Yeni Sezon, Yeni Projeler: Tiyatro Ak'la Kara…

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Mimesis Haber / [Geçtiğimiz yıl Kadıköy’de sahnelerini açan Ak’la Kara Tiyatro Topluluğu bu sene de birbirinden ilginç projelere imza atmaya hazırlanıyor. Tiyatro Ak’la Kara’nın kurucularından Savaş Özdural ve Kerem Koranbay’la bu seneki projeleri hakkında konuştuk]

Sezon öncesi yaptığınız hazırlık çalışmalarından bahseder misiniz? Yaz aylarında herhangi bir atölye ya da araştırma çalışması yapma fırsatınız oldu mu?

Geçen sezon bittikten sonra hem istatistiki hem de sanatsal açıdan geçen sezonu değerlendirdik. Doğru ve yanlış ya da eksik yaptığımız noktaları belirleyip onlar üzerine gittik. Seyirciye ulaşmakta ne kadar başarılı olabildiğimizi ve daha iyisini yapmak için neler yapılması gerektiğini tartıştık. Araştırma kısmı daha çok yeni sezonda oynayacağımız oyunlar ve kadromuza yeni katılacak oyuncular üzerine oldu. Özellikle Londra ve Broadway’deki yönelişleri ve seyircinin hangi oyunlara daha çok ilgi gösterdiğini araştırarak Türk seyircisinin isteklerini ve geçen sezondan edindiğimiz tecrübeleri de sentezleyerek yeni repertuarımızı oluşturduk.
Yeni sezonda yeni bir oyun çıkaracak mısınız? Eğer çıkaracaksanız oyun hakkında ve yazar hakkında kısa bir bilgi verir misiniz?  Bu oyunu seçmedeki temel itkiniz ne oldu?

Yeni sezonda 4 yeni oyunumuz var. Bunlardan üçü Dünya premierini yapacak. Yani daha önce dünyanın hiçbiryerinde oynanmadı.
Bunlardan ilki İtalyan yazar Carlo Goldoni’nin ”İki Efendinin Uşağı” adlı oyununun Savaş Özdural tarafından uyarlanan Türkiye adaptasyonu. Olay örgüsü aynı olmakla beraber araya katılan ya da çıkarılan çok sahne var. Hikaye 80’ler Türkiye’sinde, İstanbul Beyoğlu’nda geçiyor. O dönemin yaşam tarzı, kostüm ve dekoru, müziği, toplumun çeşitli kesimlerinden karakterleriyle  seyircinin ben de oradaydım o yıllarda, bunları biliyorum, ben de yaşadım bunları ve bu müzikleri dinledim şeklinde kendini içinde bulacağı bir oyun haline geldi. O dönemden bildiğimiz ve bazıları hala devam eden ikon isimlere atıflar, kişi ve mekanlardan alıntılar var oyunda. Patron Kim? adlı bu komedi oyunumuzda dramatik tiyatrodan, epik tiyatroya, interaktif yaklaşımdan, Comedia De’larte’ye kadar pek çok unsur kullanıyoruz. 3 kişilik canlı orkestranın da oyuncular gibi rol aldığı bu müzikli komedimiz inanıyoruz ki Türkiye’de eksikliği duyulan, çok sık denenmeyen ‘Entertainment’ Eğlendiren görsel sanatlara iyi bir örnek olacaktır.

Bir diğer oyunumuz dünyanın en ünlü özel dedektifinin hikayesi; ”Sherlock Holmes” Sir Arthur Conan Doyle’un ”Bohemya’da Skandal” ve ”Danseden Adamlar” adlı hikayelerinden Kerem Kobanbay tarafından tiyatroya uyarlandı. İlk perdede çılgın dedektifimizin müşterisi Bohemya Kralı’dır. Irena Adler adlı bir kadının şantajından kurtulmak istemektedir. Sherlock Holmes ve Irena Adler’in zekaları çarpışırken, adeta bir satranç karşılaşmasına tanık oluruz. İkinci perdede ise üç yıl sonraya gideriz. Bu kez müşteri Irena Adler’in eşi Godfrey Norton’dır ve Holmes ile görüştükten hemen sonra öldürülür. Katilin kim olduğunu bulmak dedektifimize düşer. Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını sadece o görebilmektedir. Sherlock Holmes hayranlarının kesinlikle hayal kırıklığına uğramayacağı, dinamik ve zeka dolu bir oyun.

