Genç Tiyatrocunun Solo Cesareti

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Dikmen Gürün

Merve Engin, “Kıyıya Oturmanın Böylesi” adlı tek kişilik Commedia Dell’arte gösterisinin ardından, kendi yazdığı “Kaplumbağalar Şişmanlamazlar Çünkü Kabukları Vardır” ve Mine Söğüt’ün “Deli Kadın Hikâyeleri” kitabındaki “Sinekler Sevişirken” öyküsünü de tek kişilik gösteri olarak sahneye taşıyor.

2011 yılının başlarında tanıdım Merve Engin’i… Kumbaracı50’de, “Kıyıya Oturmanın Böylesi” adlı tek kişilik bir Commedia Dell’arte gösterisinde. Boş bir sahnede, on bir ayrı tipi, her birinin kişisel özelliklerini, commedia ustası Antonio Fava tarafından yapılmış olan masklarla zenginleştiriyor ve denizlerde, karalarda geçen ve de aşk ve macera kokan bir öyküyü paylaşıyordu seyirciyle.

Merve Engin Hacettepe’de okuduğu sırada tanışıyor Antonio Fava’yla. Üniversite bittikten sonra da soluğu İtalya’da alıyor ve bu kez Fava’nın okuluna devam ediyor. 2006 – 2010 yılları arasında önce Milano’da daha sonra Amerika’nın çeşitli kentlerinde birlikte oyunlar oynuyor, atölye çalışmaları yapıyorlar usta ile çırak. 2010’da Türkiye’ye dönüyor Engin. Bir süre Talimhane Tiyatrosu’nda prodüksiyonda çalışıyor, ama bir yandan sahneye çıkmak arzusu galebe çalıyor. Ekip kurma çabaları sonuç vermeyince tek başına atıyor kendini tiyatro sahnesine. Hocası Fava’yı davet ediyor İstanbul’a ve de “Kıyıya Oturmanın Böylesi” çıkıyor ortaya…

Geçen günlerde Commedia Dell’arte üstüne konuştuk biraz. “İtalyan Commedia Dell’arte ustaları bu geleneği sürdürmekte kararlı. Sürekli araştırmalar yapılıyor. Temel öğelere dokunulmaksızın yeni tipler yaratılıyor. Dünyanın neresine giderseniz gidin, ‘commedia’ tiplerinin evrenselliği ile karşılaşırsınız. Bu tiplerin sınırları çizilmiş yaşamları, hayattaki duruşları ve de yetenekleri o kadar keskindir ki, nesillerden nesillere bozulmadan aktarılır. Nerede durursanız durun. Size sizi anlatmayı başarabilecektir.” Günümüzde Commedia Dell’arte ve Ortaoyunu kıyaslandığında ortaya çıkan ise bilinen bir gerçek. Bu anlamda, Merve Engin’in ortaoyunu ya da geleneksel tiyatromuz bağlamında bugünü kastederek yaptığı “savunulmamış yitik bir tiyatro” yorumu yanlış değil.

Kaplumbağalar ve Sinekler

Ve şimdi repertuvarına iki yeni oyun katarak devam ediyor çalışmalarına Merve Engin: Bunlardan biri; kendi yazdığı ve de başta yakından tanıdığımız Nilgün Kurt, Asu Maro olmak üzere, Uğur Demirpehlivanlı, Nur Can Kara, Mine Söğüt, Aylin Alveren, Arda Çetinkaya tarafından desteklenen “Kaplumbağalar Şişmanlamazlar Çünkü Kabukları Vardır” adlı tek kişilik gösteri. Genç kızlık halleri, annelik halleri, yılgınlık, pişmanlık, kızgınlık, kırgınlık halleri… Rahat konuşuyor, anlatıyor, seyirciyle diyalog kuruyor, güldürüyor… Bana kabareyi anımsattı. Tabii ki kabare türündeki o kıvrak sosyal içeriği, toplumsal eleştiriyi de zaman içinde gerçekleştireceği yeni çalışmalarında kolaylıkla yakalayacaktır.

Engin’in son oyunuysa Tiyatro Hal’de oynuyor. Sırası gelmişken; Tiyatro Hal yeni kurulmuş genç bir topluluk ve bu gençler tarafından açılmış olan pırıl pırıl bir mekân…

Merve Engin, Mine Söğüt’ün “Deli Kadın Hikâyeleri” adlı kitabındaki “Sinekler Sevişirken” hikâyesinden yine yazarın sahneye uyarladığı ve yönettiği tek kişilik bir oyunda, 30 dakika süren yapımda kadın, taciz, şiddet üçgenini yatağa bağlı bir kızın kâbusları ve adım adım deliliğe yaklaşımı bağlamında işliyor. Aile içi şiddet, ensest, duyulmayan haykırışlar, görülmeyen gerçekler, sağır insanlar, sağır toplum… Doğru yolda bir buluşma olmuş Mine Söğüt – Merve Engin buluşması…

2012’de, tabii ki Merve Engin’in cesaretli açılımlarının devamını bekliyoruz.

Cumhuriyet

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Dikmen Gürün

Yanıtla