Mimesis Haber / Yeni sezona girerken yarı-profosyonel bir tiyatro gurubu olan Tiyatro Oyunbaz ile devam ediyoruz söyleşilerimize. Grubun farklı mesleklerde çalışan oyuncularla profosyonel oyunculardan oluşan karma bir yapısı var. Tiyatro Oyunbaz ile önümüzdeki döneme dair hazırlıklarından konuştuk.
Sezon öncesi yaptığınız hazırlık çalışmalarından bahseder misiniz? Yaz aylarında herhangi bir atölye ya da araştırma çalışması yapma fırsatınız oldu mu?
Oyunbaz farklı meslekler çalışanlar ve profesyonel oyunculardan oluşan karma bir yapı. Bu nedenle oyun çıkarma sıklığı az oyun çıkarma süresi de uzun oluyor. Sezonun sonunda bir oyunumuz prömiyer yaptığı için yaz aylarının bir kısmını dinlenerek geçirdik diyebiliriz. Öte yandan beş yıldır çalışmalarımızı sürdürdüğümüz Bilgi Üniversitesi Dolapdere Kampüsü Tiyatro Salonu boşaltılınca ciddi bir mekan sorunu yaşamaya başladık. Bu yüzden bu sezon önceliğimiz atölye çalışmalarından ziyade var olan oyunları ve dolayısıyla Oyunbazı yaşatmak olacak.
Yeni sezonda yeni bir oyun çıkaracak mısınız? Eğer çıkaracaksanız oyun hakkında ve yazar hakkında kısa bir bilgi verir misiniz? Bu oyunu seçmedeki temel itkiniz ne oldu?
Şu an için önümüzde kesinleşmiş olan yeni bir oyun projesi yok. Sezonun ikinci yarısı için yeni bir proje olabilir ancak şu an netleşmiş değil. İstanbul Tiyatro Festivalinde prömiyer yapan ‘Rosencrantz ve Guilderstern Öldüler’ oyunu festival bünyesinde yalnız iki kez seyirciyle buluştu.Oldukça büyük ve kalabalık bir prodüksiyon. Üsküdar Tekel Sahnesine göre tasarlanan oyun görsel anlamda oldukça zengin. Bu nedenle sahneleme şartları nispeten zorlayıcı. Her sahnede oynanabilecek nitelikte değil. Öncelikli amacımız bu oyunu seyirciyle buluşturmak. Oyunu sahneleyebilecek uygun sahne arayışımız sürüyor.
Repertuvarınızdaki oyunlar önümüzdeki sezon da seyirci karşısına çıkacak mı?
Geçtiğimiz sezon Oyunbaz açısından oldukça yoğun bir sezondu.Üç farklı oyunla sahne aldık .Bunlardan ilki Federico Garcia Lorca’nın ‘Bernarda Alba’nın Evi’ eseriydi. Bir diğeri İstanbul Tiyatro Festivali,2nde prömiyer yapan Tom Stoppard’ın ‘Rosencrantz ve Guildernstern Öldüler’ eseriydi. Bu iki oyun da bu sezon seyirciyle buluşacak. İki sezon oynamış olan Gesine Danckwart’ın yazdığı ‘Ekmek Parası’oyunumuz ise bu sezon sahnelenmeyecek.
Tiyatro Oyunbaz için önümüzdeki sezonun geçtiğimiz sezondan farkı ne olacak? Topluluğunuz adına beklentileriniz ve yapmayı düşündüğünüz değişiklikler nelerdir?
Tiyatro çevresinde ciddi bir hareketlilik var. Biz bu hareketliliğin nitelikli örneklerinden olmaya, kalabalık ve klasik eserlere Oyunbaz yorumuyla ağırlık vererek ödeneksiz tiyatrolar cephesinde var olan bir açığı doldurmaya çalışıyoruz. Diğer taraftan ‘Ekmek Parası’ oyununda denediğimiz gibi daha deneysel bir yapıyı, mekan-oyun-seyirci ilişkisini araştırabileceğimiz kendi sınırlarımızı zorlayabileceğimiz işler üretme arzumuz da var. Bu ikili yapıyı bu sezonda yaşatıp, klasiklere Oyunbaz gözüyle bakan çağdaş olanı araştıran ve en önemlisi bağımsız kalmayı ve eleştirel olmayı sürdüren bir tiyatro olarak yolumuza devam etmek istiyoruz.
Eser Dilsöz / MİMESİS
