Kadına Şiddet Tiyatro Sahnesinde

Pinterest LinkedIn Tumblr +

[Haşim Kılıç, Tiyatro Kafe’nin iddialı oyunlarından korku-gerilim türündeki “Kuklacı”’nın  yönetmeni Can Turay ile oyun üzerine görüştü. Hürriyet gazetesinde yayınlanan söyleşinin bir bölümünü aktarıyoruz.]

EN FARKLI OYUN

“Kuklacı, Tiyatro Kafe’nin yeni oyunu. Tiyatro Kafe’nin bugüne kadarki en farklı oyunu diyebiliriz. Ben yönettim. İlk defa Tiyatro Kafe’de bir oyunda rol almadım. Melih Efe Çınar ve Begüm Topçu oynuyor. Şiddet, korku ve gerilimin yüksek olduğu, seyirciyle iç içe oynanan bir oyun. Ankara seyircisinin son yıllarda farklı türde şeyleri sevdiğini ve istediğini gördük. Bu anlamda da aklımıza Kuklacı geldi. İki perdelik bir oyun. Çarşamba ve Cumartesi günleri oynuyoruz.

KADINA ŞİDDET

Oyun, bir psikiyatri doktoru olan Moyt’un evine davetsiz gelen bir misafirle başlıyor. Daha sonra bu davetsiz misafirin Moyt’la oyunları ve gerilimi anlatılıyor. İki perdelik eserde bir oyuncu, dört farklı kimliğe bürünüyor. Seyirciyi sürekli ters köşe yapan bir oyun. Günümüzdeki insanların yalnızlığını ve korkularını yansıtıyor. Kadına şiddetin birazcık verilmeye çalışıldığı bir eser. Şiddeti sahnede çok göstermiyoruz. Kadın ve erkek arasındaki şiddet yerine kadınların bu bağlamdaki fobisini çıkartmak istedik. Yalnız yaşayan kadınların bilinçaltındaki korkularını vermeye çalıştık. Klasik bir tiyatro metnini düşünecek olursak seyirci oyunun ortalarına doğru kafasında bir final kurmaya başlar. Bu ya mutlu sondur ya da bir ölümdür. Seyirci oyunda dört farklı episod izleyecek. Erkek karakteri kafasında oturttuğunda hemen akabinde farklı bir karakter görecek, sonrasında farklı bir kimlik çıkacak. Ona alıştığında ise oyunun sonundaki asıl sürpriz ortaya çıkacak.

ALTERNATİF TİYATRO

Üniversite öğrencileri bazen dönüş geç saatte olduğu için sıkıntı çektiklerini söylediler. Bu yıl onlar için Pazar günleri matine oyunlarımız olacak. Bunu Devlet Tiyatrosu’nun sahnelerinde oynayacağız. İstanbul’da her türden oyun bulabiliyorsunuz. Ankara’da, birkaç yıla kadar yoktu. Ama gerek Erdal Beşikçioğlu’nun başlattığı Cermodern’deki oluşum, gerek bizim yıllardır yapmaya çalıştığımız şeyle artık Ankara’da da farklı türden bir tiyatro anlayışı gelişmeye başladı. Ankara’da bu kadar kültürlü ve tiyatro aşkıyla dolu insan varken bunu kullanmak gerektiğine inanıyorum. Bu durumun yeni mezun arkadaşlarımızı cesaretlendirdiğini düşünüyorum.”

Hürriyet-Ankara

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.