Mersin Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu Müdürü ve Sanat Yönetmeni Tamer Güven, kendileri belediye tarafından hiçbir baskıya maruz kalmamalarına rağmen sanata ve sanatçıya destek vermek ve sanatçının özünde olması gerektiği gibi yaşamasını, sanatçının özgür kalmasını sağlamak amacıyla İstanbul Şehir Tiyatroları’ndaki gelişmelere tepki gösterdiklerini söyledi.
Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayı’nda bir araya gelen Mersin Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu sanatçıları, İstanbul Şehir Tiyatroları’nda repertuarı belirleme yetkisinin genel sanat yönetmeninden alınarak, ikisi bürokrat yedi kişilik bir kurula verilmesine tepkilerine dile getirdiler. Mersin Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu Müdürü ve Sanat Yönetmeni Tamer Güven, sanata ve sanatçıya destek vermek amacıyla toplandıklarını belirterek, “İstanbul Şehir Tiyatroları 100 yıllık bir kurumdur. İstanbul Şehir Tiyatroları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı bir kurum değildir. Belediyenin destek verdiği bir kurumdur ama özerkliği vardır. Bizim belediyemizdeki şehir tiyatrosunun böyle bir durumu yok. Biz tamamen Belediye Şehir Tiyatrosuyuz. Yani biz tamamen belediyenin bir kurumuyuz. Yani şu anda İstanbul Şehir Tiyatrosu’na yapılması istenen konumdayız” dedi.
Ama herhangi bir siyasi baskının altında kalan bir tiyatro grubu olmadıklarının altını çizen Güven, her istediklerini söyleyebilen, her dediğini başkana yaptırabilen şehir tiyatrosu grubu olduklarını belirtti. Kendilerine İstanbul’daki gibi bir baskının söz konusu olmadığına vurgu yapan Güven, “Biz hiçbir partinin ne yanındayız ne karşısındayız. Bugüne kadar hiçbir arkadaşım hiçbir partinin mensubu olmamıştır. Bizim belediyemiz de mümkün olduğunca buna dikkat etmiştir. Biz burada şehir tiyatrocuları oyuncuları olarak değil, sanatçılar olarak toplanmış durumdayız. Biz sadece halkın yanında olan grubuz ve insan topluluğuyuz. Bizim tek aldığımız güç halktır. Bize verilen destekler belediyeden gelir. Belediye de desteğini halktan alır” ifadelerini kullandı.
Güven, kendilerinin İstanbul’daki sanatçılar gibi bir baskıyla karşılaşmamalarına rağmen onlara destek vermek, sanata, sanatçıya destek vermek ve sanatçının özünde olması gerektiği gibi yaşaması, sanatçının özgür kalması amacıyla bu açıklamayı yaptıklarını söyledi.
