Gazete İçeriklerinin Aidiyeti ve Emeğe Saygı Meselesi

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Fırat Kuyurtar

Başta haber ve köşe yazıları olmak üzere basın içeriklerinin alıntılanarak başka bir ortamda alıntı kurallarına uyularak yahut uyulmayarak yayınlanması meselesi son dönemde tartışmalı bir konu haline geldi. “Gazetelerin içeriği sadece gazetelerindir” sloganı ile bildiri yayınlayan medya temsilcileri 30.09.2012 tarihinde kamuoyuna açıkladıkları duyuru ile gazete içeriklerini kullanan yahut yayınlayanlara “Fikir ve emek hırsızlığına karşı duracağımızı ve bu eylemi gerçekleştiren kişiler ve kurumlar aleyhine her türlü hukukî ve meslekî takipte bulunacağımızı, kamuoyuna saygıyla duyururuz” dediler.

Bunun karşısında kendilerini Alternatif Medya Şenliği(AMŞ) olarak adlandıran inisiyatif yayınladığı bildiride gazete içeriklerinin tüm insanlığın ortak varlığı olduğunu, emeğe saygı gereği alıntı kurallarına uymanın tercih edilmesi gerektiğini ancak buna uyulmamasının da bir sorun olmadığını ifade etti. AMŞ’ye göre içerik tüm insanlığın ortak varlığıydı, bağlamından kopartılıp metalaştırılamazdı.  Bildiri yayınlayan medya kuruluşları “Uzayda, izole bir vakum içinde, insanlığın tarihsel birikiminden bağımsız oluştuğunu düşünüp etrafını  çitle çevirmeye” çalışıyordu.

Bildiri yayınlayan medya kuruluşları neden böyle bir şey yapma gereği duydu? Konuyu çok ayrıntılı olamasa da fikri mülkiyet hukuku açısından, bir hukukçu gözüyle değerlendirmeye çalışacağım. Basın iktibasları 5846 Sayılı Fikir Sanat Eserleri Kanunu m.36’da düzenlenmiştir. Gazete münderecatlarından serbestçe faydalanılmasının temelinde anayasal “haber alma” hakkı vardır. Amaç toplumun yaşanan günlük olaylar hakkında mümkün olduğunca geniş ölçüde bilgi sahibi olmasıdır. Bu işin özgürlük kısmı…

Bilindiği üzere iktibas karşıtı bildiri yayınlayan basın kuruluşlarının tamamı, bir kaç büyük medya grubunun kontrol ve denetiminde ve bu medya kuruluşları ciddi anlamda mali güce sahip, yani habere etkin bir şekilde ulaşma konusunda bildiri yayınlayan medya kuruluşlarının gücü alternatif medya kuruluşları karşısında tartışılmaz. Haber ve günlük havadislerin çoğu bu iktibas karşıtı bildiri yayınlayan medya kuruluşları sayesinde önümüze geliyor. Bu fedakarlık karşılığında iktibas karşıtı olan bu medya kuruluşları kar etmek istiyor. Bu da işin hak kısmı…

Peki haber nedir? Kime aittir? Örneğin bu medya kuruluşları bir haberi yayınladıktan sonra o haber veya diğer içerikler üzerindeki mülkiyet haklarını öne sürerek, basın iktibası yapanlar aleyhine hukuki ve cezai takibat yapabilirler mi?

