Tiyatrocular Baskılara Yönelik Basın Açıklaması Düzenledi

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Mimesis Haber / İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Sanatçıları Derneği (İŞTİSAN), son dönemde Şehir Tiyatroları’na yönelik baskı ve saldırıların artışına dikkat çekmek üzere, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde bir basın açıklaması düzenledi.

Tiyatro Eleştirmenleri Birliği (TEB), Tiyatro Oyuncuları Meslek Birliği (TOMEB), Devlet Tiyatrosu Opera ve Bale Çalışanları Vakfı (TOBAV), Oyuncular Sendikası, Kültür Sanat Sendikası, Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği (OYÇED), Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Emekçileri Sendikası (TÜMBELSEN) ve Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) temsilcileri de basın açıklamasına katılarak desteklerini bildirdi. Yaklaşık 100 kişinin katıldığı açıklamada, “Tiyatroma Dokunma”, “Şehir Tiyatroları Halkındır, Dokunma” ve “Şehir Tiyatrolarına Yapılan Saldırıları Kınıyoruz” yazılı pankartlar taşındı.

İŞTİSAN Başkanı Haşmet Zeybek’in imzasıyla basına sunulan, Başkan Yardımcısı Tolga Yeter ve tiyatrocu Aslı Öngören’in okuduğu basın açıklamasında, “Şehir Tiyatroları’nın bir sanat kurumu olduğunu anlamak istemeyen bir zihniyetin, sayısı az da olsa saldırganlık potansiyeli yüksek temsilcileri, provakasyonları tetikleyecek nokta atışlarına hız verdi.” ifadesine yer verildi. Açıklamada, izlenmeyen oyunlar üzerine kışkırtıcı, tehditkâr yalanlar yayıldığı belirtilerek tiyatrocuların İstanbulluların parasını çarçur etmekle ve seyirciyi ahlaksızlığa teşvik etmekle itham edildikleri söylendi. Tiyatro ve seyirci arasındaki ilişkiye de dikkat çeken açıklamada, sanatın yaratıcı gücüne yönelik baskıların asıl hedefinin yine halk olduğu vurgulandı. “Yalanlar üretip yayarak, muazzam bir halk tiyatrosu geleneğini halksızlaştırmaya çalışıyorlar. Çünkü bizi ötekileştirerek sizden uzaklaştırmak istiyorlar, aslında sizden korkuyorlar.” denilerek bu yalanlara ortak olmayacakları bildirildi. Açıklama, “Çünkü biz sizsiniz, siz biziz.” ifadesiyle noktalandı. Basın açıklamasını uzun müddet devam eden alkışlı bir protesto izledi. Akabinde de sanat örgütleri temsilcileri, Şehir Tiyatroları’yla dayanışma içinde olduklarını beyan etti.

Konuyla ilgili olarak TEB Başkanı Üstün Akmen, İskender Pala’nın Günlük Müstehcen Sırlar adlı oyunla ilgili yazısına cevaben, geçen hafta bir açıklama yayınladıklarını hatırlatarak, “İBŞT’nin halkın parasını boşa harcadığını iddia ediyorlar. Bu çok yanlış bir yaklaşım. Bana sorarsanız, asıl Milli Savunma veya Diyanet gibi kurumlara harcanan para boşa gidiyor.” açıklamasında bulundu. İBŞT oyuncusu Osman Gidişoğlu da, oyuncu olarak yer aldığı Rosenbergler Ölmemeli oyununa yönelik saldırıları kınayarak, “Oyun, Türkiye’nin içinde bulunduğu duruma çok uyuyor. Fakat onlar Rosenberglerle ilgili hiçbir şey yapılmasını istemiyorlar, çünkü Rosenbergleri kendi düşündükleri gibi algılıyorlar. Bu dönemde İBŞT’nin oyunlarından rahatsız olanların sonu da Rosenbergler gibi olabilir.” dedi.

Ocak 2012’de gösterimlerine başlayan, Stanislav Stratiev’in Otobüs adlı oyununda yönetmenlik yapan Arif Akkaya da aba altından sopa gösterildiğini belirtti. Oyunları bile izlemeden, kendi müstehcenliklerini pazarlayarak halkı tahrik etmeye çalıştıklarını söyleyen Akkaya, oyunlara yönelik tavrın yansıtılma biçimini eleştirdi. “Beyaz Masa diye bir şey kurdular. Bizim oyunlarımıza gelen seyirci, beğenisini de eleştirisini de alkışlarıyla dile getirir. O da olmazsa oyuncumuza, yönetmenimize söyler düşüncelerini. Ama şimdi Beyaz Masa’ya yazılan şikayetler belediyeye gidiyor. Biz camide ezan okuyan müezzini belediyeye şikayet edebiliyor muyuz? Ama işte, İBŞT sanatçıları belediyeye şikayet edilebiliyor.”

Oyuncular Sendikası Başkanı sıfatıyla basın açıklamasına katılan Memet Ali Alabora da, tiyatro sanatçılarının emeğine sahip çıkmak için orada olduklarını belirtti. Çoğunlukla bu tür tartışmaların sanatın özgürlüğü bağlamında yürütüldüğüne dikkat çeken Alabora, Oyuncular Sendikası açısından esas olanın tiyatro sanatçılarının emeğini ve hakkını korumak olduğunu vurguladı. “Nasıl her emeğin kendi üretimini yaptığı bir mekânı varsa, tiyatrocular için de bu mekân İBŞT sahneleridir. Bu sahneler bizim fabrikalarımızdır. Bizim üretim alanlarımızın azaltılmasına, baskıya maruz kalmasına izin veremeyiz.” diyen Alabora, seyircileri de tiyatrocularına sahip çıkmaya çağırdı. Sanatçıların terörist olarak damgalandığı bir dönemde, mevcut iklimi değiştirebilmek ve tiyatrocular lehine döndürebilmek açısından örgütlenmenin ve birlikte olmanın önemine de vurgu yaparak sözlerini noktaladı.

Öykü Gürpınar / MİMESİS

Paylaş.

Yanıtla