Ucube Politikalara Karşı “U.C.B”

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Mimesis Haber / Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu (BGST)’de çalışma yürüten BGST Dansçıları yeni dans gösterisi “U.C.B” ile 25 Ocak Çarşamba günü Maya Sahnesi’nde seyirci karşısındaydı.

“Politikacıların sanata ucube diyebildiği bir ülkede, sanatçıların ucube diyebileceği o kadar çok politika var ki; hem geçmişe hem günümüze ait.

Biz bunlardan sadece üçünü seçtik…” diyerek yola çıktıklarını belirtiyor dansçılar. Üç bölümden oluşan gösteri yaklaşık 45 dakika sürüyor. Bu üç bölüm, birbirlerini ve performansı bütünleyen görüntüler ve oldukça başarılı müzikal düzenlemelerle birbirine bağlanıyor. Ortaya da seyirlik, oldukça güçlü bir performans çıkıyor.

Gösteride yer alan dansçılar Gülcan Küçük, Banu Açıkdeniz ve Levent Soy yıllardır BGST bünyesinde sanat çalışmalarını sürdüren isimler. BGST Dansçıları’nı, özellikle Kardeş Türküler seyircisi yakından tanıyor. 2000 yılından bu yana Kardeş Türküler’in dans-müzik gösterilerinde yer alan BGST Dansçıları en çok da yaz aylarında gerçekleşen Harbiye Açıkhava gösterilerinde İstanbul seyircisiyle buluşuyordu.

Yıllardır “Kardeş Türküler’in dansçıları” olarak bilinen dansçıların canlı müzik olmadan ve görece dar bir kadroyla gerçekleştirdikleri ilk gösteri olan “U.C.B.”, bu açıdan da BGST Dansçıları’nın performans alanlarını ve olanaklarını genişleterek kitlesel açıkhava konserlerinde olandan daha farklı bir performans seyircisine hitap ediyor.

“U.C.B.”, sanat çalışmalarının politikacılar tarafından ucube olarak nitelendirilmesine karşı, bu politikalara sanatçı gözünden bakarak bir cevap veriyor aslında. Bu açıdan ele alınan üç bölüm de aslında Türkiye’de yaşanan güncel konulara dair yürütülen politikaları ve bu politikaların toplumsal ve kültürel etkilerini yansıtıyor. Herbiri birbirinden can yakıcı olan bu politikaları  “Türkiye’de yaşanan doğa tahribatı ve buna karşı oluşan çevreci halk hareketleri, taş Atan Çocuklar bağlamında Türkiye’de yaşanan Kürt sorunu; ve Türkiye’de Cumhuriyet tarihi boyunca Rum azınlık cemaatine dönük yok etme/ azaltma politikaları karşısında Rum azınlığın bugünkü durumu” diye özetliyor dansçılar.

“U.C.B” , BGST’nin diğer bir çok projesi gibi yoğun emek ve çalışmayla hazırlanmış bir gösteri. Sahne üzerinden yer alan üç dansçının dışında gösteri öncesi ve sırasında onlara destek vermiş onlarca isim var. Özellikle proje hazırlık sürecinde sahnelere dair bir çok kişi ve kurumla görüşmeler yapılmış. Çeşitli müzisyen ve belgeselci isimlerden katkılar alınmış.

Bölümler arasında kullanılan müzikler ise bir Arto Tunçboyacıyan doğaçlaması olan ve Kardeş Türküler’in son albümünde de yer alan “Öcü”. (“Öcü”, söz-müzik: Arto Tunçboyacıyan (Kardeş Türküler- Arto Tunçboyacıyan, Çocuk Haklı albümü, 2011))

Bir  izleyici olarak müzik, dans, söz ve görüntünün buluştuğu “U.C.B”‘nin belli yerlerde seyirciyi yorma riski barındırdığını söylemeden edemeyeceğim. Özellikle son sahne boyunca çok yoğun bir tempo hakim. Ayrıca kapalı bir salonda oldukça yüksek sesle kullanılan müzik, sahne üzerindeki dansla bütünleşip etkiyi artırmak yerine seyircide bir yorgunluk oluşturabiliyor. Bunun belli noktalarda salonun teknik altyapısıyla alakalı bir sorun olduğunu hissetsem de sahnedeki dansçıların da hata risklerini hissederek dans ettikleri ve tempoya göre “fazla düşünen” bir icracılık gerçekleştirdiklerini düşünüyorum.

İlk gösterimini izlediğim “U.C.B” yi, sanatsal ve performatif olanakları açısından Türkiye performans sanatçıları arasında önemli tartışmalar açma potansiyeli barındıran, yakıcı toplumsal mevzulara dair cesur bir çıkış yapan bir ilk çalışma olarak oldukça değerli buluyorum.

BGST’nin web sitesinde gösteriyle ilgili yürütülen araştırma çalışmalarının bir dökümü yer alıyor.

Ömer Ongun

Storify

Paylaş.

Yanıtla