Tiyatroya Pala İle Saldırmak

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Metin Boran

Sıfatları arasında yazar, öğretim üyesi, danışman, prof. da bulunan, askerlikten resen emekli İskender Pala, İstanbul Şehir Tiyatroları’nda gösterimde olan bir oyunla ilgili olarak Zaman gazetesinde (14 Şubat 2012) bir yazı yazmış.

Sayın Pala, “Kenan Işık iyi bir dosttur” diye başladığı yazısında Şili’li oyun yazarı ve Marco Antonio De La Parra’nın Günlük Müstehcen Sırlar adlı oyununun Şehir Tiyatrolarındaki gösterimini bayağı ve sululuk içeren, müstehcen bir gösteri olarak kamuoyuna şikayet ediyor. Ve yazısının sonunu da “Kenan Işık dostumuz kimlerden yana acaba?” diye bitiriyor.

Söz konusu oyun sezon başından beri yoğun bir ilgi ile izleniyor ve halktan herhangi bir şikayet de almış değil ama nedense oyun sayın Pala’yı rahatsız etmiş. Bayağılık, sululuk, müstehcenlik! içeriyormuş oyun!

Ne olacaktı yani sanat hayatın kendisi değil mi? Siz hayatta olan bayağılıklara ne zaman karşı çıktınız da sahnede olana laf ediyorsunuz. Ehl-i müslim olarak bilinen 78 yaşında köşe yazarı bir adam, 14 yaşında bir çocuğu iğfal ediyor sesiniz çıkmıyor. Daha geçen hafta namazında niyazında bir esnaf 12 yaşında bir kız çocuğunu beş bin liraya satın alıyor, siz bu utanmazlık üzerine bir kalem oynatmıyor, bunları ayıp ve çirkin ve müstehcen bulmuyorsunuz ama bir yazarın oyununa çirkin, bayağı ve sulu diyebiliyorsunuz. Çevrenize bakın biraz. Biraz da tutarlı olun.

Bu yazıyı hangi sıfatınızla yazdınız Sayın Pala,

Resen emekli asker kafasıyla mı?

Belediyenin danışmanı olarak mı?

Edebiyatçı ve yazar olarak mı yoksa?

Kültür Üniversitesi öğretim üyesi olarak mı? Ya da…

Başbakanın “Bizim İskender” diye kollamasına sığınarak mı? Veya…

Edebiyatçı ve sanatçıları terörün arka bahçesi olarak ilan ederek tarihe geçen İçişleri Bakanı İ. N. Şahin’in hezeyanlarının yan etkisiyle mi?

Bu kafa değişime kapalı, bu kafa gerici, bu kafa tahammülsüz, bu kafa sanata düşman, bu kafa ayrımcı ve nefret dolu ve bu kafa çağdışı…

Bu kafanın sağa da, sola da, Müslüman’a da, dinciye de, liberale de, uygarlığa da, kültüre de faydası olmaz çünkü bu kafa toplumsalı düşünen değil, toplumsalı sömüren, hırslı bir kafa…

Bu kafa, müzevirci, hedef gösteren, yaranmacı ve son kertede tehlikeli bir kafa.

Geçtiğimiz haftalarda biri İzmir’de diğeri Ankara’da olmak üzere iki farklı tiyatro topluluğuna saldırı düzenlendi. İzmir’de Bornova Belediyesi Şehir Tiyatrosu oyuncularına İşgüzar Bir Tekerrür adlı oyunun provalarından sonra 20 kişilik bir grup oyunculara saldırdı. Diğer saldırı 12 Ocak günü Antalya Bölge Tiyatrosu’nun oyuncuları turne için geldikleri Ankara’da Şeyh Bedrettin Destanı adlı oyunu sahneledikten sonra grubun organizasyonunu yapan DTCF öğrencisi Cengiz Gültekin satırlı saldırı sonucu yaralandı.

Sizin yazınızdan sonra bu tiyatroya ve oyunculara bir saldırı olursa vebalini nasıl ödeyeceksiniz Sayın Pala?

Sizin düşünce dünyanızı, algınızı ve sanat seviyenizi ve kişiliğinizi belirleyen hangi sıfatınız? Kırıntılardan oluşturduğunuz defolu birikiminiz, sizi rezil ediyor, size bir kardeş tavsiyesi, çöpe atın onları ya da imha edin ve boş bir sayfa ile edebiyatın kutsal mecrasına yeniden duhul etmeyi deneyin.

Halkın parası diyor Pala, halkın parası sadece sizin beğendiğiniz ve zevk aldığınız temaşaya mı harcanmalı?

Siz de Şehir Tiyatrolarına oyun sattınız ve sonra da etrafta caka sattınız, oyunum oynuyor diye. O kötü oyun için size ödenen de halkın parasıydı.

Halkın parasını, vergilerini düşünme konusunda samimiyseniz etrafınıza bir bakın, hangi meblağların, nerelere, nasıl ve kimler tarafından peşkeş çekildiğini isterseniz görürsünüz. Ama görmek yetmez, yazmak ve dile getirmek, kamuoyuna ifşa etmek cesaret ve entelektüel sorumluluk da gerektirir.

Sanata saldıran bu kafayı deşifre etmek gerekiyor. Bunlardan çok türedi, seslerini çıkarmıyorlar ama biri konuşunca hep birlikte alkışlıyorlar. Bu kafaya karşı sanatı savunmak gerekmiyor, sanatın kendini savunacak gücü hep vardır. Sayın İskender, kendisinin tüfeği elinden alındığı için pala ile saldırıyor.

Ayrıca Kenan Işık’la bir husumetiniz varsa ve ona saldırmak için bahane arıyor veya Sayın Işık’ı bir yerlere müzevirlemek istiyorsanız sanatı, tiyatroyu, yazıyı ve dahası okuyucunuzu alet etmeyin bu şahsi kininize.

Mağdurların iktidarında mağdur bir profil ortaya koyarak kendinize rant kapısı olarak gördüğünüz belediyede siz ne iş yapıyorsunuz sayın Pala?

Ya da sahi, Sayın Topbaş İskender Pala belediyenizde ne iş yapıyor?

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Metin Boran

Yanıtla