Günay'dan Devlet Tiyatroları Savunması

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Türkiye’de sanata değer ve imkan veren bir anlayış olduğunu iddia ederek, “Bizim geleneklerimiz, göreneklerimiz, edebimiz, ahlakımız var. Bunları da görmezden gelmeden sanat yapılmasını sağlamaya çalışıyoruz” diye konuştu.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, 53. Uluslararası Akşehir Nasreddin Hoca Anma ve Mizah Günleri etkinlikleri kapsamında verilen ”Altın Eşek Ödülü” törenine katıldı.

Günay, törende yaptığı konuşmada, Nasreddin Hoca’ya geçmiş yıllarda haksızlık yapıldığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

”Nasreddin Hoca, bizim düşünce dünyamızda çocuk edebiyatında kaldı biraz. Nasreddin Hoca, ‘Parayı veren düdüğü çalar’ gibi sanki çocukların anlayabileceği mizah öykülerini anlatan bir kişi gibi biraz çocuksulaştırıldı. Ben tam tersini düşünüyorum. Nasreddin Hoca bence çocuk edebiyatında tabii kalmalı ama daha yukarılarda; liselerde, hatta üniversitelerde bir felsefe ustası olarak okutulmalıdır. Dünya üniversitelerinde Nasreddin Hoca üzerine yapılmış çok ciddi araştırmalar var. Ne yazık ki; onlarla kıyaslayabileceğimiz ölçüde, bilimsel değerde Türkiye üniversitelerinde bir Nasreddin Hoca külliyatı oluşmuş değil.”

Günay, ”Bence Nasreddin Hoca artık üniversitelerde okutulmalıdır. Buradan çağrı yapmak istiyorum. Milli Eğitim Bakanı’na da buradan çağrı yapmak istiyorum; Nasreddin Hoca’yı üniversitelerde felsefe kürsülerinden ciddi bir mutasavvıf ve mütefekkir olarak okutmanın bence artık 21. yüzyılda zamanı gelmiştir. Bu vesileyle bu çağrıyı yüksek sesle, altını çizerek ilgililere duyurmak istiyorum” diye konuştu.

”Sanata değer ve imkan veren bir anlayış var”

Türkiye’de devletin 1948 yılından bu yana ‘devlet tiyatrosu’ adı altında sahneleri olduğunun altını çizen Günay, şöyle devam etti:

”1948’den bizim iktidara geldiğimiz 2003 yılına kadar devletin 25 sahnesi vardı. Şu anda 58 sahnesi var. Ben 33’te aldım. 33’ün üzerine 25 sahne de son 5 yıl içinde koyduk. Yani 1948’den 2003’e kadar tüm Cumhuriyet hükümetlerinin açtığı tiyatro sahne sayısına eşit, onlardan fazla sahne sayısını sadece şu son 5 yılda açtık. Yani Türkiye’de sanata değer ve imkan veren bir anlayış var. Sadece derdimiz şu; elbette çağı yakalamaya çalışacağız, elbette Atatürk’ün söylediği gibi çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkmaya çalışacağız ama biz kökü olan bir toplumuz. Bizim geleneklerimiz, göreneklerimiz, tarihimiz, alışkanlıklarımız, edebimiz, ahlakımız var. Bunları da görmezden gelmeden, halkla barışık, halka yukarıdan bakan değil, halkın içinden gelen ve halkı sanata küstüren değil, halka sanatı sevdiren bir anlayışla sanat yapılmasını, halk için sanat yapılmasını sağlamaya çalışıyoruz. Dikkatimiz, gayretimiz budur. Son yıllarda bu konuda güzel gelişmeler oluyor. Hiçbir şekilde halka sanat götürme konusundaki gayretlerimizden vazgeçmeyeceğiz ama sanatın halkı da görmezden gelen, sadece kendisi için bir dünya kuran dar anlayışı da kırmaya, değiştirmeye çalışacağız.”

Daha sonra ”Altın Eşek Ödülleri” sahiplerine verildi. Tiyatro dalında Cengiz Küçükayvaz Tiyatrosu’nun, Ray Cooney’in yazıp Cengiz Küçükayvaz’ın yönettiği, ”Bu Para Başka Para” adlı tiyatro oyunu ödül aldı.

Sinema dalında ise ödül Yüksel Aksu’nun yönettiği ”Entel köy efe köye karşı” adlı filmine verildi.

Cengiz Küçükayvaz ve Yüksel Aksu, ödüllerini protokol üyelerinin elinden aldı.

Törene, Konya Valisi Aydın Nezih Doğan, Hırvatistan’ın Ankara Büyükelçisi Drazen Hrastic, AKP Konya milletvekilleri Gülay Samancı, Mustafa Kabakcı, Ayşe Türkmenoğlu, Mustafa Baloğlu, Konya Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Çıpan, Akşehir Belediye Başkanı Abdulkadir Oğul ile çok sayıda yurttaş katıldı.

Cumhuriyet

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.