Mallar!

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Volkan Taha Şeker

Bir aylık zaman süresince, Devlet Tiyatroları’nın Doğu, Kuzey ve kimi Güney kentlerindeki sahnelerini gezme imkânı buldum. Devlet Tiyatroları son yıllarda büyük bir atılım içerisine girerek sahne sayısını 4 misli artırdı. Televizyon ekranlarında tiyatro sözünü duyunca iç çeken vatandaşın kentine, DT sahne açtı, mahallesine lojmanlar kurdu. Böylece illüzyon yıkıldı ve hayal perdesinin ardındaki gerçeklikleri -hem de haftada 4 gün- izleyebilme fırsatı doğdu.

DT’nin çiçeği burnundaki sahnelerini geziyoruz. İstanbul Üniversitesi’ni temsilen sahneleri gezip, yapılacak turneler öncesi inceleme yapıyoruz. Yanımda ODTÜ Tiyatro sorumlusu Hakan ve İTÜ’den Barlas da var. Avrupa ve Türkiye’de yüzlerce oyun seyredip sahneleri fiziksel olarak da çok iyi tanıyan iki isim. Notlar alınıyor ve fotoğraflar çekiliyor.

Yeni Sahne Nasıl Açılır?

DT’nin sahne açabilmesi için Kültür Bakanlığı’nın bir yıl öncesinde yapılabilirlik raporu oluşturması gerekiyor. Bununla birlikte yeni sahne için çıkarılan maliyet, Bakanlığın Hazine’den alacağı bütçeden karşılanır. Onaylama süreci ardından ihale açılır ve şartnamede belirtilenlere uyan inşaat şirketleri teklif sunar. En düşük teklifi veren firma, DT’ye sahne kurmaya hak kazanır.

Sahne Yapımında Zihniyet Farkı

Prosedür böyle işler ama yeni yapılacak olan DT sahnelerinin özel olması gerekmez mi? Şartnamede, ihaleye giren firmaların, imza yetkisine sahip bir teknik sanat kadrosu olması şart değil mi? Okul ya da plaza inşa eden müteahhitlerin, Devlet Tiyatrosu’na sahne kurarken daha duyarlı olmaları gerekmez mi? Tiyatro kurumu ile kamu binaları aynı mimari, dahası aynı zihniyetle yapılır mı?

Çirkin Mimari

Yeni yapılan bu binalarda, nedense Rus mimarisinden esinlenilmiş, Avrupai olmaya özenilmiş, Türk mimarisi yaratılmaya çalışılmış, çorba yapılmış ama tuzu çok kaçmış, kıvam kalmamış. Sanatsal sahne inşa etmek yerine, Anadolu’nun eski sinemalarındaki gibi hangi köşede mısır-cips satabiliriz mantığı güdülmüş, plaza üstü tiyatro salonları yapılmış, son yıllardaki tiyatro salonları altında sergi mantığı buralarda da yaygınlaşmış. Sergiye ve resme karşı değildir tiyatro, destekler de… Ancak abuk sabuk eser adaylarını, fuayeye dizip zorla insanların gözüne sokunca, cettinize pek de övgü gelmediğini bilmelisiniz.

Ansızın Gelen Canlı Efektler

Bu sahnelerden birinde, tarihsel oyun provası var.  Her yönden ışık fırlıyor salona… Oyunun ortasında, sahnede uçak sesi… Bir süre sonra otobüs kornaları duyuluyor. Muhtemelen araç kornaları 24 saat sahnede canlı efekt görevi görüyor. Seyirci dikkatlerinin dağılması an meselesi.

Geniş bir çukur-yükselti etrafına koltuklar konarak sahne oluşturulmaz. Öncelikle ruh gerekli. Köylerdeki okul sahnelerinin biraz gelişmişini sahne zanneden müteahhitlere ihale armağan eden kişi ve kurumlar, acaba dayılardan gelen selamlara ne zaman sadece “Aleykümselâm” demekle yetinecek?

DT’nin Taşra Teşkilatı da Şikâyetçi

DT oyuncuları ve teknik kadroları, bu sahnelerden şikâyetçi.

“Oyunun, rolün içine girememek” denen bir tabir vardır sahnede. Aynen öyle oluyor işte bu sahnelerde.

Dışarıdan gelen sesler, sahne kapıları önündeki ticaret kulübeleri, su akan tavanlar, kar suyu sızan sahneler, üzerinde Made in China yazıp da devlete Made in Germany fiyatıyla fatura edilen aydınlatma sistemleri, sonradan hatırlanıp da bir köşeye kondurulmuş rejikondular, bir duvarı tuğla olan sanat binaları.

Sonuçlar ortada.

Sahneler ortada.

Sanat ayakta…

Ankara’dan, üst düzey bir yetkiliye soruyoruz: Neden bu binalar böyle?

“Ankara her türlü imkânı veriyor. Ancak taşrada sekte uğratıyorlar. Mal bozuksa, mal müdürü ne yapsın!” diyor.

Siyasetçi haklı;

Bütün meselemiz, tek sorunumuz MALLAR!

Işık ve sevgiyle…

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Volkan Taha Şeker

1 Yorum

  1. eda bozok Tarih:

    Özellikle yeni yapılan sahnelerde bu durum çok vahim durumlarda malesef.heleki DT satılacak dendiği için edepsizlik durumuna geldi sahnelerin durumları . Yap işllet devret gibi organizasyonlar yapılıyor.

Yanıtla