Futboldan Sonra Tiyatroya da Kombine!

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Türkiye’de tiyatro salonları her geçen gün azalıyor. Bir kısmı lunaparklar, sinemalar, restoranlar gibi AVM’lerin içine girdi, bir kısmı kültür merkezine çevrildi.

Yalnız başına ayakta kalmaya çalışanlar da tiyatro gösterilerinin dışında konser, söyleşi, festivallerle seyirciye farklı alternatifler sunma çabasında. Taksim ve çevresindeki tiyatro salonları izleyici sayısını artırmak için bu yıl farklı bir uygulamaya geçiyor: Kombine sistemi.

2010 yılında bir oto yıkama garajını restore edip tiyatro salonuna çeviren Tiyatro Artı, kombine sistemine geçen ekiplerin başında geliyor. Geçtiğimiz sezon 244 gösterinin yapıldığı, farklı birçok etkinliğin düzenlendiği mekân bir türlü istediği izleyiciye ulaşamadı. Harbiye’nin arka sokaklarında olmanın dezavantajı da eklenince beş-altı izleyiciye (salon kapasitesi 50 ile 80 arasında değişiyor) bile perde açtığı günler oldu. Ekip, bu sezon kombine sistemiyle seyirci sorununu çözme niyetinde. 15 Ekim’de perde açacak olan Mekân Artı’nın yöneticilerinden Didem Kaplan, “İzleyici sayımızı artıracağız. Çağdaş ve deneysel işleri takip eden kemik bir izleyicimiz var, ama yeni izleyiciye ulaşmak istiyoruz. Bunun için bu yöntemi uygulamaya başladık. İzleyicinin daha ekonomik ve daha çok oyun izlemesini sağlayan bir sistem.” diyor.

Mekân Artı bu sistemi dört farklı kombine üzerine kurdu. Sezonluk kombine alanlar istediği zaman salona girip çıkabiliyor. Cuma-cumartesi kartı alanlar hafta sonu, yarı yarıya kartı alanlar yüzde 50 indirimli, arada bir kartı alanlar 5 oyun görebiliyor.

Farklı oyun tarzlarıyla dikkat çeken Tiyatro 0.2’nin mekânı İkinci Kat, iki farklı kombine sistemiyle seyircinin karşısına çıkacak: Gri ve kırmızı kart. Yıldız Teknik Üniversitesi kökenli genç tiyatrocuların bir araya gelip kurduğu tiyatronun hedefi Mekân Artı’yla aynı. Yönetici Ece Öz, mekânın temel giderlerine (ışık, elektrik vb.) kaynak sağlamak ve yeni izleyiciye ulaşmak istediklerini söylüyor. Zamanla seyirci sayısı artacak, garanti paralarla daha büyük projeler hayata geçirilecek.

Seyirciye yeni Maya!

Geçtiğimiz yıl Maya Sahnesi’ni restore edip seyircisine yeniden ‘merhaba’ diyen Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu, 15 Ekim’de perde açıyor. Sezon ortasında tiyatroya yerleşip Maya Kart’ı çıkaran ekip, yeni sezondan oldukça umutlu. Dört ayda yaklaşık 150 kart satan tiyatro, bugünlerde satışların iki katına çıkmasını bekliyor. Sahnenin sorumlusu Sezin Gündoğan, “Bazı izleyiciler kombine biletlerin daha avantajlı olduğunu düşünüyor.” diyor. Kombine sistemini şöyle anlatıyor: “İki türlü (aylık ve sezonluk) uygulamamız var. İsteyen bir ay ücretsiz oyun izliyor, isteyen bir sezon. Öğrenciler ve sezonluk kartı olanların daha avantajlı olduğunu söyleyebilirim.”

Bir yıldır kombine sistemini uygulayan ‘Kumbaracı 50’ de yeni kartlarını satışa sundu. Boğaziçi oyuncularıyla aynı kart sisteminin uygulandığı tiyatro, bir oyunu ortalama 50 seyirciye (koltuk sayısı 80) perde açıyor. Genel koordinatör Nilgün Kurt, kart sistemine geçince satışlarının yüzde 40 arttığını söylüyor.

Kenter Tiyatrosu koltuk satmıştı!

Türkiye’de kombine sistemini ilk defa Kenter Tiyatrosu uygulamıştı. Kent Oyuncuları 1964 yılında Harbiye’de iki farklı apartmanın dairesini kiraladı, aradaki duvarları kaldırıp tiyatro inşa etmeye başladı. Çalışmalar ekonomik ve bürokratik nedenlerden dolayı uzadıkça uzadı. Tiyatro, işleri hızlandırmak için koltukları satışa çıkardı. Her koltuk için üç bin lira istedi. Koltukların arkasına plaka üzerine yardım edenlerin ismi yazıldı, şeref misafirleri gecesinde katılanları kamuoyuna duyurdu. Kampanyaya geniş katılım oldu, o dönemki 485 koltuğun 278’i satıldı. Adana, Gaziantep, Ankara, Samsun gibi illerden bile destek geldi. Tiyatro, 7 Aralık 1968’de perdelerini açtı.

Zaman

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.