Her şey olması gerektiği gibiydi fuarda. 3. salonda küçük bir stand Belge Yayınları’nınki. Dün özel bir gündü onlar için çünkü İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve BDPEşbaşkanı Selahattin Demirtaş, KCK soruşturmaları kapsamında tutuklanan Belge Yayınları editörü ve TürkiyeYayıncılar Birliği Yayımlama Özgürlüğü Komitesi Başkanı Ragıp Zarakolu’na destek için stantta gönüllü olarak çalıştı.
Önder ve Demirtaş gelmeden evvel basın mensupları gelmişti. Belge Yayınları’nın standının duvarlarını Zarakolu’nun tutuklanmasıyla ilgili çıkan haberler süslüyor. Zarakolu tutuklanmasaydı kullanacağı Tüyap Giriş Kartı da asılı duvarda, altına bir çiçek sıkıştırılmış.
‘Sayın milletvekilim’
Derken önce Sırrı Süreyya Önder geliyor yayınevinin standına. Onun gelmesiyle bir hayli kalabalıklaşıyor ortalık. ‘Sayın milletvekilim’ diyerek kitap imzalatmak isteyenler sırada. Bir genç KCK’dan içeri alınan abisi adına bir kitap imzalatıyor. Arkasında, diğer gençler. En çok Ahmet Şık’ın kitabını imzaladı Önder. Belge Yayınları’nın yayımladığı farklı farklı kitapları da elbette. Okurlar ellerinde ne kitap varsa getirdiler. Daha çok ‘solcu’ kitaplardı bunlar. Kalabalık izdiham kıvamına dönerken Selahattin Demirtaş geldi standa. İkili önce bir basın açıklaması yaptı. Demirtaş “Tutuklu olan aydınlar, gazeteciler ve Ragıp Zarakolu için buradayız. Tüm bu tutuklamaların haksızlığına Belge Yayınları standından cevap vermek istedik” diyerek söze girdi.
Ragıp Zarakolu’nu, Ahmet Şık’ı, Nedim Şener’i ve Büşra Ersanlı’yı terörist olmakla suçlayanların açık bir devlet terörü uyguladıklarına dikkat çekti. Başbakan’ı, yargıya talimat vermeyi bırakmaya çağıran BDP Eşbaşkanı “Ragıp Hoca şahsında tüm aydınlar serbest kalıncaya kadar bizler kendimizi tutsak kabul edeceğiz” diyerek sözünü noktaladı. Kolları sıvadı, kitap imzalamaya başladı. İmzaladığı kitapların sahiplerini de “Arkadaşlar bu kitapları alıyorsunuz değil mi” diye tatlı tatlı uyardı.
Önder’den anlamlı benzetme
Sırrı Süreyya Önder son dönemde yaşananları 12 Mart dönemi iddianamelerine benzetti ve karşılaştırdı, “12 Mart dönemi iddianamelerinde ‘Boğazdan geçen Rus bandıralı şilebe bakıp içini çekti’ gibi şeyler vardı. Ama o gün bunlara kimse gülmüyordu, tıpkı bugünkü gibi. Bu iddianamelere ciddiyet atfediliyordu. O gün bunlara göz yumanların beş kuruşluk itibarları yok şimdi. İtin önüne atsan it yemez, atın önüne atsan at yemez. Yarın bu usulsüzlükler de dalga konusu olacak. Poşu taktığı için bir insanın 45 sene hapsini istemek Rus bandıralı şilebe bakıp iç çekti diyen zihniyetin aynısıdır. “
‘000 Kitap’ Bir Günde Tükendi
Ahmet Şık’ın fuarda çıkan kitabı ‘000 Kitap- Dokunan Yanar’ dün tükendi. İlk baskısı 1000 adet olan kitabın fuar süresince 2. baskısı da yetiştirilmeye çalışılacak.
