İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in ‘sanatla da terör yapılabileceği’ yönündeki sözlerine sanat dünyası tek ses olup cevap verdi.
Sevgili İçişleri Bakanımız, ne diyorsak tersinden anlayınız!
26 Aralık 2011 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, asla unutulmaması gereken bir hukuk, siyaset ve insanlık dersine imza atmıştır. Aşağıda imzası bulunan biz sanatçılar, kendisinin başımızdan eksik olmaması için duacıyız. Kendisi, devlet adamlığı ciddiyetiyle konuyu biraz üstü kapalı ele almış, bizlere daha açık konuşma cesaretini vermiştir.
“Terörün arkadan dolanarak arka bahçede yürüttüğü faaliyetler ki arka bahçe İstanbul’dur, İzmir’dir, Bursa’dır, Viyana’dır, Almanya’dır, Londra’dır, her neyse, üniversitede kürsüdür, dernektir, sivil toplum kuruluşudur.” diyor Sayın Şahin. Bu arka bahçelerden üniversite, dernek ve sivil toplum kuruluşlarının derhal kapatılması, bahsi geçen İstanbul, İzmir ve Bursa gibi kentlerde sıkıyönetim ilan edilmesi ve Avusturya, Almanya, İngiltere ile ilişkilerin en alt seviyeye indirilmesi şarttır. Siyasi irade bunları yaptığında bizlerin koşulsuz desteğini yanında bulacaktır.
Yine aynı beyanatında Sayın Bakan “Devlet namustur, devlet özgürlüktür, eğitimdir, sağlıktır, devlet hayatın ta kendisidir.” derken de çekingen davranmıştır. Devlet bunların hepsi ama şüphesiz ki çok daha fazlasıdır. Bizler devletimiz için varız. Her şey, devlet için vardır. Meclisin duvarındaki yazının da ivedilikle “Hakimiyet kayıtsız şartsız devletindir” ibaresiyle değiştirilmesini istemek hakkımızdır. Hayatta en önemli şey devlettir. Devlet, her şeydir. Yaşasın devlet.
Yalnız bakanımızın “Domuz etinden Zerdüştlüğe kadar, bilmem hangi ulustan, kardeşlikten, çok özür dilerim eşcinselliğe kadar, her türlü namussuzluğun, ahlaksızlığın, gayriinsani durumun olduğu bir ortam” diyerek bizleri hayal kırıklığına uğrattığının altını çizmek isteriz. Şüphesiz ki ahlaksızlık, namussuzluk çok geniş alanlardır ve müzikten sinemaya,edebiyattan plastik sanatlara, eşek etinden ateizme kadar uzanan yelpazedeki tüm farklılıklar, aykırı fikirler, sözümona “yaratıcı” faaliyetler de bu kapsamda değerlendirilmelidir. Örneğin rock şeytanın müziği, resim haram, dans ve heykel müstehcendir, hepsi külliyen yasaklanmalıdır. Karikatür çizmeninse cezası müebbetten az olmamalıdır.
karşı olmak gerekir, maazallah siyasi rakiplerin yapamadığını bunlar bir gün yapıverirler. İnsanı tefe koyup oynatır ve bunlar, şeytana pabucunu ters giydirirler.
Sözlerinizin arkasında durun ve sanatı topyekün terör kapsamına alarak yasaklayın, ya da şunu yapın: Bu cümle hariç bütün metni tersten okuyun ve derhal özür dileyerek o koltuğu bırakın, çünkü bu toplumun tüm iç güvenlik mekanizmasının tepesinde oturan şahsınızın ilgili beyanları; demokratik, laik, sosyal hukuk devleti tanımını dolayısıyla Anayasa’yı hiçe saymasının yanında, sizin aksinize dünyanın her yerinde geçerli işler üretme kapasitesine sahip sanatçılara, ülkede din özgürlüğü olduğunu düşünmeleri doğal olan Zerdüştlere ve zaten gündelik faşizm tarafından sürekli taciz edilen eşcinsellere hakaret niteliği taşımakta, sizden farklı düşünen herkese korku salmakta ve onları terörize etmektedir.
Saygılarımızla..
1 Yorum
kınamak yetemz ama suyu bile neden tutuklamıyorsunuz çiçekler ve su kaldı yada havayıda tutuk ki teröre destek veriyor diye insan inanmakta zorlansa da bu tür şeyler ne yazık ki türkiyede oluyor ki bu yapan bakan hemde içişleri bakanı kınıyorum