Bu sezon sahneleyeceğimiz başka bir oyunumuz da, Absurd komedinin gelmiş geçmiş en büyük ustası Woody Allen’ın tiyatro başyapıtı olan Tanrı.  Varoluşu sorgularken güldürmeyi de garanti eden oyunda başkası tarafından yazılmış bir oyunun içinde saplanıp kalmış Antik Yunan karakterleri, kendi oyunlarına bir final aramaktadırlar. Tek sorun oyunun başlamış olmasıdır. Bütün bu karışıklık yetmiyormuş gibi seyircileri de başka biri yazmıştır. İstanbul’da yaşayan seyirciler ile çağlar öncesine ait Antik Yunan karakterleri aynı sahneyi paylaşınca iş çığrından çıkar. Sonunda final aramaktan vazgeçerler çünkü ne yaparlarsa yapsınlar oyun bitecektir ve sonrasını kimse bilmemektedir. Oynanırken duran, geri alınıp tekrar oynanan ama sonucun değişmediği bir oyun. Tıpkı yaşam gibi.

Kasım ortası premierini yapacağımız çok farklı bir oyunumuz daha var. Adı şimdilik sır ama ilginç bir Korku Tiyatrosu örneği olacak. Yine ülkemizde çok sık denenmeyen bir türe imza atıyor tiyatromuz. Seyirciyi korkutan, gergin anlar geçirten 2 perdelik oyunumuzda ses ve görsel efektler, ilüzyon oyunları, vahşet sahneleri kısacası tür ne gerektiriyorsa onu yapacağız. Ama oyunun çok sağlam bir konusu ve dramatik bir altyapısı da var. Yani sadece korkutmak için bir şeyler yapılmıyor bir hikaye anlatılıyor ama hikaye korkunç.

Repertuvarınızdaki oyunlar önümüzdeki sezon da seyirci karşısına çıkacak mı?
Geçen sene oynadığımız oyunlardan Tom Dick ve Harry adlı Ray Cooney komedisi bu sene de devam ediyor. Geçen sene bu oyunu sadece İstanbul’da oynamıştık. Bu sene Ekim başından itibaren yurt içi ve yurt dışı turnelerle bu oyunu İstanbul dışındaki seyircilerimizle de buluşturmaya niyetliyiz. Yeni dört oyunumuzun yanında bu oyunla beraber beş farklı oyunu hem kendi sahnemizde hem de turnelerde dönüşümlü olarak sahneleyeceğiz.
Tiyatro Ak’la Kara  için önümüzdeki sezonun geçtiğimiz sezondan farkı ne olacak? Topluluğunuz adına beklentileriniz ve yapmayı düşündüğünüz değişiklikler neler?

Geçen sene çocuk oyunu da dahil 5 oyunla merhaba dedik seyirciye ve 150 kişilik salonumuzda 15.000 seyirciye ulaştık. Bu bizi hem çok mutlu etti hem de korkuttu. Bu sezon daha iyi olmalıyız. Daha güzel işlerle daha çok seyirciye ulaşmalıyız. 2 sezonda 9 farklı oyun bir özel tiyatro için kolay bir şey değil. Oyunlarımızın kadroları farklı. Bu yıl 40 oyuncu var Tiyatro Ak’la Kara’da. Bu da demektir ki aynı anda 4 ayrı sahnede oynayabiliriz. Tabii bu da büyük bir organizasyon gerektiriyor. Seyirci bize geçen sene çok büyük bir başlangıç hediyesi verdi. Bunun rehavetine kapılmadan aynı şevkle ve çok daha fazla çalışarak devam etmeliyiz ki kalıcı olduğumuzu ispat edelim. Oyun çeşitliliğimiz aynı mantıkta devam ediyor. Komediden hoşlanmayan seyirci için polisiye oyunumuz var. Yeni bir şeyler deneyimlemek isteyen seyirci için absürd ve korku tiyatromuz var. Yani tiyatroya gitmek isteyen biri biz de aradığını mutlaka buluyor. Ne mutlu ki geçen sezon bir oyunumuza gelen seyirci farklı türde olduğu halde diğer oyunlarımıza da geldi. Bu çeşitliliği devam ettireceğiz.

Eser Dilsöz / MİMESİS

PATRON KİM?

