bağımsız  ve yaratıcı düşünce dolaylı olarak törpüleniyor. Tiyatronun gelişmesi için genç ve bağımsız yapıların üzerinde durulması lazım. Bunun yanı sıra devlet ve şehir tiyatrolarındaki mafyalaşmanın dışına çıkılmalı, daha fazla genç ve yeni yönetmene, yazara yer verilmeli. Yoksa tiyatromuzun gerçek bir atılım yapması mümkün değil. Mesela Şehir Tiyatroları, Çağdaş Gösteri Sanatları Merkezi’ni kurarak bu konuda bir şeyler yapmaya çalışıyor. Ama kemikleşmiş kurumların içinde bu iş çok zor oluyor. Başka ülkeler ve tiyatrolarıyla daha fazla işbirliği içine girilmeli, tiyatrolar da yurtdışına daha fazla açık olmalı. Farklı disiplinlere ve yabancı gruplara karşı halen bir bağnazlık söz konusu. Aslında küçük mekanlarda kendi işini yapan tiyatrocularımızın sayısı arttı, bu da bizim senelerdir uyguladığımız mükemmel ve asi bir çözüm. Dayanışma ve sivil toplum örgütleri yoluyla örgütlenmek de şart.”
Eser Dilsöz / Mimesis Haber

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.