[Ece Saruhan, bu sezon bir başka Shakespeare oyununu, “Hamlet”i Müşfik Kenter’in anısına sahneye koyan Kemal Başar’la tiyatroyu konuştu. Habertürk Gazete internet sayfasında yayınlanan haberi aktarıyoruz…]
“Klasik Shakespeare izlemek niyetiyle tiyatroya gelenler belki de hoşnut kalmayacaklar yorumumdan. Metinle oynadığımı söyleyenler olacak, karakterlerle, ilişkilerle… Çok bilenler olacak hatta hepimizden çok! Olsun varsın, ne yapalım! Benim ‘Romeo ve Juliet’im bu! Ne söylemek istiyorsam, düşüncelerimi ifade etmek için kullandığım araç olan metin de ona göre eğilip bükülecek, çaresi yok!” 2 sene önce, İBB Şehir Tiyatroları’nda ‘Romeo ve Juliet’i izlemeye gittiğimde, dikkatimi ilk çeken yönetmen Kemal Başar’ın oyunun broşürüne yazdığı bu not olmuştu. Dekoru karşılıklı 2 panonun arasında dalgalanan iplerden ibaret olan oyun; kurgusundan ışığına, müziklerinden kostümlerine kadar tüm detaylarıyla “Oh be” dedirtmişti bana, “Oh be, işte seyirciye tepeden bakmayan; aksine seyirciyi ve günü kalbinden, ruhundan yakalayan bir Shakespeare uyarlaması! Shakespeare’in özünü söze döken, gözler önüne seren bir uyarlama. Romeo ve Juliet birbirlerine kavuşamasalar da ben onlara kavuştum bu oyunla…” Böylece Işıl Kasapoğlu ve Kemal Aydoğan’ınkilerin yanı sıra, Kemal Başar’ınki de eklenmiş olmuştu bende derin izler bırakan Shakespeare yorumlarına…
YALNIZLIK VE ERDEM…
“Yönetmenlik tanrısal bir iştir. O yeni bir hayat kurar, iyi oyuncular da çıkar bu hayatı yorumlar” diyenKemal Başar’ın, bu sezon CEF Tiyatro’yla bir başka Shakespeare oyununu, ‘Hamlet’i sahneye koyacağını duyduğumda hemen kendisiyle buluştum. Takip edenler bilirler, bilmeyenler şimdi öğrensinler; bu sezon Emre Kınay yönetimindeki Duru Tiyatro’da da ‘Hamlet’ sahnelenecek. Başar’la buluştuğumda ilk sorum, “Bu sezon ‘Hamlet’in yılı olacak gibi. Neden ‘Hamlet’?” oldu. Hüzünle karışık bir tebessümle şöyle yanıtladı sorumu: “Bu, benim 2 senedir yapmak istediğim bir oyun. Hayatımda kendimi borçlu hissettiğim 3 kişiden biri Müşfik Kenter’dir, sevgili Müşfik Hocamdır. Kendisi bize ‘Önce insan olun, birbirinizi sevin’ dediğinde ne demek istediğini anlamamıştık. Zamanla doldurduk bu cümlelerin içini, bize öğütlerin en değerlisini verdiğini anladık. Müşfik Hocam yaşasaydı, oyunda hayaleti o konuşacaktı. Olmadı. Ama ben bu oyunu onun anısına sahneye koyacağım. Ben metin yönetmiyorum. Dünyaya, ülkeme, insanlara söylemek istediklerimi yansıtan metinler bulup işleyerek seyirciyle buluşturuyorum. ‘Hamlet’te bireyin yalnızlığına ve erdem kavramına vurgu yapacağım. Müşfik Hocamın hep söylediği şeyi, ‘insan olmayı’ masaya yatıracağım. Hem politik bir oyun olacak hem de dövüş sahnelerinden sevişme sahnelerine kadar her anıyla çok gerçekçi. Bu, 16’ncı yüzyılın değil, günümüzün ‘Hamlet’i!”
PRÖMİYERİ 23 KASIM’DA
Provaları 5 Ekim’de başlayacak olan ‘Hamlet’, 1.5 saat sürecek tek perdelik bir oyun. Kendi adıma derdini seyirciyi sıkmadan bir çırpıda anlatacak bir Shakespeare uyarlaması izleyebileceğim için mutluyum. Prömiyeri 23 Kasım’da yapılacak olan oyunda Hamlet’i Arda Aydın, Ophelia’yı Beste Bereket, Gertrude’u Lale Başar canlandıracak. Oyunun dekoru Murat Gülmez’in, kostümleri Canan Göknil’in, müzikleri Can Atilla’nın, koreografisiyse Hugo Wolff’un imzasını taşıyacak. Bu arada Başar’ın yönettiği ‘Çığ’ ve ‘Külhanbeyi Müzikali’ adlı oyunlar da bu sezon seyirciyle buluşmayı sürdürecek. Bunlara ilaveten bir de Sivas’ta sahnelenecek olan ‘İstanbul Efendisi’ ile Romanya’yı kasıp kavuran ve 13 Ekim’de galası yapılacak olan ‘Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü’ var.
‘VERDİĞİM SÖZÜ UNUTMADIM’
Başar’a, “Şu sizdeki aşk olmasa katlanılmaz bu tempoya” dediğimde, “Tiyatrocular çok çalışmalı” diyor ve ekliyor: “Hamlet ‘Kendi kendimize verdiğim sözü tutmak en çabuk unuttuğumuz şeydir’ der. Ben kendime verdiğim çok çalışma sözünü unutmadım. Avrupa’da 4 oyun yönettim. 4 festivalin seçici kurul üyesiyim. ‘Hamlet’ten sonra 2 yeni oyun daha sahneye koyacağım. Seyirciye söyleyecek çok sözüm var.” Başar’ın sözlerine kulak vermeye hazır olun bayanlar, baylar…