Haberler ve Günlük Havadisler

FSEK m. 36’ya göre yayınlanan “günlük havadisler” ve “haberler” serbestçe iktibas olunabilecektir. Her ne kadar yasa maddesinin başlığı gazete münderecatı olsa da bunu geniş olarak anlamak gerekir. Buna göre çeşitli konu ve maksatlarda kaleme alınan basın yazıları ve beyanatlar, gazete veya dergilerde tefrika halinde yayınlanan bir roman veya hikaye, bir şiir veya güfte, bir bilimsel makale, yazılı basın yönünden fotoğraf ve resimleri, radyo – TV bakımından ise sesler, hareketli veya sabit resimler yada ses ile görüntülerin birlikte kullanılması suretiyle kamuoyuna sunulan açıklamaları “münderecat” kapsamında değerlendirmek gerekir.[1] FSEK m.36 ilk cümlesi şöyle:

“Basın Kanununun 15 inci maddesi hükmü mahfuz kalmak üzere basın veya radyo tarafından umuma yayılmış bulunan günlük havadisler ve haberler serbestçe iktibas olunabilir.”

Açıklamaya geçmeden merak edenler için hemen ifade edelim, yasa maddesinin girişinde belirtilen, “5680 Sayılı Basın Kanunun 15.Maddesi” yürürlükte değil. Zira 5680 sayılı yasa 5187 Sayılı Yasa ile yürürlükten kaldırılmış. Yani bu madde yürürlükte olsa idi 24 saat bekleme söz konusu olacaktı ancak böyle bir durum da söz konusu değil.

Günlük olay/havadis ve haberler ile kastedilen nedir? Bu sınıflamadaki içerikler sırf bir olayı nakletmekte olduklarından ve çoğunlukla bunun dışında bir hususiyet taşımadıklarından, kural olarak FSEK m. 1/B/a anlamında eser niteliğinde değildirler. Her ne kadar hususiyet taşıyan bir biçimde oluşturulmuş haberler bulunsa da, günlük havadisler ve haberler kimsenin tekelinde olmayan, her görenin yahut duyanın bir başkasına serbestçe anlatabileceği olaylardır.[2]

Öğretide, yasanın 36.maddesinde düzenlenen serbestinin, kanun sistematiği açısından FSEK m.80’den bağımsız düşünülemeyeceği, günlük haber ve havadislerin çoğu zaman eser niteliğinde olmasalar da FSEK m.80/C’de “Radyo-televizyon kuruluşları, gerçekleştirdikleri yayınlar üzerinde… Hususlarında münhasıran hak sahibidirler” hükmü gereği, haber sahibi yayın kuruluşlarının haberler üzerinde hak sahibi oldukları şeklinde görüşler vardır.[3]

Yasa metninden Radyo – TV’ler lehine getirilen bir kısıtlamanın internet ortamında yayın yapan haber yayın kuruluşları aleyhine de bir kısıtlama getirdiği yorumuna katılmıyorum. Hukukun her alanında olduğu gibi fikri ve sınai mülkiyet hukukunda da sınırlamalar istisna, özgürlükler esastır. İstisnalar da yasalarla açıkça düzenlenmelidirler. Böyle bir  nedenle FSEK m.80/C, FSEK m.36’ya istisna getiren bir hüküm değildir. Yasanın farklı anlam çıkarmaya müsait sistematiği ve diline rağmen, internet ortamında olsun yahut yazılı basında olsun bir yayın kuruluşu tarafından kamuoyuna duyurulan bir haberin yahut günlük havadisin FSEK m.80/C kapsamında yayıncı lehine koruma altında olduğu kabul edilse dahi, yukarıda aynen alıntıladığım FSEK m.80/VII’de ifade edilen serbesti nedeniyle kar amacı gütmeyen yayın kuruluşlarının, kaynak yayın kuruluşundan herhangi bir izin almaya gerek duymaksızın haber ve günlük havadis içeriğini aynen yayınlayabilecektir.

Köşe Yazıları ve Haber – Yorum yazıları

FSEK m. 1/B/a’da eser: “Sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsullerini” ifade etmektedir. Hemen belirtmek gerekirse köşe yazıları başta olmak üzere haber ve günlük havadis dışında kalan gazete münderecatlarının çoğu FSEK anlamında eserdir. Bu nedenle de yasada haber ve günlük havadislerin içeriklerinin alınması farklı, köşe yazıları ve diğer eser niteliğindeki gazete münderecatının içeriklerinin alınması ve yayınlanması farklı düzenlenmiştir.

