Ben Komediye Aşığım Güldürmek Çok Zor

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Daha çok tiyatro seyircisinin yakından tanıdığı Fulden Akyürek, geçtiğimiz hafta vizyona giren, ilk sinema filmi ‘Seninki Kaç Para?’da başrolü Vatan Şaşmaz’la paylaşıyor. İlk sinema filminde başrol oynadığı için çok mutlu olduğunu söyleyen Akyürek ile filmini konuştuk.

Film daha vizyona girmeden etrafta ‘Seninki Kaç Para?’ geyikleri dönmeye başlamıştı. Size de yapılıyor mu bu espri?

Yapılıyor, evet. Ama bu cümlenin yanlış algılandığı da oluyor. ‘Seninki Kaç Para?’ sözünün ruh değil de, başka bir şeylere çekilmesi de söz konusu… Ama filmin konusunu duyan, gerçek anlamını anlıyor.

Bu bir komedi filmi ama alttan alta ince mesajları da var sanırım…

Evet, bayağı ince mesajları var filmin. Bu film salt komedi değil, salt dram da değil. Gülerken kendimizi sorgulayacağımız, duygulandığımız an birden bire kahkaha atabileceğimiz çok farklı bir film oldu. İnce ince göndermeler var ama anlayana…

ARTIK ANNE ROLÜ GELİYOR

Biz, sizi hep komedi oyunlarında izledik. İlk sinema filminizde de komedi yapıyorsunuz. Bu filmi, tiyatro oyunculuğunuzun bir uzantısı olarak mı görüyorsunuz?

Bambaşka bir komedi var bu filmde. Aslında ben filmdeki tek komik olmayan unsurum diyebilirim. Hatta seyirciyi fazlasıyla duygulandıracağım anlar da olacak. Filmdeki karakterim tam bir Türk annesi… Ailesine sahip çıkmaya çalışan, ailesi için savaş veren, fedakar bir Türk kadınını oynuyorum. Ama arada bir güldürdüğüm de oluyordur herhalde.

Tiyatroda daha çok alımlı, baştan çıkaran kız rolündeydiniz. Sizden nasıl bir ev kadını çıktı?

Yoo, ben sürekli baştan çıkartan kadın olmadım, her rolü oynadım; yaşlı, genç, öğretmen, öğrenci, avukat, polis, erkek… Ama yaş kemale erince anne rolleri geliyor artık. (Gülüyor) Bilmiyorum, herkes memnun; yönetmenim Hakkı Görgülü memnun, oyuncular memnun. Demek ki anneyi oynamam gerekiyormuş. (Gülüyor)

Siz filmde ayrıca yaşlı bir kadını da oynuyorsunuz. Yani yapımcı bir taşla iki kuş vurmuş oldu. İkinci rol için para almadınız herhalde…

Almadım! Buradan yapımcılarıma sesleniyorum; lütfen hakkımı yemeyin. (Gülüyor) Ama ben de seve seve oynadım, çok sevdiğim bir karakterdi ‘Naciye Hanım’. Aslında benim yedi-sekiz yıl önce çıkardığım bir karakterdi o. Bir oyunda daha kullanmıştım. Yine oynadım.

YENİ OYUN HAZIRLIĞI

Siz her sezon mutlaka bir tiyatro oyununda oynuyorsunuz. Yeni bir tiyatro projeniz var mı?

Şu sıralar ‘Kısa Çöp’ adında bir oyun çalışıyoruz. Benimle birlikte İrfan Kangı, Dost Elver ve Başak Zebil’in rol aldığı dört kişilik bir oyun bu. 25 Mart’ta Profilo’da ilk oyunumuzu oynayacağız.

Bu da bir komedi mi?

Evet, bu da komedi ama ben komik değilim bu oyunda. Artık öyle bir döneme girdim herhalde; filmde de öyle oldu.

Peki siz genelde komedi mi tercih ediyorsunuz?

Ben komediye aşığım galiba, böyle bir şey var maalesef. Komedinin dramdan daha zor olduğuna inanıyorum. Bir de şu var; komediyi oynayan dramı zaten oynar. Güldürmek çok zor çünkü.

RUH HASTASIYIM HERHALDE!

Sahnede ya da ekranda çirkinleşmekten hiç korkmuyorsunuz; yeri geliyor çirkin bir erkek, yeri geliyor yaşlı bir kadın oluyorsunuz…

Aksine çok seviyorum çirkinleşmeyi, hatta büyük zevk alıyorum.

Niye?

Ruh hastasıyım herhalde, bilmiyorum ki! Seyirciyi şaşırtmak hoşuma gidiyor galiba. “Aa o muydu o?” diyerek şaşırmalarını seviyorum.

TÜRKİYE’Yİ 10 KERE TURLAMIŞIMDIR

Ablanız ünlü yorumcu Umut Akyürek. Soyadınız size yardımcı oluyor mu?

Aslında ben soyadımın avantajından çok dezavantajını yaşadım. Çünkü ablam sayesinde bir şeyler yaptığımı zannedenler ya da “Eli yüzü düzgün, bundan komedyen olmaz, bu komedi yapamaz” diyenler olabiliyor. Ama beni sahnede gördükten sonra takdir ediyorlar.

15 yıllık tiyatro hayatınızda çok fazla Anadolu turnesi yaptınız, değil mi?

Evet, Türkiye’yi 10 kere falan turlamışımdır herhalde. Ben tiyatroda seyircim olduğuna inanıyorum; beni tiyatrodan seven, takip eden izleyicilerim var.

Sabah

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.