“Kriz Zamanları İnsanları Sarsar ve Alarma Geçirir”

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Mimesis Çeviri / DasArts Contextual 2012 işgal altındaki bir Yunan tiyatrosunu ziyaret etti. Kriz zamanlarında sanat ne ifade edebilir? Katılımcı Manolis Tsipos, bu soruyu yöneltmek için memleketi Yunanistan’a bir DasArt ziyareti yapılmasını önerdi. DasArt öğrencileri Atina’da işgal altındaki bir tiyatroda ve dağ yamacındaki bir eko-köyde alternatif üretim yöntemlerini araştırdılar.

deTheaterSchool. Bahar 2012, Çeviri: Deniz Aydın

Yunanistan ziyaretinin altyapısı neydi?

DasArt her yıl küratörlüğü bizzat öğrenciler tarafından yapılan ve iki hafta süren bir Contextual, yani kolektif bir öğrenme programı ya da ortamı organize eder. Bu yıl benim önerim seçildi ve şu soruyu sordum: kriz zamanlarında sanatın işlevi nedir? Ziyaret esnasında aynı soru ile meşgul olan iki deneyim örneği ile karşılaştık: Atina’da işgal altındaki bir tiyatroyu ve Evoia Adası Dağları’ndaki alternatif bir eko-toplumu ziyaret ettik. Her iki durumda da insanlar önceden var olmayan yeni bir gerçeklik, bir potansiyel yaratmaktaydılar.

Atina’daki tiyatro ile kişisel bir bağlantınız var mı?

Ben Mavili Kolektifi ve Yunanistan Canlı Sanatlar Araştırma Enstitüsü’nün kurucu üyesiyim ki bu enstitü sanat pratiğiyle akademik teoriyi gösteri sanatları bağlamında birleştirmeye çalışan bir platformdur. Kasım 2011’de Mavili Kolektifi Atina kent merkezinde bulunan Embros Tiyatrosu’nda ‘sanatsal bir işgal’ düzenlemeye karar verdi ki bu tiyatro salonu seksenli ve doksanlı yıllarda Yunan avangard tiyatrosu adına önemli bir rol oynamış bir mekandı. 2006 civarında kapanmıştı ve o zamandan beri kullanılmamaktaydı.

Kolektif, tiyatroyu neden işgal etti?

Tüm Atina sanat camiası için çağdaş gösteri sanatlarına odaklanan yeni bir buluşma mekanı yaratmak istedik. Ancak davet daha geniş yapıldı, diğer toplumsal kesimler, mesela tiyatronun civarında yaşayan insanlar da çağırıldı. İnsanların -sanatsal veya sanatsal olmayan- pratiklerini paylaşacakları, bunlara dair geri dönüşler alacakları ve verecekleri, sorunları tartışacakları ve çözümleri paylaşacakları bir yer yaratmak istedik.

Sizi kriz zamanlarında sanatı sorgulamaya iten şey neydi?

Kriz sadece kişisel olarak beni etkilemiyor. Benim politik bir altyapım var ve Embros’un işgalini yalnızca sanatsal değil aynı zamanda politik bir ifade biçimi olarak görüyorum. Ben Yunanistan’da hakiki bir sanatsal patlamaya şahitlik etmiş özel bir kuşaktan geliyorum. 1996’dan 2006’ya kadar Olimpiyat Oyunları’nın bir neticesi olarak ülkeye para girdi. Çağdaş sanat alanı da gelişti: çeşitlilik arz eden deneysel çalışmalar, yeni estetik anlayışları, yeni mekanlar ve yeni festivaller ortaya çıktı. Ardından kriz geldi. O zamandan beri Atina’daki atmosfer gerçekten değişti. İnsanlar umutsuz, kızgın ve hayal kırıklığına uğramış durumda; alternatifleri görmüyorlar ve kapana kısılmış gibi hissediyorlar. İnsanlar toplum içindeki yerlerini nasıl yeniden keşfedecekler? Bir sanatçı olarak nasıl tepki vereceksiniz? Üretecek neyiniz var? Bunlar acil ve yeni sorular.

DasArts Grubu Yunanistan’da neler yaptı?

Embros Tiyatrosu oturumlar, gösteriler, paneller ve tartışmalar içeren oniki günlük bir festival sahneye koydu. Tema, sanatsal üretim, toplumsal üretim ve düşünce, söylem, imgelem, olasılık ve vizyon üretimi babında “alternatif üretim yöntemleri” idi. Biz orada gerçekleşen şeye hem katılmak hem de doğrudan dahil olmak üzere gittik. Şunu sorduk: orada neye ihtiyaç var? Ne önerebiliriz? Örneğin tiyatro binasında Mavili Kolektifi’nin kullanıma açmak istediği bir mekanı temizledik. Eko-köyde  yaşayan insanların iş gücünün bir parçası haline geldik. Bu da alternatif üretim yöntemlerinin başka bir örneğiydi ancak sanatsal bağlamın dışındaydı. Ve Atina’ya döndüğümüzde festival için bir gösteri hazırladık, gösterimizde Yunanistan ziyaretimiz sırasında ortaya çıkan tüm soruları sormaya çalıştık.

Sanatın kriz zamanlarındaki işlevi üzerine bir kavrayış elde edebildiniz mi?

Sanat geleceği işaret eden olasılıklar üretmek üzerine bir çabadır. Kriz zamanları insanları sarsar ve alarma geçirir. İstediğiniz geleceği yaratmak için bir şekilde bir şeyler yapmak zorunda olduğunuzu hissedersiniz. Ben bir sanatçıyım, yani benim için yapılacak şey sanatsal yaratımla bağlantılı ama köydeki insanlar farklı bir yol seçiyor. İnanıyorum ki kendi arzularınıza ve kişisel ihtiyaçlarınıza ne kadar bağlı olursanız o kadar yaratıcı oluyorsunuz.  İnsanlar bir tiyatro mekanı açmayı hayal ettiler ve bunu gerçekleştirdiler. İnsanlar kendini sürdürebilen bir toplum kurmak istediler ve bunu yaptılar.  İnanıyorum ki her iki topluluk da şu an daha iyi bir konuma sahip. Mevcut durumda bu yapılanlar kendinizi o kadar da yalnız hissetmemeniz gerektiği anlamına geliyor; insana güç veriyor ve bir aidiyet duygusu yaratıyor.

Son olarak, bu Contextual’dan ne öğrendiniz?

Kişisel olarak benim için zengin bir deneyimdi. Bir hayali nasıl ele alacağıma, onu gerçekleştirmek için nelere ihtiyaç duyacağıma dair bir kavrayış sağladı. Hayalinizi gerçekleştirmek için çok kesin olmalı ve pratik adımlar atmalı, bir şeyler yapmalısınız.

Paylaş.

Yanıtla