Cihangir Ruhu

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Cihangir’de bir apartman var; onun sakinleri ve yakınlarda, arada karşılaştıkları bir kafe. Yaşlı ama ruhu genç bir adam, yalnız ve kilolarına takık bir kadın, işsiz ama meşhur bir oyuncu ve onun sevgilisi, tuhaf bir çift, ev kedileri, sokak kedileri, sokak çocukları…

İstanbul Tiyatro Festivali’nde ‘Yeni Dalga’ kapsamında sahnelenen Aslıhan Erguvan’ın yazdığı ilk oyun ‘Lulabay’, her şeyden önce tüm ayrıntılarıyla yıllardır Cihangir’de yaşayan iyi bir gözlemcinin elinden çıkmış. Hem bu anlamda hem de bir mahalle yaşam kesitini karakterlerle anlatıcıyı birbirlerine katarak yansıtması açısından otantik.

Çok güzel buluşlar var oyunda, bir karakterin bir çift eldivenle sokak çocuğundan ev kedisine dönüşmesi gibi, karakterlerin kendi sahne açıklamalarını da repliklerine katmaları, hızlı değişen kısa sahnelerin tren vagonları gibi arka arkaya dizilerek oluşturulmuş parçalıdan bütüne giden dramatik yapı gibi. Komik öğelerin altına yayılmış, hiç bunaltmadan, derinden kendini hissettiren hüzün, yalnızlık ve samimiyet gibi. Temiz yönetilmiş ‘Lulabay’, temiz oynanıyor. Çeşitli ekollerden beslense de reji anlayışı, metinden beslenerek özgünlüğünü yaratabiliyor. Fazla bir iddiası olmayan fakat zevkle izlenen, zekice ve duyarlılıkla yazılmış, detaylarda incelikli, tatlı, ilginç bir ilk iş. Festivalde oynamakla kalmamasını, sezonda kendine bir yer bulmasını umarım.

Radikal


Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.