Kul Kapısından Hak Kapısına…

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Tuna Boyu, Yolun Açık Olsun, Onu Beklerken gibi oyunlarını sahnelemeye devam eden FKM Tiyatrosu, izleyiciyi “Kapılar” adlı yeni oyunuyla buluşturdu. Ebru Aksakallı’nın yazıp yönettiği oyunda, geçmişiyle hesaplaşan insanların kul kapısından Hak kapısına yönelişleri anlatılıyor. Aksakallı, “Kapıların herkes tarafından kapatıldığı bir yerde İlahi kapının açılmasına vurgu yaptık.” diyor.

Fırat Kültür Merkezi Tiyatrosu, yeni sezonda izleyicileri yeni oyunlarla buluşturmaya devam ediyor. Tuna Boyu, Yolun Açık Olsun gibi oyunlarıyla gişelerine devam eden FKM Tiyatrosu, şimdi de Kapılar adlı yeni bir oyunla perdelerini bir kez daha araladı. Ebru Aksakallı’nın yönettiği oyun, izleyiciyi pişmanlıkların hangi makama iletilmesi, hata ve günahların telafisi için hangi kapıya yönelinmesi gerektiği üzerine düşünmeye davet ediyor.

İki perdeden oluşan oyun, özlemi duyulan, şen şakrak bir mahalle güzellemesi ile başlıyor. Anadolu’nun küçük bir kasabasından geçitler sunan oyunda, köstekli saatler, İspanyol paça kumaş pantolonlar, uzun yakalı gömlekler hemen göze çarpıyor. Kasabalı bildiği hayatı yaşarken bir gün kasabaya yeni bir kasap geliyor. Zamanla, bilgi ve irfanıyla Âlim Kasap diye anılan bu yabancı, kasabada başlayacak güzel gelişmelere öncülük edecektir. İzleyici, sahneler ilerledikçe, mahallenin eski kabadayısı Bela Şeyhmus’un nasıl tövbekâr Şeyhmus haline geldiğine, kız kardeşi Eda’nın ganyana ve kumara düşkün kocası Sinan’la olan kavgalarına, Eda’nın abisinin evine dönüşüne ve Sinan’ın pişmanlıklarına şahit oluyor. Bir tarafta Eda’nın peşini bırakmayan Batak Rüstem’in ‘sevimli’ oyunları, diğer tarafta nefsiyle ve kötü alışkanlıklarıyla mücadele eden Sinan.

Oyunun yönetmeni Ebru Aksakallı, “Sinan’ın iç hesaplaşmasının yaşandığı sahne bir nevi arınma ve tövbe sahnesi olarak görülebilir.” diyor. Aksakallı’ya göre, her karakter kendi durumunu kendi diliyle anlatıp geçmişiyle hesaplaşıyor. İzleyen herkes Eda’da, Şeyhmus’ta, Sinan’da, daha doğrusu oyunda kendinden bir parça bulacak. Her insanın hayatında pişmanlıklarının olabileceğini ifade eden Aksakallı, kimisi bu pişmanlığına çareyi kul kapısında ararken, biraz inanç dünyası zengin olanların ise Hak kapısına yöneldiklerini belirtiyor. “İnsan yalnızlaştığında bir Rab kavramının farkına varıyor ve tövbesini yapacağı tek yerin O’nun kapısı olduğunu anlıyor.” diyen yönetmen, bu yüzden oyunda kapıların herkes tarafından kapatıldığı bir yerde İlahi kapının açılmasına vurgu yaptıklarını söylüyor.

‘RİSK ALDIK AMA TEPKİLER OLUMLU’

Ebru Aksakallı’nın hem yazıp hem yönettiği oyunun yardımcı yönetmenliğini Yusuf Düzenli üstleniyor. Işık tasarımı Enver Başar’a ait olan oyunun, giriş ve karakter sahnelerinde ayrı bir övgüyü hak eden müzikleri Taner Demiralp’e ait. Oyun, Caner Peçenek’in yaptığı koreografi sayesinde zenginleşen sahneleri ile dikkat çekiyor. Sinan ile mahallenin yeniyetme kabadayılarından Batak Rüstem’in hesaplaştığı dövüş sahnesine, Sinan’ın ‘arınma’ sahnesinde nefsiyle yaptığı muhasebelerden müziklerin sahneyle uyumuna kadar pek çok ayrıntının hakkını vermiş ekip.

“İzleyici kendinden olan, kendisiyle diyaloğa geçen oyunları daha çok seviyor.” diyen Aksakallı, üç yıldır FKM Tiyatro olarak gittikleri turnelerde izleyiciyi daha çok tanıma fırsatı bulduklarını söylüyor. Bu tecrübelerini Kapılar adlı oyuna yansıtmayı da başarmışlar. Aksakallı, yıldızlaşmayı, bütün oyun boyunca tek bir oyuncuyu yıldızlaştırmayı sevmediğini, tiyatronun her zaman bir bütün olması gerektiğini söylüyor. Bu yüzden Kapılar’da başrol oyuncusu yok. Fakat oyunda rol alan Ertan Tuğcu, Cihan Damla, Yusuf Düzenli, Mine Ünlübay, Kadri Coşkun, Meryem Baker, Mehmet Can Çoban ve Tuğçe Özyüzgen isimlerinden her biri başrol denmeyi hak ediyor.

Ebru Aksakallı, Kapılar’da bazı yeniliklerle farklı sahnelemeler de denemiş. Kavgalı, gürültülü anlatımı sevmediğini belirten Aksakallı, “Sadece bir duruş bile pek çok şeyi anlatabilir. O yüzden insanların bağırmasına, gürültü koparmasına gerek yok. Oyunda bir sis makinesi ile yangın sahnesini verdik. Zaten tiyatro, simgeleri iyi kullanabilmek demek. Bu yüzden dekor yoğunluğu yerine oyunculuğa dayalı bir sahnelemeyi tercih ettik.” diyor. Bu durumun FKM Tiyatrosu izleyicisi için de yeni ve farklı bir durum olduğunu söylüyor: “Oyunda, izleyicimizin alışık olmadığı sahnelemeler var, biraz risk aldık ama şu ana kadar tepkiler hep olumlu oldu. Ezber bozmak zordur, fakat FKM Tiyatrosu olarak çıta atlamak istiyorsak bir yerden başlamalıydık. Bugüne kadar, oyunlarımız için yorumlar ‘çok güzel olmuş’tan ibaretti. Kapılar’ın galasında gördüm ki insanlar oyunun rejisi üzerine konuşuyorlar. Koreografi üzerine yorum yapıyorlar. Bu da hem izleyicimizin hem de FKM Tiyatro’nun çıtayı yükselttiğinin göstergesi.”

Kapılar, 26 Kasım Cumartesi günü saat 19.30’da Fırat Kültür Merkezi’nde sahnelenecek. Oyun, aralık ayı boyunca her cumartesi izleyici ile buluşmaya devam edecek.

Yavuz Ulutürk

Zaman

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.