Carlo Goldoni’nin meşhur oyunu ‘’İki Efendinin Uşağı’’ çok farklı bir uyarlamayla 80’ler Beyoğlu’na geliyor.Savaş Özdural’ın adaptasyonunu yaptığı oyunda geleneksel Türk Tiyatrosunun,Commedia Dell’arte’nin esintilerinden,epik ve interaktif  tiyatroya kadar  değişik tatlar bulacaksınız.

Geçmişe yolculuk yaparken hiç bu kadar eğlenmemiştiniz….

İkiz erkek kardeşi sevgili tarafından öldürülen Begüm ailesine borcu olan mafya babasından alacağını tahsil etmek için erkek kardeşinin kılığına girerek Beyoğlu’na gelir.Sevgilisi Furkan’la ayrı ayrı kaçtıkları için bir yandan birbirlerini ararken,bir yandan da gerçek kimliklerini herkesten saklamak zorundadırlar.İki sevgili birbirlerinden habersiz Tufan’ı kendilerine yardımcı olarak tutunca işler iyice karışır.Patron Kim? Bu karmaşaya seyircisini de aktif olarak katarken canlı orkestra eşliğinde eğlence ve müzik dolu keyifli iki saat sunuyor.

Yazan:Carlo Goldoni
Uyarlayan:Savaş Özdural
Yönetmen:Ali Gökmen Altuğ
Yönetmen Yardımcısı:Müjde Başkale

Oyuncular;
Ece Uslu,Savaş Özdural,Bahadır Vatanoğlu,Levent Ünsal,Nazan Diper,Mustafa Dinç, Pelin Turancı,Ilgın Angın,Taylan Atlıhan,Lütfi Birses.

TANRI (Woody Allen)

Absurd komedinin gelmiş geçmiş en büyük ustası Woody Allen’ın başyapıtı olan Tanrı, varoluşu sorgularken güldürmeyi de garanti ediyor.

Başkası tarafından yazılmış bir oyunun içinde saplanıp kalmış Antik Yunan karakterleri, kendi oyunlarına bir final aramaktadırlar. Tek sorun oyunun başlamış olmasıdır.

Bütün bu karışıklık yetmiyormuş gibi seyircileri de başka biri yazmıştır. İstanbul’da yaşayan seyirciler ile çağlar öncesine ait Antik Yunan karakterleri aynı sahneyi paylaşınca iş çığrından çıkar.

Sonunda final aramaktan vazgeçerler çünkü ne yaparlarsa yapsınlar oyun bitecektir ve sonrasını kimse bilmemektedir.

Woody Allen’dan Antik Yunan’da geçen bir Absürd Komedi klasiği….

Yönetmen:Kerem Kobanbay
Yönetmen Yardımcısı:Müjde Başkale-Şendal Yıldız

Oyuncular:Özgür Özdural,Fatih Özacun,Seda Özelsoy,
Serkan Şen,Hakan Çeliker,Selin Zafertepe Çeliker,Eren Genç,
Serhat Behramoğlu,Şendal Yıldız ve Nur Subaşı.

SHERLOCK HOLMES (Sir Arthur Conan Doyle)

Dünyanın en ünlü özel dedektifi tiyatro sahnesinde. Sir Arthur Conan Doyle’un ”Bohemya’da Skandal” ve ”Danseden Adamlar” adlı hikayelerinden Kerem Kobanbay tarafından  uyarlanan oyun Dünya Premieri’ni yapıyor.

İlk perdede çılgın dedektifimizin müşterisi Bohemya Kralı’dır. Irena Adler adlı bir kadının şantajından kurtulmak istemektedir. Sherlock Holmes ve Irena Adler’in zekaları çarpışırken, adeta bir satranç karşılaşmasına tanık oluruz.

İkinci perdede ise üç yıl sonraya gideriz. Bu kez müşteri Irena Adler’in eşi Godfrey Norton’dır ve Holmes ile görüştükten hemen sonra öldürülür. Katilin kim olduğunu bulmak dedektifimize düşer. Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını sadece o görebilmektedir.

Sherlock Holmes Kadar Zeki misiniz?……

Yazan:Sir Arthur Conan Doyle
Oyunlaştıran:Kerem Kobanbay
Yönetmen:Elif Erdal – Burak Karaman

Yönetmen Yardımcısı:Şendal Yıldız

Oyuncular;
Ruhi Sarı,Kerem Kobanbay,Beril Senvarol,Fatih Gülnar,Tugay Erverdi,Arzu Akın,
Gülnur Badakal,Hakan Çeliker,Emre Törün,Adem Türker,Mert Şişmanlar.

Paylaş.

Yanıtla