5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu m.36 ikinci cümlesinden itibaren şöyle devam ediyor:

“Gazete veya dergilerde çıkan içtimai, siyasi veya iktisadi günlük meselelere mütaallik makale ve fıkraların iktibas hakkı sarahaten mahfuz tutulmamışsa aynen veya işlenmiş şekilde diğer gazete ve dergiler tarafından alınması ve radyo vasıtasiyle veya diğer bir suretle yayılması serbesttir.”

Bu ifadeye göre köşe yazıları veya haber – yorum yazılarına ilişkin iktibas hakları özellikle saklı tutulmamış ise aynen veya işlenmiş bir şekilde alınarak yayınlanması mümkündür.

Yasanın devamı ve bu konuya ilişkin can alıcı kısmı ise 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri  Kanunu m.36 üçüncü cümlesinde şöyle düzenlenmiş: “İktibas hakkı mahfuz tutulsa bile sözü geçen makale ve fıkraların kısaltılarak basın özetleri şeklinde alınması, radyo vasıtasiyle veya diğer bir suretle yayılması caizdir.” Gazete münderecatına, ilgili yayın kuruluşu iktibas yasağı koymasının mümkün olmadığı ancak kısmen bu iktibası sınırlama hakkına sahip olduğu açıktır. Sınırlamanın bir hak olarak tanınmasındaki amaç, haberi duyurduğunuz kişinin/lerin asıl kaynağa ihtiyaç duyması ve bu şekilde asıl kaynağın emeğine yasal ve etik olarak asgari saygının gösterilmesidir.

Alıntı yapacak olan medya kuruluşları, haber ve günlük havadislerin aksine eser niteliğindeki bu içerikleri yayınlarken asgari bir emek harcamalı, eserin tamamını yayınlanmamalı, içeriği basın özeti şeklinde kısaltarak vermeli, içeriğin kimin tarafından oluşturulduğunu ve hangi kaynaktan alındığını ifade etmeli, hatta o kaynağa aktif link vermelidirler.

Hemen belirtelim alınan kısmın yalnızca kısa olması, bunun asıla olan ihtiyacı ortadan kaldırmadığı anlamına gelmez. İktibas hakkı saklı tutulan bir yazı özetlenirken bu şartlara uyulmaması ve dolayısıyla yazının aslına olan ihtiyacın ortadan kaldırılması, haksız rekabet oluşturabilecektir.[4]

Alıntı Nasıl Olmalıdır?

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu m.36 son cümlesi atıf/alıntı kuralları meselesini şu şekilde düzenlemektedir: “Bütün bu hallerde, iktibas edilen gazete, dergi ve ajansın ve eğer bunlar da başka bir kaynaktan alınmışlarsa o kaynağın adı, tarih ve sayısından başka makale sahiplerinin adı, müstear adı veya alameti zikredilmek icabeder.” hükmünü içermektedir. Yani iktibas serbestisi açısından uyulması gereken şekil şartı, yukarıda açıkladığımız gibi ve FSEK m.35/son’da ifade edildiği üzere, iktibasın belli olacak şekilde yapılması ve kaynağının açıkça gösterilmesidir.[5]

Alıntı kurallarına uyulmaması halinde, eser sahibi olarak nitelenecek olan kaynak gazete münderecatı sahiplerinin, duruma göre işleme (FSEK m.21), çoğaltma (FSEK m.22), yayma (FSEK m.23), temsil (FSEK m.24), umuma iletim (FSEK m.25) gibi mali hakları ve/veya adın belirtilmesi (eser sahibi olarak tanıtılma) (FSEK m.15), eserde değişiklik yapılmasını men (FSEK m. 16), umuma arz (FSEK m. 14) gibi manevî hakları ihlâl edilmiş olabilecektir. Eser sahibi de, bu haklarının ihlâlinden dolayı FSEK’in sağladığı himayeden yararlanabilir.[6] Bu nedenle alıntı kurallarına hem yasal hem de etik olarak dikkat etmek gerekir.

Gazetelerin Alıntı Yapılamayacağına İlişkin Kayıtları ve Künyelerinde Yer Alan İfadeler

İnternet ortamında da yayın yapan ve bildiriye imza atan gazetelerden birisine ait internet sayfasında aynen şu kayıt yer almakta:

“İnternet baskısında yer alan tüm metin, resim ve benzeri içeriğin hakları … Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş’ye aittir. Hiçbir şekilde basılı ya da elektronik bir ortamda (CD, Internet vs.) kaynak gösterilse bile izin alınmadan kullanılamaz.”

Haberleri ve günlük havadisleri serbestçe, köşe yazıları, yorum-haber ve diğer içerikleri ise özellikle iktibas hakkı saklı tutulmamışsa yine izin almadan tamamını serbestçe eğer iktibas hakkı yukarıdaki gibi özellikle saklı tutulmuşsa da bu içeriklerin de kısaltılarak basın özetleri şeklinde serbestçe alınması mümkündür. Yani herhangi bir şekilde izin alma zorunluluğu yasada düzenlenmemiştir. İzin alma zorunluluğu ancak yayınlanmak istenen içeriğin iktibas edilmemesi konusunda ilgili medya kuruluşu tarafından özellikle bir kayıt konulmuşsa ve alıntı yapacak olan medya kuruluşu tarafından bu içeriğin tamamı yayınlanmak isteniyorsa söz konusu olacaktır.

Yukarıdaki örnekte olduğu gibi “tüm metin, resim ve benzeri içeriğin hakları” gibi ifadeler kullanarak herhangi bir içeriğin iktibas edilemeyeceğine ilişkin konulan kayıtlar geçerli değildir. Tek tek her içerik için ayrı ayrı iktibas hakkının saklı tutulması gerekir.[7] [8] İçeriklerle ilgili tek tek kayıtlar konulsa bile sınırlamanın kapsamı FSEK m.36/II ile belirlidir. Ne yukarıdaki uyarı yazısını yazan yayın grubu ne de diğer yayın kuruluşları kullanacakları ifadelerle yasaların önüne geçemezler. Bu nedenle de alıntı yapılamayacağına ilişkin kayıtların bir geçerliliği yoktur.

Yargıtay’da kaynak belirtilerek yapılan iktibasın yasalara uygun olduğuna hükmetmiştir. “Olayda davalı tarafından yapılan yayında FSEK’in 6/1. maddesi uyarınca davacılara ait gazete haberlerinin kaynak belirtilerek iktibas edildiği ve yapılan yayında herhangi bir yasa ihlalinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davanın reddine karar verilmelidir.” (Bkz. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ 3.7.2000 T. 5382/6257)

Tüm bu açıklamalar neticesinde bildiri yayınlayan medya kuruluşlarının içeriklerini korumak için yayınladığı metnin hukuka, yasalara uygun olmadığı açıktır. 20 gazete tarafından açıklanan bildirinin mevcut hukuki düzende ve FSEK sistematiğinde hukuki dayanağı bulunmamaktadır.


[1] Bkz. BOZBEL, Fikir ve Sanat Eserleri Hukuku, 12 Levha yayınları, 2012, s.188

[2] SOYKAN, İsmail Cem; Fikrî Mülkiyet Hukukunda Basın İktibasları; çevrimiçi: http://www.iudergi.com/tr/index.php/hukukmecmua/article/viewFile/9569/8872, 04.01.2013, s.192.

[3] BOZBEL, age, s.189.

[4] SOYKAN, age, s.200.

[5] SOYKAN, age, s.187.

[6] SOYKAN, age, s.189.

[7] BOZBEL, age, s.192.

[8] SOYKAN, age, 200.

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Fırat Kuyurtar

Yanıtla